Halkbank'ın 80. kuruluş yıl dönümü

- Halkbank Genel Müdürü Arslan: (2) - "Kamu bankaları 2002 öncesinde görev zararı oluşturan, istikrarsızlık nedeni iken, bugün ekonomik regülatör, yurt dışı kaynaklı dalgalanmaların etkilerini azaltan, ekonomiye ciddi destek sağlayan, reel sektörün destekçisi konumuna yükseldi" - "Son 15 yılda aktif toplamımızı 15 kat, nakdi kredilerimizi 165 kat, mevduatımızı 16 kat büyüterek sektörün en güçlü bankalarından biri haline geldik" - "Bankacılığı sahaya taşıyoruz, reel sektörün talep ve ihtiyaçlarını müşterilerimizden dinleyerek özel çözümler üretiyoruz" - "5-10 yıl gibi kısa bir süre içinde, uluslararası ölçekte daha da yaygınlaşacak, özellikle Balkanlar bölgesinde Avrupa'nın en etkin finansal kurumlarından biri olmaya çalışacağız" - "Ev sahibi olmanın herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz, konut kredilerinde faiz indirimi sonrası kredi kullandırımımızın iki katına çıkmasının dolaylı etkileri ile birlikte olumlu katkıları olacağına inanıyoruz"

Halkbank'ın 80. kuruluş yıl dönümü

İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ – Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, "Kamu bankaları 2002 öncesinde görev zararı oluşturan, istikrarsızlık nedeni iken, bugün ekonomik regülatör, yurt dışı kaynaklı dalgalanmaların etkilerini azaltan, ekonomiye ciddi destek sağlayan, reel sektörün destekçisi konumuna yükseldi." ifadelerini kullandı.

Bankanın 80. kuruluş yıl dönümü kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Arslan, "İsmini taşımaktan gurur duyduğumuz halkımıza layık olmak için durmaksızın çalışan bir banka olarak, 80. yaşımızda da 80 milyon yurttaşımıza hizmet verecek olmanın heyecanı içindeyiz." dedi.

Türkiye'de esnaf ve KOBİ Bankacılığının gelişiminde öncü olmuş, ekonomiye değer katarken toplumsal hayatın her anında varlık göstermiş bu kurumun köklü tarihinde hizmet vermiş tüm Halkbanklılar adına kendilerine güvenen, her koşulda yanlarında olan Türk milletine çok teşekkür ettiklerini söyleyen Arslan, Halkbank'ın 80 yıllık tarihinde önemli dönüm noktalarının olduğunu ifade etti.

Arslan, özellikle 2001 krizi sonrası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) aktarılan bankaların devlete büyük bir yük getirdiği, IMF'nin kamu bankaları ve Halkbank'ın özelleştirilmesi talebinin olduğu, tasfiyesi gündemde olan Halkbank'a orta boy bir işletme kadar değer biçilmediği bir sürecin yaşandığını anlattı.

Türkiye'nin son 15 yılı çok verimli kullandığını ve bu dönemde güçlü bir ekonomi anlayışıyla çok cesur adımlar atıldığını vurgulayan Arslan, "2002 sonrası ekonomik ve siyasi istikrar döneminin, Türk bankacılık sektörüne, büyümenin yanı sıra, satın almalar, birleşmeler, yabancı yatırımcıların piyasaya girişi gibi yeni getirileri oldu. Halkbank ve diğer kamu bankaları geçmişte görev zararı oluşturan, istikrarsızlık nedeni iken bugün ekonomik regülatör, yurt dışı kaynaklı dalgalanmaların etkilerini azaltan, ekonomiye ciddi destek sağlayan, reel sektörün destekçisi konumuna yükseldi." ifadelerini kullandı.

- "Balkanlar bölgesinde Avrupa'nın en etkin finansal kurumlarından biri olmaya çalışacağız"

Osman Arslan, çağdaş bankacılık prensiplerine bağlı ve verimli bir kurum olma hedefiyle hareket ettikleri 2002 yılından bugüne kadar olan dönemde aktif toplamını 15 kat büyüterek sektörün 5'inci, nakdi kredilerini 165 kat büyüterek sektörün 4'üncü, ve mevduatını 16 kat artırarak sektörün 3'üncü bankası haline geldiklerini söyledi.

