2021-2022 Ülkemiz İçin Mülteci Yılı Olacak

Kolonyalizm yani sömürgecilik yaklaşık yüz yıldır devam ediyor. Amerikan hegemonyasının yaratığı yeni dünya düzeni, böyle bir dünya yaşamayı gerektiriyordu. Öyle de oldu.

Şimdi kolonyalizmin sonuçlarını yaşıyoruz.

Amacı belli olmayan, sadece, dünya hegemonyasını elinde tutmak üzere, yarattığı herkesle ve her şeyle savaşlar, bitmek üzere…

Vietnam’da başlayan, Afganistan’ı terk etmesiyle sonuçlanan bir süreci yaşıyoruz.

Girdiği her ülkede, kendi ekonomik sömürü düzenini ve yaşam biçimini dayatması, girdiği ülkelerin dokularını bozdu. Halkların birbirlerini kırmasına sebebiyet verdi. 9/11 de, Terörle savaş diye, kiminle, neyle savaş olduğu belli olmayan, bir dünya savaşı ilan etti.

Yukarıda yazdıklarımı eskiden sadece solcular bilirlerdi, şimdi herkes biliyor. Amerikancılar için henüz öğrendi diyemeyiz.

Amerika sayısı belli olmayan Iraklının ülkemize gelmesine sebep oldu. Hadi onu sineye çekelim derken, Siyasal İslam’ın emperyalizmle yaptığı işbirliği sonucu, bu kez de Suriye’den mülteciler geldi.

Tam bunları bir hale yola koyalım derken, bu kez de Erdoğan Biden antlaşmasının sonucu olarak, Afganistan’dan mülteci gelmeye başladı.

Türk halkı şunu anladı; bu iktidar başımızda durduğu sürece, Amerika’nın taciz edip, ülkelerinde kalamaz hale getirdiği, dünyada ne kadar ülke varsa oradan Türkiye’ye mülteci gelecek.

Halkımız artık kendi yaşam koşullarının iyileşmesinden de vazgeçti. Huzuru ile başı derde girdi.

Ve halkın düşüncesi şuraya geldi. Bu iktidardan kurtulmazsam ne mülteciden kurulabilirim ne de huzurum olur.

Halkın bu durumda olduğunu iktidar da çok iyi biliyor. Lakin ABD talimatlarını da yerine getirilmesinin gerekli olduğuna inanıyor.

RTE gecen hafta, “finans edebildiğimiz sürece mülteci almaya devam edeceğiz” dedi. Dün gece, “Türkiye yol geçen hanı değildir” dedi.

Bu iki çelişkili ifade kendisi tarafından yapıldığını biliyoruz. Lakin güvenemiyoruz. Nitekim Suriyeliler ile Türkler arasında çatışmalar başladı.

Katil Esad politikasının” dışında, sadece ABD ne derse onu yerine getiren siyasetler, artık Türk halkına, kendi ülkesinde yaşamı haram ediyor.

Mülteci sorunu neredeyse ekonomik sıkıntıların da önüne geçti.

Çözüm, ABD ne derse desin, öncelikle Suriye devleti ile anlaşmaya varmak ve ne kadarını gönderebiliyorsak, o kadarını göndermek. Çünkü, Esad hemen her ay vatandaşlarını, ülkesine dönmeye çağırıyor. Silahlı katilleri bile af kapsamına aldılar.

Afganistan’dan, mülteci akını, muhakkak durdurulmalıdır. İktidar başka hamlelerle, mültecileri ülkede tutma yönünde siyasete devam ederse de halkın karşı durması gerekir.

Başka bir çözümü olan varsa söylesin lütfen.

YORUM EKLE