Bu senaryo gerçek mi?

Derin yapıların istişarelerinden sızan kırık dökük bilgilere göre, şöyle bir mevzu konuşuluyor.

Türk hükümeti 10 milyon Türk pasaportu bastırıyor.

Bunları Barzani bölgesindeki halka dağıtacak.

Hepsi,de bir anda Türk vatandaşı olacak.

Bunlar diyecekler ki, ‘’biz Türkiye ile beraberiz. Türk vatandaşıyız.

Aramızdaki sınır kalkacak, yeni sınır Barzani Kürdistan’ı,Sünni ırak,, yani İSİT’İN hakim olduğu bölgeye kaydırılacak.

Türkiye büyüyecek. Barzani Kürtleri ile Güneydoğudaki ,Türkiye Kürtleri kucaklaşacak , kaynaşacak. Bir kaç yıl beraber yaşayacak. Türkiye sınırları içersinde kucaklasan iki taraf , yeniden örgütlenecek organize olacak…

Bölgeyi tamamen kontrol altına alabilecek bir yapıya ulaşacak.

Tüm bu gelişmelerin ardından diyecekler ki, biz ayrılıp Kürdistan’ı kurmak istiyoruz,,,

Peki Türkiye ne diyecek:?

Tabiî ki kabul edecek,ses çıkarmayacak!..

Bunları ben söylemiyorum

Ak partili dostlarımla sohbet ederken duyuyor, dinliyorum.

Bazı kardeşlerimizin ,Hadi ordan yavv..itirazlarını duyar gibi oluyorum.

Vallahi önceden ben de inanmıyor, bunun bir dedikodu olduğunu. düşünüyordum, bu pasaport

hikayesini bir Ak partili kardeşimden dinlediğimde, bilgilerin salam olduğuna inanıyordum, ama bu senaryoyu doğrusu biraz uçuk,kaçık buluyordum…

Sonra…

Yiğit Bulut’un bir açıklamasını okudum:’’Kürdistan kurulursa Türkiye’nin sınırları genişler.

Bundan, sonra bu senaryonun doğruluğuna inandım.

Bir başka gelişme daha vardı. 360 diye bir tv kanalı var. Bir akşam tesadüfen açtım.Baktım, üç kişinin muhabbet ettiği bir program var.

Bir tanesini tanıdım.

Hakan Albayrak, hükümet kanadının önemli yazarlarından.

Özetle şöyle diyor:

 Birinci Dünya savaşında Araplar bizden ayrılmak istedi.

Osmanlı karşı çıktı. Araplarla savaştık, aramıza kan girdi.

Birbirimize düşman olduk. Yüz sene geçmesine rağmen henüz kucaklaşabilmiş değiliz.

Eğer onlara ‘’ ayrılın kardeşim’’ deseydik, elimizle, kucaklaşarak onlardan ayrılsaydın,

belki bugün tekrar tokalaşarak, kucaklaşıp, birleşme imkanımız olacaktı.

Şimdi yine aynı durumla karşı karşıyayız.

Kürtler ayrılmak istiyor..

Bazıları, olmaz, gerekirse savaşırız diyor, bu yanlıştır.

Eğer biz Kürtleri barış içinde anlaşarak ayırırsak, belki şartlar yarın değişir,

50-100 sene sonra tekrar tokalaşarak bir araya gelebiliriz,,,,

Nasıl bir yorum:?

Bu yorumun, o şahıslara ait bir açıklama olduğuna ihtimal verebilir misiniz:?

Bence bu açıklamalar, yandaş yazarların önüne hükümet tarafından konmuş,

Millet üzerinde bir algı oluşturulmaya çalışılmak için yapılmış bir hazırlıktır.

Şimdi bu bilgi ve açıklamaları bir araya getirince, nasıl bir fotoğraf görüyorsunuz:?
Peki, Hükümet neden bu olayın üstüne gitmekten korkuyor:?
Hükümet, gelişmelere bakıyor Kürdistan’ın kurulmasına engel olmaya çalışan Eşref Bitlis ve ekibi yok edildi, Uğur Mumcu öldürüldü, Muhsin Başkan ortadan kaldırıldı. Yüzde %22’ye çıkarılan Ecevit’in partisi  bir haftada% 2’ ye düşürüldü. O hükümet dağıtılıp yok edildi.

Ben de direnirsem iktidarda kalabilmem mümkün  olmaz..

Öyleyse süper güçlerin seneryosuna ayak diretmiyeyim…

Peki Ak parti tabanı bu gidişata ne diyor?

Onlar ikiye ayrılıyor.

Ak partiye gönülden bağlı olanlar endişeli.

Bir an önce bu olayların durdurulmasını ve engellemesini istiyor..

Köfteyle, makamla bağlı olanlara gelince; onlar da diyor ki ‘’ Ak Parti direnirse süper güçler tarafından iktidardan düşürülür.. o zaman bizim bu saltanat kalır mı:?

Böyle değil mi :?

Yanılıyormu yum:?..

YORUM EKLE