Bu süreçte Hazine'ye başta temettü ve kurumlar vergisi olmak üzere 18,3 milyar TL tutarında kaynak aktardıklarını anlatan Arslan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) gibi önemli kuruluşlarla iş birliği yaparak 1,7 milyonun üzerinde esnaf ve sanatkârın, toplam kullandırımı 80 milyar TL düzeyinde olan ayrıcalıklı Hazine faiz destekli kredilerinden yararlanmasını sağladıklarını belirtti.

Arslan, reel sektörün desteklenmesi yönündeki çalışmalarla KOBİ kredilerindeki pazar paylarını da yüzde 15,5'e taşıdıklarını ifade etti.

360 yeni şube, 10 bin yeni çalışanla birlikte daha da büyüdükleri son 15 yılda kredili müşteri sayısını 3,3 milyona, toplam müşteri sayısını 11 milyona çıkardıklarını aktaran Arslan, "2004 yılında Türk bankacılık sektörünün en büyük banka birleşmesini, 2007 ve 2012 yıllarında Türkiye ve Avrupa'nın en büyük halka arzını, 2012'de kredi kartı markamız olan Paraf'ın lansmanını tamamladık, daha önce üç olan bağlı ortaklık sayımızı 11'e çıkararak Türkiye'nin en büyük finansal süper marketlerden biri haline geldik. Bugün Sırbistan ve Makedonya'da 76 şubeli 2 bankamız, geniş muhabir bankacılık ağımız, Londra ve Singapur gibi küresel finansal merkezlerde bulunan yurt dışı şube ve temsilciliklerimiz sayesinde müşterilerimize uluslararası düzeyde de üstün hizmet veren güçlü bir markayız. 28,8 milyar TL düzeyinde bir öz kaynak değerine sahibiz. 5-10 yıl gibi kısa bir süre içinde, uluslararası ölçekte daha da yaygınlaşacak, özellikle Balkanlar bölgesinde Avrupa'nın en etkin finansal kurumlarından biri olmaya çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yol haritamız hazır"

Halkbank Genel Müdürü Arslan, 34 gibi oldukça genç bir yaş ortalamasına sahip olduklarını ve teknolojiyi yakından takip eden bir kadrolarının bulunduğunu belirtti.

Genç kadrolarından aldıkları güçle hizmet ağını sürekli genişletirken, bankacılık standartlarını korumayı ve hatta daha da geliştirmeyi amaçladıklarını anlatan Arslan, "Teknolojik altyapımızı geleceğe taşıyacak önemli yatırımlar yaptık. Öyle bir noktaya gelelim ki, teknolojimizle hem bankacılık sektörüne hem de Türkiye sanayiinin lokomotifi olan KOBİ’lere örnek olalım, doğru yapılan yatırımların verimlilik anlamında nasıl geri dönüş sağladığını herkese gösterelim istiyoruz. Bizi 100 yaşımızda küresel ölçekte hedeflediğimiz noktaya taşıyacak yol haritamız hazır. Halkbank'ın tarihsel gelişimi içinde, bugüne kadar başardıklarımızı gelecek dönemde 20 yıla sığdırarak tekrar etmek istiyoruz. Müşterileri, yatırımcıları ve çalışanlarıyla bu büyük ailenin sürekli büyüdüğünü ve Türkiye'yi geleceğe taşıdığını görmekten daha güzel bir doğum günü hediyesi olamazdı. 80. yaşımıza yeni umutlarla basmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "KOBİ kredilerinin payını yüzde 40'ın üzerine çıkarmaya kararlıyız"

Osman Arslan, "Üreten Türkiye'nin Bankası" olarak, toplam krediler içinde KOBİ kredilerinin payını yüzde 40'ın üzerine çıkarmaya kararlı olduklarını söyledi.

Ekonominin can damarı olan bu segmentte, şu ana kadar önemli adımlar attıklarını anlatan Arslan, bankacılık hizmetlerini geliştirirken, mutlaka sahada olmaya, reel sektörün talep ve ihtiyaçlarını müşterilerden dinlemeye büyük özen gösterdiklerini belirtti.

Arslan, yüz yüze bankacılık anlayışı doğrultusunda başlangıcını yaptıkları "Üreten Türkiye Toplantıları ve Esnaf Lokantası Buluşmaları"nda, şu ana kadar Bursa, Samsun ve Trabzon bölgelerinde faaliyet gösteren 2 binin üzerinde esnaf ve KOBİ temsilcisiyle bir araya geldiklerini aktardı.

