Hayata Dair

Sörf yapmak ne demekse, ben de modaya uyup, sosyal medyada sörf yapıyorum.

Bir arkadaş, kendine yakın bir arkadaşının, Almanya’da 35 yıl yaşayıp, Almanca öğrenmeden hayatına devam ettiğini yazmış.

Bu normal bir durum değil diye düşünüyorum. Bu “kişilik hali” masaya yatırılmalı anlamaya çalışılmalıdır.

Eğitimsiz kişidir. Dünyadan haberdar değildir, onun için dil öğrenmeye uzak duruyor diye düşünürsünüz.

Hayır.

Yıl 1972, İSDEMİR’de çalışıyorum.  Bildiğiniz gibi, hemen hemen ülkemizdeki tüm ağır sanayi yatırımlarını, Ruslara ve komünizme karşı olmamıza rağmen, Ruslarla birlikte kurduk.

Birlikte çalışmak ortak bir dil gerektiriyor. İnşaat-montaj ve işletmeye alma için birlikte çalıştığımız Ruslar 2 ay gibi kısa zamanda Türkçeyi öğreniyorlardı.

Gelelim bizim dil öğrenmekteki acayip anlayışımıza.

Devlet bizi, Demir ve Çelik üretimindeki işletmeciliği ve teknolojileri öğrensinler diye, bin kişiyi Rusya’ya eğitime gönderdi.

Ben de o bin kişilik grubun içinde yar almıştım. Altı ay Rusya’da demir ve çelik fabrikalarında eğitim aldık.

Bin kişiden 3-4 kişi, Rusya’dan, Rusça öğrenerek döndü.

Üstelik bu bin kişinin, kahir çoğunluğu, mühendislerden oluşuyordu.

İSDEMİR’de Ruslarla birlikte çalışırken Rusça öğrenmeye hevesli olanları, MİT takibe alır. Zaman zaman sorgular. Niye Rusça öğrenmek istiyorsun diye baskı yapardı.

Ruslarla birlikte çalışmamıza karşın, satranç turnuvası düzenlemek bile belanın içine girmek anlamındaydı.

Ülkemiz sürekli göç alan bir yer. Balkanlardan ve Türki cumhuriyetlerden sürekli gelenler olur.

Bu göçmenlerin ortak yanları, Rus düşmanlığı, Hıristiyan düşmanlı ve komünizm düşmanlı ile teçhiz olmuşladır.

Amerika’nın ülkemiz üzerindeki ağır etkilerinin olduğu dönemlerde, Balkan ve Türki cumhuriyetlerden gelen kişiler, polis ve istihbarat birimlerinde çalıştığından-çünkü Rusça da biliyorlar- ağır bir Rusya aleyhtarlığı İSDEMİR’den gidenlerin Rusça öğrenmeden gelmelerine sebep olmuştu.

Şimdi durum değişti. Eskiden, Solculara Moskova’ya Moskova’ya diyen işveren ve Amerikancıların, Moskova’da iş aldıklarını görüyoruz.

Ankara’da ve birçok yerde, Rusça öğreterek iş hayatını sürdürenler var.

Dil öğrenmeye heveslenmek, hayata yapışmak, hayatı sevmek demektir. Öğrenmeye açık olmak, yaşamı yaşamaya çalışmaktır.

35 yıl Almanya’da kalıp Almanca öğrenmeye direnmek, aslında hayata direnmektir. Mutluluğa karşı dirençtir.

Bence öğrenmek mutluluktur.

YORUM EKLE