Ehl-i dil olanlar…var ehl-i mide olanlar var…
Ehl-i dil diyemem sinesi saf olmayana…gönül eehlinin ahlakı gönlü özü hali güzel olur…sohbeti tatlı olur…
Ehl-i dil olan kişi ailesini akrabalarını milletini etkiler ve onları iyiliğe güzelliğe erdirir
Gönül ehli güler yüzlü olur dostlukları kalıcı olur sadece iyi gün dostu değillerdir…
Muhabbet halkasının erleridir ehl-i dil olanlar…Allah adamıdır onlar Allaha aşıktır onlar Yunus Emrelerin Mevlanaların yolunun yolcularıdır onlar…
Gönül ehlinin işi yine gönüldür…gönlünü feryadını duyar onlar …midesi açıkan açlığını bilir deli değilse …çocuk bile acıkınca ağlar gönğl ehli de gözü yaşlılardandır…hasret insanıdır…namaz aşığıdır…oruç aşığıdır hac aşığıdır..
Ehl-i dil kabuğunu kırmış kişidir mağarasından çıkmış insandır ışıkla nurla güneşle buluşmuş insandır…Allahın esmasının hadimidir o artık…ona Allah aşkından gayri aşkler cifedir…gözü görmez başka güzeli ve HU der hep Allahı görür her eylemde her halde her fikirde…Gül aça bu esmanın işidir der toprağın ve tohumuh proğramcısı Allahtır der görevlidir toprak ve tohum onun esmasının yansıtmaya der
Güneşi vardır ehl-i dilin şeytani tuzaklar ve sırlar aşikardır ona…
Ehl-i dil hastalansa şifanın ilaçtan olmadığını bilir ilacı bir emanetçi görür şifaya memur görür doktoru da…Şifanın vericisi Allahtır ..der iyileşince Allaha şükreder…doktora da teşekkür eder…
Ehl-i dil olan gönlüne sofralar arar…camiler çeşmedir minareler çeşmedir ona…
Gönlün varsa eğer yürü gönül sahibi dost ara”dedi mevlana…Midesinin varlığından haberdar bir çok kişi gönlünün de varlığından ah haberdar olsa…ve gönlüne dost eylemlere koşsa…zekat vese malı ile Allahı razı etse…ah çoluğunu çocuğunuu bile aç bırakan çalışmayan içkiye uyuşturucuya mubtela olmuş babalar var…
Ülkesi olan ülkenin padişahıdır…gönül sahiblerini sahibleneler de gönüllerin padişahıdır dedi Mevlana…Peygamberimiz sahabesini eğitti…şeytanını yenen kişidir ehl-i dil…Onun olduğu yerde şeytanlıklar mağlup olur…Ona dost olanlar nefislerinden şeytanlığı kovar temizler nefsini kötülüklerden
Ehl-i dil bahar yağmurları gibidir…nefislerin toprağını bereketli hale getirir ve gül tarlaları meydana gelir…çölleri bbereketlendirir o kişi..
Sohbeti ballar balıdır ehl-i dil olanın…
Allahın esmasıyla eylenmiştir onlar ve hallenmiştir onlar fikirlenmiştir zikirlenmiştir onlar…esma ile boyanmıştır onlar…
Esmanın nurları düşmüştür onların gönül aynasına…akıl aynasına hal aynasına eylem aynasına fikir aynasına zikir aynasına…
Bir gönülde esmanın nurları düşmemişse o gönül cifedir…Aşkların paşası olan Allah aşkı o gönle girmez…padişah tahta layık hazırla gönlünü padişaha…”Allah kalbimde “diyen Allah eylemlerinin aynasına düşsün hallerinin aynasına da düşsün fikirlerinin aynasına da düşsün zikirlerinin aynasına da düşsün…
Gözünü kapayana güneş neylesin…ehl-i dil ol…faydalan maneviyat aleminin güneşlerinden…
Ehl-i dil “La mevcude illalah “der çünkü gönlün gözü sadece Allahı görür…hram eder Allhın esmasına hadim değilse bir eylem bir hal bir fikir bir zikir…Yunus <Emre negüzel dedi…cennet cennet dedikler birkaç köşkle birkaç huri..İsteyene ver sen onu bana seni gerek seni…
Ehl-i dilin gönül aynasında Allah görülür esmanın nurları görülür…sakalında bile bazısına sakal hiç yakışmaz…eyleminde halinde fikrinde zikrinde yani işinde esmanın nurları görülür ….Allaha bağımlılığını ilandır onun her eylemi her hali her fikri her işi her ameli…
O ariflerin gönülleri kilitlidir şeytanlığa…Haktan hep razıdır onlar…”Hak şerleri hayreyler “derler…
Onların üzerinde ahlak elbisesi var…
Onların gönül defterinde Allah için buğz var…Hz Ali savaşta yüzüne tüküren müşriki öldürmemiş…
Onların gönül dağları var…Yunus Emre “dağlar ile taşlar ile çağırayım mevlam seni demiş…dağ taş Allaha hadimlik yarışındadır…kulluk yarışındadır onlar bunu temaşa içindedirler…
Onların gönül tahtı da arş gibi yücedir ve nurdur…Allah yani esmaya hadimlik aşkı o tahttadır…şeytanın ihtilal şansı da yoktur…