Altınova Gazetesi
2018-05-29 17:35:57

HAK  İLÂHİ  MÜKÂFAT   NÂHAK  NÂRÂ MÜSTEHAK

Muhammed BAYAR

muhammedbayar@hotmail.com 29 Mayıs 2018, 17:35

Allah, aranızda hüküm verdiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.

Şüphesiz Allah adildir ve adaleti sever..... (Nisa58-Nahl90) İslamın 3 temel esasından biride Adalettir. (Diğerleri Temizlik – Doğruluk)

Adalet, hakka riayet edip hakkı hak sahibine vermek Allah korkusunun

ve mesuliyet duygusunun dışa vurup eylem olarak yansıtmaktır.

Adalet, itaatın ve olgunluğun insan üzerindeki tesiridir. İnsanın dünyada ki

istikameti ve ahiretteki selametidir. Bunca tarife rağmen adalet bütün

incelikleriyle manası en güç kavranan ve tarifi en güç yapılan kavramdır.

Çünkü adalet, teorikte değil pratikte gerek. Bizzat tatbiki gerek.

Bu mekanizmanın seri bir şekilde süratle icraatı gerek. Çünkü geciken adalet,

adalet değildir. Güçsüz adalet açiz, adaletsiz güç zalimdir.

Adalete karşı savaşmak kendi bildiğini okurcasına direnmek boşluğa yumruk sallamak gibi boş ve faydasız bir uğraştır. Adaletin adalet müesseselerinde

adalet adamlarının elinde adalet adına adaletsizce katledildiği bir cemiyette

huzur ve istikrar olmaz. Güçsüzü ezen fakiri sömüren mazluma zulmeden

iflah olmaz felah bulmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste... der atalar Zalimin gücü varsa mazlumunda güçlü Allahı var. Kâfir dahi olsa mazlumun duasından sakının... diyor alemlere rahmet Hz Muhammed (sas)

Bu dünyada mazlumu ezebilirsiniz, yalancı şahitlerle kendinizi aklandırabilirsiniz. Mahkemeyi lehinize çevirebilirsiniz. Lakin yarın mahkemei kübrada İlahi adaletin seyrini sahtekarlığınız ile değiştirip kendinizi aklandırabilecek misiniz ? beratınızı alabilecek misiniz ? Zinhar !!! Çünkü mahkemei kübranın Hakimi,

Hakimlerin Hakimi Yüce Allahtır. Allah kullarına zerre niktarı zulm etmez.

Peygamberimiz Hz Muhammed efendimizin huzuruna aralarında taksimi gereken

bir maldan dolayı 2 sahabi gelir. Her ikiside kendisine daha fazla Hak iddia eder. Peygamberimiz her ikisinide dinler ve şöyle der : Sizden biriniz kendini iyi ifade ederek, derdini daha güzel anlatarak beni ikna edip hükmü lehine verdirebilir.

Bende sizin gibi beşerim, şaşarım yanılabilirim. Kimin delili daha inandırıcı ise

ben ona göre hüküm veririm.

Lakin o gün mahkemei kübrada işin aslına göre hüküm verilir. Şaşmayan

yanılmayan bir Allahtır. Zalim cezasını, mazlum mükâfatını alır. Kimseye zerre

misli haksızlık yapılmaz... Peygamberimizin bu sözleri üzerine 2 sahabide haklarından feragat ettiler ve alacaklarını fisebilillahe vakfettiler.

Zira Hâk İlahi mükâfatsa nâhâk da nârâ müstehâktır.

Şayet adalet günü olmasaydı mahşerde İnsan katlanır mıydı bir sürü derde

Ruhun bütün arzusu hedermiş hâşâ Tiksindirir insanı nâhoş temâşâ

Abbasi Halifesi Mansur, İmamı Azama kadılık teklifinde bulunur. İmam 70

yaşında olmasına rağmen zerre kadar da olsa adaletten ayrılırım diye teklifi

red etmiştir. Bunun üzerine Halife Mansur, İmamı hapse atar ve kan gelene

kadar işkence yaptırır. Bütün bu eziyetlere rağmen İmam kadılığı kabul etmedi

ve işkence ıslıkları arasında can verirken son sözleri söyledi : Dünyadaki ceza, ahiretteki cezanın yanında mükafattır.

Adaletrsizlik insanın kendi özüne inmemesinden kaynaklanır. En adil mahkeme insanın kendi vicdanıdır. Güzellikler insanın özündedir. Marifet bu güzellikleri

bulup ortaya çıkarmak ve uygulamaktır.

Yüce Rabbimiz, nur başlara taç ruhlara ilaç Yüce Kur’anda şöyle ferman eder

Ey kullarım, zulmü kendime de size de haram kıldım. Birbirinize zulmetmeyin,

can taşıyan her canlıya zinhar zulmetmeyin en tehbeda a’melükum... bütün ibadetleriniz boşa çıkar (Fatır10)

Haksızlık ahirette zulümdür. Bir kimsenin hakkını gasb edene cehennem vacib olur. Hak sahiplerinin hakkına tecavuz edenden deha zalim kim vardır ? Her zalimin yaptığı zulmün hesabı sorulacaktır. Haklar kıyamet günü sahiplerine ödenir,

okadar ki boynuzsuz koyun hakkını boynuzlu koyundan alır...

Yaratanın en güzel isimlerinden biri de Hak

Kul için en büyük şeref hakkı tutup kaldırmak

Bir gün Halife Ömer yemek yiyordu. Hz Utbe onu ziyarate gelmişti. Hz Ömer

Utbe’yi sofraya davet etti. Sahabi sofraya oturdu ve eline ekmeği aldı, lakin ekmek

taş gibi sert ve bayattı. Sahababi dediki : Bu ne ? mubarak sanki ekmek değil taş. Bunun tazesi yok mu ? Hz Ömer dediki: Müslümanların sofrasında ne zaman

taze ekmek bulursan, Ömerin sofrasında da o zaman taze ekmek bulursun...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.