Hedef Türkiye!

Türkiye gibi bir coğrafyada yaşıyorsan, rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun kitabının başlığında da söylediği gibi: “Batı’nın ve Doğu’nun Kıskacı”ndasındır. Gerçekten de öyle.

Bu  kadim coğrafya, birçok uygarlığa ve medeniyete ev sahipliği yaparken, medeniyetler arasındaki savaşlara da şahit olmuştur.

Bugün de aslında durum bundan çok farklı değil. Bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde sınırlarımızın güvenliğini sağlama derdine düşmüşken, öbür taraftan Suriye’de çarpıştığımız PYD’nin Türkiye’deki hamisi olan PKK’lılarla savaşmaktayız.

Bir de bütün bunlar yetmezmiş gibi, Ege denizinde Yunanistan’la karşı karşıya gelmek üzereyiz neredeyse. Her yerden saldırıyorlar, her yerden. Tıpkı, hasta adam denilen Osmanlı’nın son dönemlerindeki gibi. O yıllarda, bir taraftan Balkanlarda isyanlar ardı ardına koparken, öbür taraftan da İngiliz ajanı Lawrence güdümünde Arap Şerif Hüseyin baş kaldırmaktaydı.

Malumunuz üzere dün, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Kilimli adasına geleceğinin duyulmasının ardından 1 Türk savaş gemisi, 1 hücum botu ve 3 sahil güvenlik ekibi Kardak kayalıklarında tetikte bekledi. O sırada, Yunan askerleri telsizden anons yaparak, “Türk Sahil Güvenlik Ekibi Şu anda Yunan karasularındasınız. Lütfen, karasularımızı terk edin”  dedi. 

Bunun üzerine, Türk kuvvetleri, “Burası Türk karasuları” diyerek, karşı cevap verdi. Bu yaşanan sıcak gelişme, görünüşte normal bir durum olarak görülebilir. Ancak; pek de öyle değil.

Bakın, Kardak, 22 yıllık bir mesele. Türkiye üzerinde emelleri olan emperyalistler ve de onların işbirlikçilerinin hedefleri ise, yüzyıllardır çantada beklemekte. Bazen, gün yüzüne çıkarken, bazen de perde arkasında kalmakta, bu bekleyiş. Şimdi askerlerimiz, sınır ötesi bir operasyondayken, zayıf olabileceğini düşünerek, Ege’den de yoklama çekiyorlar akıllarınca! Genelkurmay başkanı Hulisi Akar bu yaşananlardan sonra ne dedi:

“Hem Afrin’de operasyon yapabilecek hem de aynı anda Ege’yi kontrol edebilecek güce sahibiz” İşte, Türkiye’nin kararlılığı. Yaşananlar açık değil mi? Değerli dostlar, Hedef Türkiye! Bir anda Türkiye, doğusunda ve batısında sıkıntılı süreçlere girdi. Sade bununla da kalsa iyi.

Bundan bir yıl önce, ülkemiz en garabet günlerinden birini yaşadı. Ülkenin içine sızmış, hain ABD odaklı Fetö terör örgütünün darbe girişimiyle karşılaştı Türkiye.

Gördüğünüz üzere Türkiye zor günler geçiriyor. Ama; bugünler de geçer eminim. İçeride ve dışarıdaki bu gelişmelerin arkasından, Suriye’ye müdahaleden rahatsız olan İran da sessiz kalır mı? Haklı gerekçelerle girdiğimiz Suriye’nin kuzeyine yapılan müdahaleyle ilgili kaygılarını belirterek, aklınca, dikkatli ol! Diyor.

Aslında, bu coğrafyada iki köklü devlet geleneğine sahip ülkedir, İran ve Türkiye.

Bundan dolayıdır ki kolay kolay karşı karşıya geleceklerini düşünmem. Düşüncesi bile korkunçtur.

Ancak; bizi İran’la takıştırmak isteyen çok gizli bir el var! ABD ve Ortadoğu’daki yıllardır kullandığı taşeronu, Suud Yönetimi. Yarın, bu konuyla ilgili olarak detaylı açıklamalarda bulunacağım sevgili okurlarım. Hepinize sevgi ve saygılarımla…

Mert KAPLAN

YORUM EKLE