Fahiş Ayrıcalıklar ve Borçlar Eylem Planı

Sen de ne kadar çok borç yazısı yazıyorsun, borçtan başka bir şey bilmiyor musun diye düşünebilirsiniz.

İnsan Hakları Eylem Planı açıklanır da borçlar eylem planı açıklanmazsa insanın aklına; Borçlar, devlet özgürlüğünü sınırlar, kuralı geliyor.

Borçların, özgürlüklerimiz üzerine koyduğu sınırlamalar varken, nasıl insan haklarını düşüneceğiz ki…

Borçlar önce devletin elini kolunu bağlar, eli kolu bağlı bir devlet te İnsan hakları eylem planı yapamaz. Siyaset gargarası yapar.

Fahiş gelir farkları varken, imtiyazlı zümrelerin istediği insan hakları eylem planı ile halkın istediği eylem planı tamamen farklıdır.

Ne kadar çok zenginsen o kadar çok insan hakkın var demektir.

Servet sınıfının insan hakları diye bir sorunu olmaz.

Onlar, toplumsal ve kitlesel taleplerin siyasete yansımasını istemezler. Liberalizmin birinci kuralı budur. Toplumsal ve kitlesel taleplerin, iktidara yansıması demek, kararlara halkın ortak olması demektir.

Borçları ödemeden, nasıl insan hakları eylemi olur ki… Servet sınıfının, çalışan sınıfı borçlandırdığı bir yerde, nasıl insan hakları olur ki…

Mesela, çalışanların örgütlenmesinin önüne, servet sınıfının koyduğu engeller, kalkacak mı? Servet sınıfı buna izin verecek mi?

Bir devlet neo liberalizmi seçmiş ve onunla yoluna devam ediyorsa, o devlette iki önemli güç odağı vardır.

İki iktidar vardır. Ekonomik iktidar, siyasi iktidar. Ekonomik iktidar, servet sınıfının elinde olan iktidardır. Siyasi iktidar da onların söylediklerinin, siyasete tercümesiyle meşguldür.

Ortaya çıkan fahiş borçlar, halk tarafından ödenecekse, halk da zaten fiziksel yaşam koşullarında yaşıyorsa, borçlar nasıl ödenecek ve insan hakları nasıl uygulanacak?

İnsan hakları deyince; gelir eşitsizliğinin, makul bir seviyeye çekilmesi gerekirken, işe nereden başlayacağız ki?  Çalışanların üzerine yeni yükler bindirirken, çalışan kişi, iki işte çalışıyorsa, insan haklarını ne zaman kullanacak ki?

Ben bir insan hakları eylem planının gerçekleşeceğine, yukarıda ki sebeplerden ötürü hiç inanmam.

Bir siyaset gargarası yapılıp, geçip gidilecektir.

Siyaset gargarası; iktidarın halk desteğine çok ihtiyacı olduğu dönemlerde yapılır. Çünkü, meşruiyetin en düşük olduğu dönem, siyaset gargarasının yapıldığı dönemlerdir.

Şöyle dersek herkes daha iyi anlar. Ey… dış dünya ülkemizde insan hakları eylem planımız var!  Biz insanlara haklarını veriyoruz! Demokrasimizi geliştiriyoruz!  Haberiniz olsun…

Borçları ödeyebilmek için yeni borçlar bulmanız gerekiyorsa, güven kazanmak için, İnsan Hakları Eylem Planı da açıklarsınız, başka eylem planları da açıklarsınız.

Başka eylem planları da ne demek diye sorarsanız, orası tehlikeli bir yer, onu sonraya bırakalım.

[email protected]

YORUM EKLE