Ekonomik Sarmalı Aşabilmek İçin

Dostlar;

Ekonomide, bugünlerde; “ faiz, döviz, enflasyon, borç…” gibi bir çok değişken konuşulmakta ve tartışılmaktadır.
Dahası, orta dönemde bir “üretim-gelir ve üretkenlik” durgunluğu olabileceğine ilişkin öngörüler de yapılmaktadır.

İşsizlik, enflasyon, büyüme hızı, istihdam oranı, üretkenlik gibi temel hedeflere bakıldığında bu beklentilerin kısmen de olsa gerçekçi olduğu da söylenebilir.

Yaşanan ve beklenen iktisadi sorunların anlaşılmasında, elbette yukarıdaki terimlerle yapılacak analizler kısmen açıklayıcı olsa da esas sorunun mevcut sermaye birikim modeli etrafında düğümlendiği de genel kabul görmektedir.

Türkiye’de bugün özel kesim uzun dönemli dış borç stokunun 227 milyar dolar seviyesinde olduğu ifade edilmektedir.(TÜİK, 2018)

Yükselen piyasaların “sıcak para”yla imtihanı devam etmektedir.

ABD’de faiz oranları(FED) 2015 sonrasında yüzde 0.25’ten yüzde 2 düzeyine erişmiştir.

Ülkemizin cari açık sorununda iki temel neden öne çıkmakta. Birincisi, petrol ve diğer enerji kaynaklarına olan bağımlılık, ikincisi de; üretimde ithal girdi bağımlılığı.

Bugün yaşadığımız ekonomik sarmaldan çıkabilmek için önerilerimiz şunlardır;
-öz kaynaklara dayanan, enerji bağımlılığını giderek azaltıcı bir girdi kullanımını kapsayan üretim sürecine geçiş.
-yüksek katma değerli sektörlere özendirici yaklaşımlar.
– işgücünün üretkenliğini arttırıcı uygulamalar.
– reel satın alma gücünü yükseltici önlemler.
– eğitimde arge’yi, araştırma ve sorgulamayı, geniş ve yenilikçi düşünceyi geliştirici programlar, yaklaşımlar.

Elbette bunlar daha çok orta ve uzun dönemde etkili olabilecek önerilerdir.
Sevgiyle ve üretkenlikle..

YORUM EKLE