Yerli işletmelerin rekabet gücünü artırmak ve onların uluslararası pazarlarda daha güçlü olmasını sağlamak üzere hayata geçirdikleri yenilikleri firma temsilcileriyle paylaştıklarını anlatan Arslan, şunları kaydetti:

"Firmalarımıza Endüstriyel Tarım Kredisi, Ortak Kazanç Kredisi, Otomotiv Yan Sanayi Destek Kredisi, Mobilya Sektörü Destek Kredisi, Yeşil Enerji Kredisi, KOBİ'lere İstihdam Destek Kredisi ve İhracat Seferberliği Destek Kredisi gibi inovatif yeni ürünlerimizi anlattık. KOBİ'lere piyasa faiz oranlarının altında destek olan bu ürünleri geliştirirken, bankacılık faaliyetlerimizin Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkıyı göz önünde bulunduruyoruz. Ülkemizde cari açığın oluşumundaki temel etken hammadde ve enerji gibi imalat girdilerinde dış bağımlılığımızın yüksek olmasıdır. Sanayide verimlilik artışı sağlayarak, uluslararası rekabette firmalarımızı öne çıkaracak çalışmalar yapmaya öncelik veriyoruz."

- "Faiz indirimi ile konut kredisi kullandırımı 2 katına çıktı"

Arslan, gayrimenkul, emlak ve inşaat sektörleri faaliyet alanları itibarıyla 250 yan sektöre etki ettiğini belirterek, "Konut kredilerinin oluşturacağı canlılık başta inşaatla ilintili sektörler olmak üzere, tüm ekonomiyi olumlu etkileyecek, bankaların zamanında tahsilat yapabilme becerisi ile bilançolarımıza katkı sağlayacaktır." dedi.

Konut kredilerinin tamamının uzun dönemli vadelerle verildiğini, genel faiz oranlarının gelecek dönemlerde düşme eğilimine girmesiyle maliyetlerin de dengeye gelebileceğini ifade eden Arslan, üstelik konut kredisi kullandırmanın, yeni müşteriye ulaşmak, diğer bankacılık hizmetlerini müşterilere sunmak yönünde önemli avantajlar oluşturduğunu aktardı.

Arslan, geçmişte İngiltere'de uygulanan "Help to Buy" programı gibi, gelişmiş ekonomilerde de uygulamaya alınan benzer düzenlemelerin olduğunu anımsattı.

Bu sayede orada da çoğunluğu 30'lu yaşlarında olan binlerce insanın uygun koşullarda konut sahibi olabildiğini söyleyen Arslan, "Bizim milletimiz de buna layıktır. Kredi maliyetleri sebebiyle binlerce ailenin ev sahibi olma hayallerini ertelemesine kayıtsız kalamazdık. Ev sahibi olmanın herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz, konut kredilerinde faiz indirimi sonrası kredi kullandırımımızın iki katına çıkmasının dolaylı etkileri ile birlikte olumlu katkıları olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Sosyal yaşamda da milletimizin yanındayız"

Osman Arslan, sosyal yaşamda da Halkbank'ın milletin yanında olduğunu belirtti. 80 yıldır taşıdıkları sosyal sorumluluk bilincini, bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na da taşıyarak "Çocuklar İster Halkbank Yapar" anlayışıyla güzel bir proje tasarladıklarını anlatan Arslan, proje kapsamında çocukların dileklerini toplayarak, 80 çocuğun hayallerini gerçekleştirme kararı aldıklarını ifade etti.

Barış Manço Kültür Müzesi etkinlikleri gibi önemli kültür sanat faaliyetleri yürüttüklerini belirten Arslan, "Tüm bu çalışmaları geçtiğimiz yıl yaşama geçirdiğimiz Kültür ve Yaşam sitesiyle önemli bir noktaya taşıdık. Gençleri kötü alışkanlıklarından koruyacak, enerjilerini doğru kullanmalarını sağlayacak özel bir alan olarak spor da her zaman ilgi alanımızda oldu. Halkbank Spor Kulübü 2013 yılında CEV Kupasını kaldıran ilk Türk ekibi oldu. Son 3 yılda art arda olmak üzere, toplamda 9 kez şampiyon oldu. Altyapılarımızda birçok gencin spora kazandırılmasını sağladı. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her alanda sosyal sorumluluk bilinciyle hareket edecek, kültür, sanat ve spor hayatının da destekçisi olmayı sürdüreceğiz." diyerek sözlerini tamamladı.

(Bitti)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER