Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı (PGTH)

Papağanlarda Gaga ve Tüy hastalığı, papağangillerin en yaygın ve önemli viral hastalıklarından biridir. Dünyanın birçok ülkesinde ortalama %2-45 arasında bir insidensi bilinmektedir.

EtkenCircovirüs‘ lar familyasında yer alan DNA ‘lı olup zarsız bir virüstür. Birçok dezenfektana karşı dirençlidir. Virüs çevre şartlarında uzun süre dayanabildiği için bu hastalıkla mücadele bu denli zordur. Circovirüs sadece papağangiller için patojendir ve virusun farklı suşları da bildirilmektedir.

Virüs, enfeksiyondan birkaç ay süre ile dışkı ve tüy tozları ile yayılır. Enfeksiyon kursak sekresyonu, kuru ve taze dışkının ağızdan alınması ve kontamine tüy tozlarının inhalasyonu ile oluşur. Çevre şartlarına dirençli olduğu için insanların elbiselerinden, seyahat, yiyecek ve yiyecek kutularından da bulaşır. Direkt ve indirekt olarak bulaşır.

Virüsün hedef organ olarak lenfoid dokular, kemik iliği, kursak hücreleri, özefagus, deri ve tüy foliküllerine yerleşir.

Virüs daha çok 3 yaşında küçük papağanlarda görülür. Evde beslenen papağanlar daha çok etkilenir. İnkubasyon süresi değişmekle beraber 2-4 hafta dır.

PGTH’nin Tarihçesi

Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı (PGTH) ilk olarak 1975 yılında Sydney’de bir veteriner hekim olan Dr Ross Perry tarafından tanınmış ve tanımlanmıştır. Tüy ve gaga anormalliklerini gösteren kuş sayıları, başlangıçta özel koleksiyonlarda ve Avustralya’daki vahşi sürülerde tanımlanmış, ancak daha sonra hızla dünyaya yayılmıştır. Nedeni ile ilgili başlangıç ​​teorileri genetik veya eksiklik problemlerini içermektedir.

O zamandan beri dünya çapında en önemli papağan kuşları hastalığı olarak kabul edilmiştir. ABD, Murdoch Üniversitesi, Avustralya ve Georgia Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, bunun nedeninin son derece küçük bir circovirüs olduğunu gösterdi. Enfeksiyonla mücadelede bir aşı üretmek için birçok girişimde bulunulduğu halde, bugüne kadar hiçbiri başarılı olmamıştır.

Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı klinik semptomlar papağının yaşına, direncine, bağışıklık sisteminin gücüne, cinsiyetine ve ırkına göre değişkenlik gösterir. Sadece tüy ve gagaların etkilenmesi ile atlatılabileceği gibi immun sistem mücadeleyi kazanamaması sonucu ölümle sonlanır.

Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı Klinik semptomları 4 formu vardır. Bunlar;

1-Perakut Form;Çoğunlukla yumurtadan yeni çıkan kuşlarda ve daha çokCockatooveGripapağanlarda görülür. Yumurtadan çıkan çoğu papağanlar hiçbir klinik göstermeden ölürler ve yetiştiriciler de bu yönde şikayette bulunurlar. Klinik olarak belirtli gösterenlerde ise durgundur, hafif pneumoni vardır ve ishal gözükebilir.

2-Akut Form; En sık rastlanan formudur. Genellikle 1 yaş üzeri ve genç yavrularda görülen formdur. Yuvayı terkeden papağanların tüy değişimi döneminde gelişir. Papağanlar durgun ve ishalleri vardır. Virüsun bağışıklık sistemini baskılamasıyla pneumoni ortaya çıkar. Özellikle parlak ve siyah olan gaga çevresindeki, beyaz tüylerin kaybı patognomiktir. Parlak ve siyah gagalı tüm papağanlarCircovirüsile enfekte olmayabilir. Tüylerde bozukluk ve renk değişikliği olur. Afrika papağanlarında en belirgin klinik bulgu, lökopeni ve anemi ile birlikte şiddetli heteropeni’ dir. İleri dereceli lökopeni hastaları genellikle bu hastalık pozitiftir. Arasıra PCR ile test ettirmekte fayda vardır.

3-Kronik Form;Genellikle yaşlı papağanlarda görülen formdur. En belirgin klinik semptomları tüy kaybı ve tüy deformiteleridir. Bozukluklar büyüyen tüylerde belirgin bir şekilde görülür. Gri papağan ve Cockatoo lar ilk belirtiparlak siyah gagadır. İmmun sistemi yetersiz olan papağanlarda tüy bozukluklarını sekonder enfeksiyonlar takip eder. Gaga ve tırnaklar çok kırılgan bir hal alır. Dış kornunun altında nekrotik odaklar şekillenmiştir. Özellikle kuyruk tüylerinde simetrik bozukluklar şekillenir. Kuş sahipleri genellikle papağanların tüyleri kopardıklarını düşünürler. Baş tüylerini önemli ölçüde yitirmesi bu dönemde hastalığın tanısı açısından önemlidir. Büyüyen tüyler bükülür ve kırılır ki bu durum taze tüylerde olursa tüy kökü kurumuş ve kanlı olmaktadır.

4-Subklinik ve Latent Form;Son form daha çok yaşlı ve bağışıklık sistemi güç olan papağanlarda görülür. İsimden de anlaşıldığı gibi bu formda papağanlar herhangi bir klinik semptom göstermezler hastalık yoktur ama hastalık etkeni vücuda girmiştir ve direkt olarak hastalığın yayılmasında en büyük etkendirler. Genellikle Cockateil ve Cockatoo larda yaygındır.

Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı klinik belirtileri ileri derecede olanlar genellikle ölümle sonuçlanır. Bu durumda ki papağanları kurtarma şansı çok düşüktür. Sağaltıma geçmeden önce mutlaka 1 den fazla papağan varsa ayrılmalıdır ve gözlem altında tutulmalıdır. Viral bir enfeksiyon olduğu için antiviral olarak spesifik bir ilacı yoktur bundan dolayı daha çok destekleyici tedavi uygulanır. Özellikle immun sistemi destekleyen Baypamun gibi ilaçlar verilebilir. Kanatlılardan elde edilen interferonlar önemli ölçüde olumlu sonuç vermiştir. Bunun dışında sekonder enfeksiyonlar için antibakteriyel ve antifungal ilaçlar verilir. Bağışıklık sistemini destek amaçlı özellikle A vitamini ve tüm vitaminler, aminoasit içeren preperatlar ve probiyotikler verilebilir.

Korunma

Papağanlarda Gaga ve Tüy Hastalığı korunmada unutulmaması gereken durum başta da anlattığımız gibi birçok dezenfektanlara dirençli olması ve uzun süre çevre şartlarında yaşayabilmesini mutlaka göz önünde tutmak zorundayız. Popuslasyon da hastalık çıktığında erken tanı için PCR ile bakılıp pozitif çıkanların ötenazi seçeneği mutlaka düşünülmelidir. Tüm kafes, eşya, bakıcı, alet ve ekipmanların Gluteraldehid ile dezenfekte edilmelidir. Aşı yararlı değildir. yeni gelecek kuşların karantinaya alınmalıdır. Karantina zamanı mutlaka en az 90 gün olmalıdır.

YORUM EKLE