Çin Sürekli Altın Biriktiriyor

Sanki dünyanın üzerine doğru çok büyük bir cisim yaklaşıyor. Bu meteor Dünya’ya çarptığında, Dünya artık eski dünya olmayacak. Ekonomik düşünürler böyle yorumlar yapıyorlar. Kapitalizmin sorun çözme yerine, sorunlara kaynaklık ediyor olmasından şikayetleniyorlar.

Velhasıl dünya insanlığı, Amerika’nın dayattığı ekonomik dizgeler ve yaşam şeklinden mutlu değil.

Kur savaşları, ticaret savaşları, nadir elementler satışına engeller derken, teknoloji savaşları da başladı.

Dünya devletlerinin birbirlerine karşı olan borçlarının toplamı, 230 trilyon doları geçti. Oysa dünya gayri safi hasıla toplamı, 80 trilyon dolar kadardır. ABD’nin dış borç toplamı 20 trilyon dolar. Eğer ABD ben borçlarımı ödemiyorum derse, başta Çin olmak üzere tüm alacaklı ülkeler, alacaklarını almayacaklar. Dolayısıyla ödemeleri gereken kendi borçlarını da ödeyemeyecekler. Ekonomileri de duracak.
Özetle Küreselleşme tersine döndükçe, dolar referans değeri olma niteliğini kaybettikçe, yani ABD borçlarını ödeyemez duruma düştükçe, başta sözünü ettiğimiz meteor dünyaya daha da yaklaşmış olacak.

Çin Rusya ve Hindistan kendini bu felaketten kurtarmak için dolar yerine Altın biriktiriyorlar. Bırakınız devletlerin altın biriktirmesini şirketler, bankalar bile altın biriktiriyorlar.

Dolar güvenli liman olma özelliğini yitirdikçe, altın referans değeri olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyecek. İnşallah dolarizasyon meselesinden de böylece kurtulacağız. Almamız gereken sert ve zor kararları halk olarak alacağız. Siyasilerin yapamadıklarını halkın kendisi yapmış olacak.

Borçla dönen ekonomiler yeni borçlarla da dönmeyeceğine göre, herkesin aklı da başına gelmiş olacaktır. ABD’nin yarattığı felaketinde farkına varacaklar.

Her konuda yeniliği öğrenme ve yenilik yapma becerimizi geliştirmeden kurtuluşun olmadığı açıktır.

Kast ettiğim yenilik ekonomide, siyasette, eğitimde ve toplumsal rasyonalite de olmalıdır. Borç Kültüründen Yenilenme Kültürüne doğru yol almazsak çok sıkıntılı günler yaşayacağımız açıktır.

Tersine küreselleşme toplumları daha realist ve rasyonel düşünmeye sevk edecektir.

Bülent Esinoğlu
[email protected],
ulusal.com.tr

YORUM EKLE