Ordulu afetzedeler yaralarını sarıyor

- Ünye ilçesinde KOSGEB desteğiyle amcasıyla fındık kabuğundan mangal kömürü üretim tesis kuran Yunus Zor, sel sularının tahrip ettiği işletmesini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor - Yunus Zor: - "KOSGEB desteğiyle hayalimizi gerçekleştirmiştik. Selle giden hayalleri tekrar ayağa kaldırmak için mücadelemizi vereceğiz"

Ordulu afetzedeler yaralarını sarıyor

ORDU (AA) - Ordulu işletmeci Yunus Zor, amcasıyla 3 ay önce KOSGEB desteğiyle kurdukları ancak selde tahrip olan fındık kabuğundan mangal kömürü üretim tesisini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor.

38 yaşındaki Zor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden beri amcasıyla iş kurmak istediğini, bu hayalini 3 ay önce KOSGEB desteğiyle kurdukları fındık kabuğundan mangal kömürü üretim tesisiyle gerçekleştirdiğini söyledi.

Ünye ilçesinin Cevizdere Mahallesi'nde kurdukları işletmede 3 personel takviyesiyle aile bireyleri olarak çalışmaya başladıklarını belirten Zor, şöyle devam etti:

"Yaşanan sel felaketinde hayallerimiz yerle bir oldu. Yaptığımız ürün, yeni aldığımız hammaddemiz, ofisimizdeki malzemelerimize varana kadar her şeyimiz suyun altında kaldı. Bir anlamda bütün hayallerimizi selle beraber kaybettik. Bütün ürünler gözümüzün önünde denize doğru giderken tek tek izledim. Aracım suyun altında kaldı, oturdum, ağladım o gün. Çünkü bir emek sarf ettik."

Zor, işletmeyi kurarken gece gündüz çalıştıklarını ifade ederek, "Şimdi burayı tekrar ayağa kaldırmak istiyoruz. İşimiz zor, mücadele ediyoruz. KOSGEB desteğiyle hayalimizi gerçekleştirmiştik. Selle giden hayalleri tekrar ayağa kaldırmak için mücadelemizi vereceğiz." dedi.

İşletmesinde iş makinelerinin desteğiyle temizlik çalışmalarına başladıklarını kaydeden Zor, temizlik çalışmaları ve yıkılan yerlerin tadilatına yaklaşık bir aylık zaman ayıracaklarını aktardı.

Zor, 8 Ağustos'ta meydana gelen sel anında yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Olay günü ırmağın dolduğunun farkında bile değildik. Diğer çalışma arkadaşlarımızla imalathanemizdeydik. Çarşıya inecektim. Arabaya bindim, baktım, ırmak dolmuş, hemen geri geldim. Arkadaşlarıma 'Irmak dolmuş mu, bakalım?' dedim. Irmak 2 dakikada yükseldi, 5 dakika içinde ise o işletmemizin olduğu alan suyla dolmaya başladı. Dere biraz daha yukarıdan taşmış, bu nedenle büromuzun üst tarafından da su gelmeye başladı ve bizim kaçacak yolumuz kalmadı. 5 dakika ofiste bekledik ama ofiste de su bel hizasına gelmeye başlayınca çatıya çıktık. Belediyeden bir arkadaşım o sırada aradı, iş makinesi yollayacağını söyledi ama iş makinesinin gelme şansı yoktu. Biz 3 arkadaş yaklaşık 2 saat çatıda bekledik. Hava muhalefetinden dolayı helikopter 1 saat sonra ancak geldi. O esnada da su seviyesi düştüğü için kendi imkanlarımızla indik. Çok şükür canımız sağ ve tek kurtarabildiğimiz canımız oldu."

Zor, ilk andan itibaren bölgede, yanlarında olan, tüm esnafın yaralarının sarılacağı mesajı veren devlet yetkililerine teşekkür etti.



YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER