Hatay'da depremde ailesini kaybeden Alperen, amcasına emanet

- Enkazdan 74 saat sonra kurtarılan ve sol kolu ampute edilen 20 yaşındaki Alperen Yılmaz:- "İlk başta rüya sandım, uyanmaya çalıştım. Rüya olmadığını anlayınca çırpınmaya başladım. Beni çıkarsa çıkarsa amcam çıkarır demiştim, öyle de oldu zaten"- Amca Süleyman Yılmaz:- "Allah'a şükür Alperen'imizi sağ salim çıkardık ama kardeşim, eşi ve küçük yeğenimizi kaybettik. Alperen onların bize armağanı oldu"

Hatay'da depremde ailesini kaybeden Alperen, amcasına emanet

DÜZCE (AA) - ÖMER ÜRER - Hatay'da yıkılan evlerinin enkazında annesi, babası ve kız kardeşini yitiren, enkaz altından 74 saat sonra kurtarılan ve sol kolu ampute edilen 20 yaşındaki Alperen Yılmaz, ailesinin yokluğunda amcasının ilgisiyle yeniden hayata tutunmaya çalışıyor.

Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Yılmaz, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depreme, Kırıkhan ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 5 katlı Zafer Apartmanın 3. katındaki evlerinde ailesiyle yakalandı.

Ara tatilde ailesini ziyarete gelen Yılmaz, oturdukları binanın yıkılması sonucu Mustafa Kemal Üniversitesi Kırıkhan Meslek Yüksekokulu Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi babası Sinan (51) ve annesi Ebru (46) ile kız kardeşi Sevde Sena Yılmaz'ı (15) kaybetti.

Yıkıntılar arasından 74 saat sonra Bartın'dan gelen madenciler ve depremin hemen ardından Düzce'den yola çıkan amcası Süleyman Yılmaz tarafından çıkarılan Alperen'in enkaza sıkışan sol kolu, Bolu'da süren tedavisi kapsamında ampute edildi.

Hayatını kaybeden kardeşi, yengesi ve yeğenini memleketleri Bolu'da defneden amca Yılmaz'ın tek tesellisi tedavisinin ardından Düzce'deki evine getirdiği yeğeni Alperen oldu.

- "Aileme ve komşularıma seslendim ama hiç ses yoktu"

Alperen Yılmaz, AA muhabirine, şiddetli sarsıntıya uyandıklarını ve deprem anında ailesiyle masanın altına sığınmaya çalıştıklarını anlattı.

Kısa süre sonra apartmanın büyük gürültüyle çöktüğünü belirten Yılmaz, sol kolunun çöken tavan ile sandalye arasında sıkıştığını söyledi.

Yılmaz, olayın şoku ve hissettiği acı nedeniyle bağırmaya başladığını dile getirerek, "Aileme ve komşularıma seslendim ama hiç ses yoktu. Bir süre sonra gücümü boşa harcamamak için bağırmayı kestim ve beklemeye başladım." dedi.

Dışarıda iş makineleri ve ayak seslerini duyunca tekrar sesini duyurmaya çalıştığını anlatan Yılmaz, zaman geçtikçe susadığını ve uykuya daldığını kaydetti.

Yılmaz, uyandığında seslenenleri duyduğunu ve kurtarma ekiplerinin geldiğini anladığını belirterek, "İletişim kurmaya başladıktan 4-5 saat sonra çıkarıldım. Depremi ilk başta rüya sandım. Uyanmaya çalıştım. Fakat rüya olmadığını anlayınca çırpınmaya başladım. Kendi başıma çıkamayacağımı anlayınca da enerjimi saklayıp uzun sürebileceğini düşündüğüm için kurtarılmayı bekledim. Beni çıkarsa çıkarsa amcam çıkarır demiştim, öyle de oldu zaten." diye konuştu.

- "Parası olan herkes inşaat işine girmemeli"

Enkazdan çıkarıldığında "Kaç gün oldu? diye sorduğunu dile getiren Yılmaz, 3 gün nasıl dayandığına kendisinin dahi inanamadığını ifade etti.

Yılmaz, "Önce Kırıkhan Devlet Hastanesi'ne, ilk müdahalenin ardından Adana'ya, oradan da Bolu'ya getirildim. Burada operasyon gerçekleştirilerek sol kolum alındı. Ben enkazdan çıkabileceğimi hiç düşünmedim." şeklinde konuştu.

Tedavi sürecinde devlet yetkililerinin kendisine çok yardımcı olduğunu ve ilgi gösterdiğini belirten Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Deprem bölgelerinde zemine göre plan yapılmalı. Taşıyıcı kolonların asla kesilmemesi lazım. Bu ihmallerin yapılmaması lazım. Parası olan herkes inşaat işine girmemeli, müteahhitliğe soyunmamalı. Bu iş denetlenmeli ve bilen insanlar yapmalı. Bizi bu hale onlar getirdi."

- "Tek mutluluğumuz Alperen'imiz oldu"

17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ve 12 Kasım Düzce depremini yaşayan amca Süleyman Yılmaz, 11 saatlik zorlu yolculukla Kırıkhan'a ulaştığında kardeşinin yaşadığı binanın yıkıldığın gördüğünü anlattı.

Yılmaz, bölgedeki bir iş makinesini çağırıp enkaza hava girmesi için binanın etrafını temizlediklerini belirterek, "Seslendik ama cevap veren olmadı. Enkazı temizledik etrafı açtık, vinç ile katları kaldırdık." dedi.

Tek amaçlarının kardeşi, eşi ve çocuklarını bulmak olduğunu ifade eden Yılmaz, üçüncü günün akşamında Alperen'e ulaştıklarını anlattı. Yılmaz, şunları söyledi:

"Umutları kesmiştik. Canlı veya ölü onlara ulaşmak istiyorduk. Allah'a şükür Alperen'imizi sağ salim çıkardık ama kardeşim, eşi ve küçük yeğenimizi kaybettik. Alperen onların bize armağanı oldu. Dayanılmaz, çok güç ama tek mutluluğumuz Alperen'imiz oldu."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER