banner221

HAMASET KAREKTERİMİZE DÖNÜŞMÜŞ

Bilge Gandi’nin o çok meşhur ifadesi:

“Sözlerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür;
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür;
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür;
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür;
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür;
Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür;
Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.”

Ne diyelim? Bilge akıl, tecrübeleriyle bir hakikate işaret etmiş. İnsanoğlu bir macerayı tekrarlarla yaşıyor. Tekrarların toplamı da insanı bu tecrübeye ulaştırıyor. Zaman zaman yakınlarımla paylaşıyorum; 30-40 yıl sonra çocuklarımız olmasa bile torunlarımız bugünlerimizi okuduklarında hayretlerini gizlemeyecekler. Hayıflanacaklar, dövünecekler; “atalarımız nasıl bu kadar yanlış işler yapmışlar? Hiç mi akledeni çıkmamış?”

İlk defa Endülüs Emevileri ile ilgili tarih okumamda, son dönemlerindeki fahiş yönetim yanlışlarını, birbirlerine çelme atmalarını, birbirlerinin aleyhine icrai faaliyette bulunmalarını okudukça pes diyorsunuz; “Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?”

Bugünlerde bir şeylere şahitlik ettikçe bunları hatırlıyor ve “demek ki tarihin tekerrür etmesi dedikleri, böyle bir şey.”

CB Erdoğan, bir vesile ile Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili olarak, ‘'Milletin değerlerine yaslanmadığı için uluslararası alanda beklediği başarıya ulaşamadı. Belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, bu fikrin savunucusu değilse kapat''

Türkiye’deki İslami camia muhalefette iken İslami ve milli tonlamalı hamasete çok iltifat ederlerdi. 2000’lı yılların öncesindeki siyasi iklim bu havayı bir şekliyle tolere edebiliyordu. Ancak içinde yaşadığımız küresel gelişmeler karşısında halen eski anı ve hatıralar üzerinden kahramanlık hikayeleri yad etme, milli ve manevi değerler edebiyatı yapma, sadece sanal, boş bir teselliye vesile olmanın ötesinde bir şeye hizmet etmiyor.

Övüneceğiniz şey, İstanbul’un fethini anarken gemileri karada yürütüp, denize indirmek değil. Aradan geçen asırlara eş düşecek küresel bir başarınız var mı? Mesela yüksek teknolojik imkanlarıyla ürettiğiniz devasa deniz ve hava filolarınız var mı? Veya sanayi devriminden bu yana aradan geçen asırlara meydan okuyacak ve övüneceğiniz herhangi bir küresel başarınız var mı?

Veya sosyal ve siyasal anlamda dünya milletlerine örneklik teşkil edebilecek bir yönetim örnekliği ortaya koyabildiniz mi?

‘Diriliş Ertuğrul’ ve ‘Payitaht Abdülhamid’ gösterimleri sadece alışkanlığınızdan kültürünüze ve oradan da karakterinize dönüşen hamasi duygularınızı tetikler. Duygu ve hissiyatı önemsiz addetmiyorum. Ancak aklın itidale çekmediği duygu ve hisler, sahibi için macera kaynağı olmanın ötesinde bir şey ifade etmez. Ve yine aklın ve hikmetin rehberlik etmediği bir sosyal ve siyasal hayat kendi kendini tekrar etmenin ve tarihe benzer hatıralar bırakmanın ötesinde bir şeye hizmet etmez.

Yeni neslin akıl ve havsalasını “vurdulu, kırdılı” tarih efsaneleri üzerinden inşa etmek yerine, dünya milletlerinin bir şekliyle keşif ettikleri eğitim modülleri ile yarının Türkiye’sinin inşa ve imar faaliyetleri konusunda dünya örneklerini aşabilecek bir ruh aşılamak… Geçmişe değil, geleceğe odaklanmak…

Gelelim saadete; Sayın Cumhurbaşkanı, dünyanın en prestijli beş yüz üniversitesi arasına giren Boğaziçi Üniversitesi hakkında öyle bir şey söylüyor ki, insan ister istemez afallıyor. Nasıl böyle bir yargıda bulunur? Hemen insanın aklına ilk soru: Madem ki Boğaziçi’nin böyle bir handikaba kurban gittiğini iddia ediyorsunuz, o zaman sorarlar; on beş yıllık iktidarınızda kurduğunuz üniversitelerden kaç tanesi dünya klasmanında ilk beş yüzün arasına girdi?

Bir vefa beklerdim; Türkiye’de bir dönem başörtüsü terörü üniversitelerin üzerine kabus gibi çökerken Boğaziçi direnmişti. Çok sayıda öğrenci orada özgürlüğün tadına eriştiler. İnsanlar bir başkalarını yargılarken nasıl bu kadar insaf sınırlarına aşabilirler? Daha iyisini yapmadan, bir başkasının yaptığını yargılamaya hakkınız olamaz.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turan TAŞ
Turan TAŞ - 6 yıl Önce

Hamasetle politika yapılmamalı, İlmi,hikmeti,Adaleti,Ahlakı siyasetin vazgeçilmez kılavuzu yapmalıyız. Aksi halde harcanan zaman ülke kaynakları boşa gider. Allah politikacılara ve ülkeyi idare ettiğini zannedenler feraset versin.