UNUTMANIN LEZZETLİ YANI

Bence insanlar çok şeyler bekliyorlar. Her gün âşık olmak istiyorlar. Yetinme duygusunu bile bile zaafa uğratıyorlar.Meselâ bende ilmek ilmek sökülüyorum senden.Anlayacağın şimdi gidiyorum.

Ama henüz gidemedim.

Gidemiyorum bir türlü. İçimde bir sen...

Sana rağmen gidiyorum. Aslında ne istiyorum biliyor musun ?

Son kez konuşmak;herkesin istediği gibi,sonrasında gitmeni…

Çünkü kalırsan işimi öyle zorlaştırırsın ki, senden kopuşum mümkün olmaz. Git artık . Git artık, beni bana bırakarak.Her zaman şunu söylerdin ; “her zaman bildiğim, her zaman özlemini çektiğim bir yer olmalı” .

Evet, bunu sen söylerdin. Öyleyse gidişler niye ? Kaçışlar nereye kadar ? Başka tenlerde birbirimizi arayacak olduktan sonra…

 …

Senden uzak olmayı hiç istemiyordum. Sende hayat kıvılcımları vardı. Beni “ben” yapan sendin. Tavırlarındı. Yaşattıklarındı. Bu başkalarına garip ve karmaşık gelebilir. Kendi kendimize ettiğimiz zulümler ne kadar uzak diyarlara gidersek gidelim hep peşimizdedir ,bırakmazlar bizi. Bırakmayacaklarda.Kalbi kırık bir adamı arıyorsun, yada görmek?

Bana bak ! bana… yeter… kendimi terk edilmiş hissediyorum.

Yalnız ve sensiz. Bu yalnızlık ve bu bomboş saatler çok sarsıyor,hırpalıyor,saçmalatıyor beni.

Yalnızlığımı yaşadığım yere gidiyorum: geceme…

Birbirine kavuşamayan iki yıldız gibi ömrümüz. İçimdeki ıssızlığı bir tek sen doldurabilir/sin/din. Solgun yolların sonuydun benim için. El kadar bir sevgiydi beklediğim senden oysa…

Beni sana çeken, bazen unutmanın lezzetli yanını sende yakalamak/tı.

YORUM EKLE