Amerika Dolar’ı kurtarmak ve rezerv para olma halini sürdürebilmek için nakit(banknot) dolardan çıkmaya çalışıyor.
Altının yükselişini durduramayan ABD, nakitten tamamen çıkıp Dijital Dolara geçmek istiyor.
Altındaki durdurulamaz yükseliş, ABD para çevrelerini çok tedirgin ediyor. Büyük zenginlerin Altına yönelişi, doların mevzilerini dövüyor.
1933 yılında, gene böyle bir krizden geçen Amerika, büyük banka panikleri yaşamış, o zaman kurtuluşu Altın alışverişini yasaklayarak, bir çara üretebilmişti. Lakin günümüz dünyasında böyle bir çare hiçbir işe yaramıyor. Çünkü Çin, kendi parasını, Altın karşılığında sabitleyerek zaten yapacağını yapmıştır. Bir anlamda Çin Dijital Altına geçmiştir.
Yaşadığımız parasal fırtınanın asıl sebebi, tüm dünya ülkelerinde üretilen ve teminat karşılıkları olmadan borçlanma düzenidir. Yani teminatı olmadan, sözleşmeler ile yaratılan banka paralarıdır. Kredi parası diyebiliriz.Aşırı imtiyazlı bir azınlığın para yaratma ayrıcalığıdır.
Borçlar ödenmeden bu parasal fırtınadan ve altının yükselişinden kurtulmanın bir çaresi yoktur.
Amerikan merkez bankası her ihtimale karşı bir taraftan çok miktarda altın satın alarak piyasadaki karşılıksız Dolar’a karşılık bulmaya çalışıyor, öte yandan Dijital Dolar’a geçmeye çabalıyor. Lakin artık vakit çok geç, atı alan Üsküdar’ı geçti.
Çin’in Altın üzerinden yürüttüğü, önceleri gizli olan, ama şimdilerde tamamen ortaya çıkan, Dolar ile Altın savaşında, Çin’in Altın yanında önceden mevzilenmiş olmasının çok önemli etkisi vardır.
Eğer Altın alışverişi yasaklanmazsa, ki çok saçma olur, Altın yükselmeye devam edecektir. Çünkü borçlar, orada ödenmeden duruyorsa, başka bir sonuç beklemek hayal olur.
Ülkelerin, şirketlerin, bireylerin, öğrencilerin 280 Trilyon borcu oluşmuştur. Bu borçlar ödenesiye kadar veya en azından ödenebileceğine dair bir düşünce oluşuncaya kadar, Altın’dan başka namuslu para bulmak çok zordur.