Bircan," Mısırda halkın oylarıyla iktidara gelmiş meşru yönetime karşı modern firavun SİSİ ve işbirlikçileri tarafından uygulanan darbeye karşı direnen Müslüman kardeşler, resmi rakamlara göre 525,gayrı resmi rakamlara göre de 2200 şehit ve onbinin üzerinde yaralı vermişlerdir. Şehit olan kardeşlerimiz, görevlerini yaparak en güzel makama kavuşmuşlardır. Bizim onlar için duadan başka yapacak bir şeyimiz yoktur. Fakat onlar bizim için şefaatçi olabileceklerdir. İnşallah bizler de şehit kardeşlerimizin şefaatlerine nail oluruz. Yaralı olanların da gazasını tebrik ediyor ve Rabbimizden acil şifalar niyaz ediyoruz. Mısırda ve tüm İslam coğrafyasında yaşanan bu mezalime karşı sesini çıkarmayan ama kendisini insan hakları ve Demokrasi havarisi olarak tanımlayan Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve tüm Batı dünyasının gerçek yüzü böylece ortaya çıkmıştır. Bu zulme karşı sessiz kalan ve tepkisini belli etmeyen "modern dünyayı " ve işbirlikçilerini şiddetle kınıyoruz. Bunlar Mısırda ellerine mazlumların kanını bulaştırmışlardır. Ve bu kanı kıyamete kadar temizleyemeyeceklerdir. ABD Dışişleri bakanının "Mısıra yapılan maddi yardımların kesilmesi ülke menfaatimize uygun düşmez" açıklaması, Suud yönetimi ve Birleşik Arap Emirliklerinin darbeci yönetime maddi destekte bulunması bu katliama ortak olduklarının en açık delilidir. İnsan hakları ve demokrasi gibi söylemler bu anlayışta olanlar için sadece kendi menfaatlerini korumanın birer aracıdırlar. Şüphesiz ülke menfaati bizler için de önemlidir. Ancak menfaat için Mısırda, Suriye'de, Filistin'de, Arakanda, Doğu Türkistan'da, Musul ve Kerkük'te ve dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın zulme karşı durmamak inancımız ve insanlığımız gereği mümkün değildir. Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz Zulme ortak olmak istemiyorsanız "Bu zulmü durdurun! Bu zulmü durdurun! Bu zulmü durdurun! Rabbim zulme karşı duranlara sabır ve sebat versin, şehitlerimize rahmet etsin, yaralananlara da acil şifalar versin inşallah" diye konuştu.
NAMIK AZGIN
