Kara akbabaların yuvası: Köroğlu Dağları

- Doç. Dr. Cihangir Kirazlı'nın koordinesinde kara akbaba popülasyonuyla ilgili 1,5 yıl boyunca yürüttüğü çalışmasını tamamlayan yüksek lisans öğrencisi Şafak Arslan, Köroğlu Dağları'nda 60 çift kara akbaba kolonisini tespit etti - Arslan: - "Böylesine büyük ve önemli bir canlı için uygun yuva alanı her yerde bulunmuyor. Bu nedenle türün devamlılığının sağlanması için yaşam alanlarının mutlaka korunması gerekiyor"

Kara akbabaların yuvası: Köroğlu Dağları

BOLU (AA) - ZAFER GÖDER - Kara akbaba popülasyonuyla ilgili proje danışmanı Doç. Dr. Cihangir Kirazlı'nın koordinesinde çalışma yürüten yüksek lisans öğrencisi Şafak Arslan, Bolu'daki Köroğlu Dağları'nda 60 çift kara akbaba kolonisinin bulunduğunu tespit etti.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Eğitimi Bölümünde yüksek lisans yapan Arslan, "Köroğlu Dağları'nda Kara Akbaba Popülasyonu Üzerinde Araştırmalar" başlıklı çalışma yürüttü.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Bolu Şube Müdürlüğünün de desteğiyle yaklaşık 1,5 yıl süren çalışmada, Köroğlu Dağları'nda 37 saha çalışması yapıldı.

Yuva ve yuva alanı tercihleri ile popülasyonu tehdit eden koşulların belirlenmesinin amaçlandığı çalışmada, Köroğlu Dağları'nda türe ait 83 yuva tespit edildi, 60 çiftin üreme aktivitesi gösterdiği belirlendi.

- "Köroğlu Dağları'nda Türkiye'nin en büyük kolonisini tespit ettik"

Doç. Dr. Cihangir Kirazlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kara akbabanın ürediği önemli yaşam alanlarına sahip olduğunu, kısıtlı çalışma olanaklarına rağmen özellikle 2000'li yıllardan itibaren tür üzerine yapılan çalışmalarla üreme alanlarının ortaya çıkarılmaya başlandığını ve Eskişehir-Ankara hattı üzerinde büyük koloniler tespit edildiğini söyledi.

Kirazlı, 2018'de başlatılan projeyle Köroğlu Dağları'nda Türkiye'nin "en büyük kolonisi"ni tespit ettiklerini aktardı.

Kuzey Batı Anadolu popülasyonunun neredeyse tamamını belirlediklerini dile getiren Kirazlı, şunları kaydetti:

"Ancak daha çalışılması gereken Kuzey İç Anadolu ve Kuzey Doğu Anadolu bölgeleri mevcut olup proje desteği aldığımız takdirde bu alanlarda yeni üreme kolonileri ve çeşitli ekolojik veriler elde edilebilecek ve Türkiye popülasyonu tam anlamıyla ortaya çıkarılmış olacaktır. Burada yapılan çalışmalar sadece sayısal verileri, yani 'Ne kadar kara akbaba var?' sorusunun yanıtı için değil, aynı zamanda korunması için çeşitli ekolojik, etolojik ve genetik kaynaklı verilerin elde edilmesi için yapılmıştır. Ne var ki bu bilgilerin elde edilmesi, uzun soluklu saha çalışmaları ve ciddi maddi destekle mümkün olabilmektedir."

- "Köroğlu Dağları Türkiye'nin 'en büyük üreme alanı' olarak belirlendi"

Şafak Arslan da proje kapsamında yaptıkları tespitin çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'de kara akbabanın popülasyonu hakkındaki çalışmaların sınırlı olduğunu aktaran Arslan, "Kara akbabanın popülasyonuyla ilgili özellikle Batı Anadolu dışındaki alanlarda bilgimiz yetersiz. Batı Anadolu'daki önemli kara akbaba üreme alanlarının başında Köroğlu Dağları'nın geldiği düşünülmekteydi. Köroğlu Dağları, Ankara ve Bolu sınırında bulunan yaban hayatı açısından oldukça zengin ve önemli bir bölge. Bu bölgede kara akbabaların ürediği biliniyordu ancak sayıları ve üreme bölgeleri tam olarak bilinmiyordu. Bu soruların cevabını bulabilmek ve koruma çalışmalarına altlık oluşturması amacıyla Köroğlu Dağları'nda kara akbabanın popülasyonu üzerine çalışmayı düşündük." diye konuştu.

Arslan, Mart 2018'de başladıkları saha çalışmalarını geçen yıl kasım ayında tamamladıklarını aktararak, "Çalışma kapsamında 60 çiftin bölgede ürediğini belirledik. Bu sayıyla Köroğlu Dağları Türkiye'nin 'en büyük üreme alanı' olarak belirlendi ayrıca bu bölgede Avrupa'daki çoğu ülkeden daha fazla kara akbaba ürüyor. Bölgedeki tüm yuvalar yaşlı karaçam ağaçlarında. Yuvaların yaşlı karaçam ağaçlarında tercih edilmesinin en önemli sebebi; yaşlandıkça tepe tacının yassılaşıyor olması ve kara akbabaları taşıyabilecek yapıda olmasıdır." ifadesini kullandı.

Çalışmalarında akbabaları rahatsız etmeden yuvaların neredeyse tamamının dürbün ve teleskop yardımıyla tespit edildiğini dile getiren Arslan, "Yuva ağaçlarının ölçümü ise yavruların yuvadan uçtuğu tarih olan eylül ayı itibarıyla gerçekleşti. Böylesine büyük ve önemli bir canlı için uygun yuva alanı her yerde bulunmuyor. Bu nedenle türün devamlılığının sağlanması için yaşam alanlarının mutlaka korunması gerekiyor. Üreme alanlarında insan faaliyeti yapılmamalı veya sınırlı seviyede olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, elde edilen veriler ışığında gelecekte hem bölge içerisinde hem de Türkiye çapında yapılması gereken çalışmalar olduğuna dikkati çekerek, türün Türkiye geneli popülasyonu ve üreme alanlarının tam olarak ortaya çıkarılması ve Türkiye'deki tehdit faktörlerinin net olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu çalışmaların yanında alanda düzenli olarak izleme çalışmaları yapılmasının kara akbabanın davranışı ve ekolojisi hakkında daha detaylı bilgiler vereceğini belirten Arslan, bu konuda çalışan bilim insanlarının projelerinin desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER