Ambargo ABD İçin Bir Yönetme Biçimidir

Ambargo, Amerika’nın kendine boyun eğmeyen ülkeleri yönetmeye devam edebilmek için geliştirdiği bir yönetim şeklidir.

Uygulanan ambargolarla ülkelerin ekonomileri çökertilir. Çökelen ekonomi sonucu yönetimler ile halk arasında çatışma çıkar. İstikrar bozulur. Sonuçta, tekrardan ABD’ye teslimiyet, başka bir Amerikancı iktidarla sağlanır.

Amerika sömürü sonucu elde ettiği finans ve ekonomik gücü, bir silah gibi kullanarak, sömürmeye ve yönetmeye devam eder.

Amerika’da, Temsilciler Meclisi ve Senato Türkiye’ye ambargo uygulamaya kararlı görünüyor.

Yetmiş yılda ülkemizde ortaya çıkan Amerikan kimlikli (piyasacı ve küreselleşmeci) kişiler ve kurumlar böyle bir ambargo durumunda hep şöyle yorumlarda bulunurlar.

“Dış siyasetimizde çok büyük riskler var. ABD ilişkilerimizi bozmayalım. Sıcak para akışının sürmesi gerekir.”

Peki ne yapalım dediğinizde, ABD’nin istekleri doğrultusunda ekonomimizi, dış siyasetimizi ve güvenlik politikalarımızı ayarlayalım. Cevabını alırsınız.

Söylediklerinin asıl karşılığı; Aman NATO’dan çıkmayalım, aman Amerikan finans sistemine uyalım(dolar), aman borçlanma maliyetlerimizi artırmayalım. Gibi söylemlerle karşılaşırız.

Temsilciler Meclisi ve Senatodan geçmiş olan ambargo kararını, Trump imzalamasın diye Ankara Hükümeti ve Amerikan kimliklilerce büyük caba harcanır. Sanki Trump Amerikan devletinin dışındaki bir
kurummuş gibi Trump’dan medet umulur. Bu süreç böyle şimdilik devam eder.

Lakin arkadaki asıl hakikat boylu boyuna orada durmaktadır. Türkiye’nin çıkarları ile Amerika’nın bölge çıkarları arasında uzlaşmaz çatışkı, işin esasıdır.

İçerdeki egemen çıkar guruplarının ve onun etrafında kümelenmiş olan ABD kimliklilerin çıkarları, ABD çıkarları ile uyuştuğu için ülkemizin çıkarlarının da, yani halkın da çıkarlarının uyuştuğu görünümünü vermeye çalışırlar. Halkımızı, ellerindeki medya gücü ile bu yönde yönlendirmeye çalışırlar.

Her darbe döneminde, bu senaryo ufak farklarla aynı şekilde oynandı.

Amerika ile Türkiye arasında bu senaryo devam ederken, dünya dengelerinde de büyük değişmeler olduğu bir gerçektir. Asya Çağına girdiğimizi, Amerikan çok uluslu tekellerinin, CEO’ları tarafında ifade edildiklerine şahit olmaktayız.

Piyasa spekülatörlerin tek derdi vardır. Faizlerin dünya genelinde çok düşük seyretmesine karşılık, bizim gibi ülkelerde faizler dolar bazında çok yüksektir.

Dolayısıyla spekülatörlerin kazançları çok yüksektir. Ne yazık ki ekonomiye ve siyasete de yön verenler bu spekülatörlerdir.

Paradan para kazananlar ve bu kazanç düzeninin bozulmadan devamından yana olanlar ABD bağımlılığının sürmesini isterler.

Ama Türkiye artık bu düzeni sürdüremez. Duvara çarpılan halkın defalarca aynı duvara çarpılması artık zor görünüyor.

Düzen siyasetçilerinin artık işin içinden çıkamamalarının nedeni bu çıkmazdır.

Bülent Esinoğlu

YORUM EKLE