ÇORUM (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yaptığı gayrimeşru referandumla ilgili, "Son günlerde Kuzey Irak'ta gayrimeşru bir referandum yapıldı. Akılları sıra Irak'ı bölecekler, Suriye'yi bölecekler, bir uydu devlet ortaya çıkaracaklar ve böylece bölgenin istikrarını bozmaya çalışacaklar. Şunu herkes bilmelidir; Türkiye, Irak sınırının güneyinde de Suriye sınırının güneyinde de hiçbir oluşuma, hiçbir devlet yapılanmasına asla izin vermez." dedi.
Yıldırım, Çorum İl Başkanlığınca Anitta Otel'de düzenlenen AK Parti Çorum İl Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki konuşmasında, bugün birçok ilim, irfan, devlet adamını bağrından çıkaran barış ve kardeşlik şehri olan Çorum'da bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini söyleyen Yıldırım, AK Parti teşkilatlarının yalnızca ana kademesi, kadın ve gençlik kollarıyla değil kahramanlıklarıyla şehit ve gazileriyle de anıldığını dile getirdi. Yıldırım, "Vatanı, bayrağı, bağımsızlığı için bedel ödeyen bu teşkilat her türlü övgüye layıktır. Övgülerin en güzeline layık bir teşkilatsınız Çorum." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde 11 şehit veren Çorum'un, Türkiye'de nüfusuna göre en fazla şehit veren il olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Çorum demokrasinin değerini biliyor, bu ay yıldızlı bayrağın değerini biliyor. Çorum istiklalin, istikbalin değerini biliyor. O gece Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla Hürriyet Meydanı'na indiniz, alçaklara gereken cevabı verdiniz. Allah sizden razı olsun." şeklinde konuştu.
Çorum'da dolu dolu program yaptığını, Çorum'a 15 Temmuz şehidi Erol Olçok'un adının verildiği hastanenin açılışının da gerçekleştirildiğini söyleyen Yıldırım, "Muhteşem hastane olmuş, Çorum'a yakışmış. Çorum, Anadolu'nun merkezinde, dünyanın merkezinde. Dünyanın ilk barış anlaşması olan Kadeş Anlaşması'nın yapıldığı Çorum'a ne yapsak yakışır, ne yapsak yeridir." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, Çorum ziyareti sırasında kendisine, bakanlara ve parti teşkilatının üst kademe yöneticilerine gösterilen ilgi dolayısıyla teşekkür etti.
- "Çorum'un 15 yıl önceki halini düşünün"
AK Parti'nin, Recep Tayyip Erdoğan ile "Ey kardeşlerim, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." anlayışıyla yola çıktığını "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesini esas aldığını anlatan Yıldırım, "Son 15 yıla baktığımızda Çorum'un 15 yıl önceki halini düşünün. O gün doğan yavrularımız bugün 17 yaşına geldi. Onlar belki hatırlamayabilir ama orta ve ileri yaştakiler çok iyi hatırlar. Çorum'un o çileli yollarını, hayatını ömrünün baharında kaybeden insanları çok iyi hatırlarlar. Bugün Allah'a şükür Çorum'un yollarını da yaptık gönüllere de yol yaptık." şeklinde konuştu.
Konuşması sık sık partililerin "Çorum burada, Başbakanın yanında", "AK gençlik seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Başbakan Yıldırım, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz." dedi.
Bir yandan FETÖ ile mücadelenin devam ederken diğer yandan bölgesel ve küresel gelişmelerin yakından takip edildiğine dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu bölgede yaşanan sıkıntılar, kaoslar Kuzey Irak'ta, Suriye'de anlamsız olarak perdeye sokulan planlar, bizim 2023 Cumhuriyet'in 100. yılına giden hedeflerimizi baltalamaya yönelik faaliyetlerdir. Bunu biliyoruz. Son günlerde, Kuzey Irak'ta gayrimeşru bir referandum yapıldı. Akılları sıra Irak'ı bölecekler, Suriye'yi bölecekler, bir uydu devlet ortaya çıkaracaklar ve böylece bölgenin istikrarını bozmaya çalışacaklar. Şunu herkes bilmelidir; Türkiye, Irak sınırının güneyinde de Suriye sınırının güneyinde de hiçbir oluşuma, hiçbir devlet yapılanmasına asla izin vermez. Bölgede bazı yöneticilerin ihtirasları sonunda ortaya çıkan durumun bedelini asla orada yaşayan Kürt kardeşlerimizle Türkmen kardeşlerimizle Arap kardeşlerimizle ödemeyeceğiz. Bu bedeli, bu hırslarına yenik düşen, basiretsiz yöneticiler ödeyecek."
- "Onları kendi hallerine bırakalım"
Salondan yükselen "Yol ver gidelim, Avrupa'yı ezelim" sloganı üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:
"Gençler, işimize bakalım. Onları kendi hallerine bırakalım, ne halleri varsa görsün. Ne diye enerjimizi tüketeceğiz, oralara gideceğiz. Onlar gelsinler. 'Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir.' diyor değil mi? Gelsinler, herkese hayat var burada. İşte 3,5 milyon evinden, barkından, yurdundan kaçmak, hayatını kurtarmak zorunda kalan insana bağrını, evini açan kim? Ekmeğini paylaşan kim? İşte bu asil millet yaptı bunu. Bunun dünyada başka örneği var mı?"
(Sürecek)