Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kastamonu'da hutbe irat etti:

- "Bağımlılık, varoluş gayemizi unutturan bir hastalıktır ve her şeyden önce Rabb'imizin bizlere bahşettiği akıl, irade, sağlık, ömür, servet gibi nimetlere karşı nankörlüktür"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kastamonu'da hutbe irat etti:

KASTAMONU (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kastamonu Nasrullah Camisi'nde hutbe irat etti, cuma namazını kıldırdı.

Erbaş, "Bağımlılık: İnsan onuruyla bağdaşmayan hastalık" konulu hutbede, öncelikle Kastamonu'nun Milli Mücadele'deki önemine değindi.

Mehmet Akif Ersoy'un Milli Mücadele günlerinde aylarca vaazda bulunduğu caminin minberinden hutbe okuduğunu belirten Erbaş şöyle devam etti:

"Ayeti kerimede Cenabıhak şöyle buyuruyor; 'Andolsun biz insanoğluna şan, şeref ve nimetler verdik, onları karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık. Yüce Rabb'imiz insanı eşref-i mahlukat, yani varlık aleminin en şerefli üyesi olarak yaratmıştır. Tertemiz fıtratını korumak, dünya ve ahiret saadetine ermesini sağlamak için ona bazı sınırlar çizmiştir. İnsanoğlunun yaratılış gaye ve hikmetine uygun olan güzellikleri helal kılmış, insanın onur ve haysiyetini zedeleyen, ona zarar veren çirkinlikleri ise yasaklamıştır. Yüce dinimizin yasaklarından biri de insanın iradesini elinden alan, onu bedenen ve ruhen tükenişe sürükleyen bağımlılıktır."

Bağımlılığın toplumları derinden sarsan önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Alkol, uyuşturucu, kumar, sigara ve teknoloji gibi bağımlılıklar çocuklarımızı, gençlerimizi, gelecek nesillerimizi ve bütün insanlığı tehdit etmektedir. Zira bağımlılıkla birçok hastalığa kapı aralanıyor. İnsan onuruyla bağdaşmayan şiddet körükleniyor. Binbir emekle kurulan yuvalar dağılıyor, ocaklar sönüyor. Haksız kazançla kin ve düşmanlık tohumları ekiliyor. Dijital ekranların esareti altında asıl sorumluluklar unutuluyor, ihmal ediliyor. Nice insan gerçek hayattan uzak, yalnızlık girdabında kayboluyor, hayal dünyasında sahte mutlulukların peşinden koşuyor. Bağımlılık, varoluş gayemizi unutturan bir hastalıktır ve her şeyden önce Rabb'imizin bizlere bahşettiği akıl, irade, sağlık, ömür, servet gibi nimetlere karşı nankörlüktür. Bizim için takdir edilen insan olma şerefine gölge düşürmektir. Sadece bugünümüzü değil, yarınlarımızı ve ahiretimizi de tehlikeye atmaktır."

Erbaş, bağımlılığa karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çizerek "O halde bize düşen beden ve ruh sağlığımızın en büyük düşmanı olan alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerin her türlüsünden sakınmak ve sakındırmaktır. Kumar illetiyle ömrümüzü, mal ve servetimizi heder etmemektir. Teknolojiyi bilinçli kullanmak, vaktimizi beyhude tüketmemektir. Güzel alışkanlıkların ve ahlakın aile içinde kazanıldığını, yavrularımızın ancak bizim ilgi ve desteğimizle bağımlılıktan uzak kalabileceğini unutmamaktır. Ailemizde ya da çevremizde bağımlı olan varsa danışmanlık ve tedavi merkezlerine yönlendirmektir." ifadesini kullandı.

Hutbesini Peygamber Efendimizin uyarısıyla bitirmek istediğini dile getiren Erbaş sözlerini şöyle tamamladı:

"Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabb'inin huzurundan bir yere kımıldayamaz; ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazandığından, malını nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden."


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER