İmandan mı Ahlaktan mı Bahsedelim…Tebliğci Doktordur…

İmandan mı Ahlaktan mı bahsedelim…Tebliğci doktordur…

Namaz dinin direği ama din sarayın yıkık namazın direk gibi ayakta olsa ne yıkılsa ne…

İmandan mı Ahlaktan mı bahsedelim…

Tebliğcinin stalığına uzmanlığına kalmış bu…iman temeldir temel sağlamsa iman konusunu anlatma ona…İmana …aşka ihtiyacı ihlasa… ihtiyacı olana imanı anlat ama faiz belası onun işsiz kalmasına sömürülmesine sebeb olmuşsa faizin etkilerini tanıt ona…su isteyene su plav isteyene plav verilir lokanta da Tebliğci bir lokantadır…

Hukukullah tanımayana imandan bahset…deiste…

Namaz kılana zekat namazın kardeşidir de…namazına zekat eklemiyorsa…iman ve aşk tanıtılmalıona…aşıklar tanıtılmalı…ihlaslı olmanın önemi anlatılmalı

Sömürmeye de sömürülmeye de mahkumsun faiz varsa…ahlıdır kazancımız denilsin zekat vermeyene…ahtan zekatla kurtulsun…zekat vermezse ahlı kazanç onun namazını da ihlasını da alır ve yutar bir gün…

Tebliğci doktordur…her reçeteye aspirin yazılmaz…

Esmaya hadim tebliğ ilham ve vahiysiz mümkün değil…Akıl aciz esmaya uyumlu fikir eylem hal duygu hep vahiyle öğrenildi…sıkıntı nerede  anla esmaya hadim tebliğci önce doktor gibi teşhisi koymalı…”İman hakikatlerini” anlatsan da faiz varsa o hakikatlere inanmaz olacaktır insanlar…

İki asırdan beri ırkçılıktan çok çektik…”bölünürsek lokma oluruz”de .cebi uğruna makamı uğruna ırkı uğruna hukukullahı çiğnemeye ayarlamışsa kişiler kendini…şeytanı şeytaniliği ırkçılığın felaket getiren yönlerini tarihten örneklerle anlatmalıyız….Te’vilden kaçmayan ayet ve hadisi teville ırkçılığı hoş gösterir…Te’vilcilerle tarihi gerçekleri de kullanarak savaşmalı tebliğci…

Tebliğci çobandır…yeni otu  bol meralara taşımalı akılları…

Tebliğci sömürüye kin aşılamalı…namazı namaz olsun istiyorsa bu insanların…bu müslümanların…

.Evet …beslenme uzmanıdır tebliğci…Peygamberleri yüce Allah yönlendirdi…Hasta ne zaman taburcu olmalı…ne zaman çorbanın yanında plav yemeli…uzmansa bunun zamanlamasını doğru seçmeli..

Tebliğci inşaat ustasıdır mimardır…sağlam olmayan temele beş kat bina yerleştirmemeli…

Teliğci fıkıh öğreticisidir…bilinç aşılayıcıdır…Fedakarlık istemeli tebliğci eğittiği insanlardan           fedakar insan diridir ancak toplum ölü…işte toplumumuz ölü…Allah aşkı ile diriltenlerdir ancak tebliğci…Namazı sevdirdim falana sanma…zekat vermeyenin eksiktir namaz sevgisi…malını vermeyen cihad için canınını verir mi…Hukukullah da kul hakkı da çiğnenir o toplumda…aileler boşanıyor…çünkü tebliğci…evlenmek farz dedi ama çoluk çocuğuna bakmaktan bahsetmedi…fıkhımızı eksik anlattı…fıkhımızı sevdirmedi…

Tebliğci esmaya hadimliğe aşık olmalı…yaşamadıklarını söyleyenden tebliğci olmaz…adam siğara içiyor içme diyor…etkinliği azalır biraz da olsa…

Peygamberler eğitimci ve tebliğcidir…vahiy ve ilham ehli yani peygamber varisleri…ekmel tebliğcidir…İlham ehlinin yazdıklarını ayetlerle güya çürüttüm diyenler çoğaldı zamanımızda ama ilham ehlinin tebliğlerini ayetler değil ayet te’villeriyle ve te’vile dayalı meallerle çürüttükleri bir hile yaptıkları gizlenemez gerçektir…

Aslında ülkede devlet başkanı imam ve tebliğcidir…evde baba..iş yerinde işveren…çünkü esma sadece camide sudur etmiyor sokakta da anlatılmalı mesela sokakta gördüğün bir sıkıntıyı hemen konu etmeliyiz…gündemimize almalıyız…sadece gazetecilerin işi de değil bu…evde baba tebliğcidir anne ve diğer büyükler…bilen bildiği konuda tebliğcidir…her uzman konusunda ebliğcidir…her uzmanın konusu esmanın suduru sonucudur yani dindir aslında…mesela faiz zam stok sömürü gündemden hiç düşmesi gereken konular oldu zamanımızda…değilse ülke sınırlarını korusak da sömürülmekten kurtulamayız…

Tebliğ, Müslümanın bilgisi ölçüsünde yerine getirmesi gereken bir yükümlülüktür…yani her uzman kendi konusunda Allaha karşı sorumluyum demeli…
Müslüman sözleriyle  daranışlarıyla uzmanı olduğu konunun tebliğcisidir…Allahtan bağımsız uzmanlık konusu yok….her uzman Allaha o nimetin hesabını verecektir…Kuşkusuz tebliğde
örnek alınabilicek en önemli insan Hz. Peygamber’dir. komutanlık da babalık da komşuluk da her konuda en iyi uzman o…Hz.Peygamber, yirmi üç yıllık tebliğ hayatında karşılaştığı bütün sıkıntılara sabrederek,tevazu göstererek,muhatabına değer verdiğini hissettirerek,dini sınırlar dahilinde kolaylaştırarak,dünya-ahiret dengesini  koruyarak, müsamaha göstererek ve insanlara dine girmeleri konusunda baskı yapmayarak aşk duygusu aşılayarak tebliğini yaptı…

Her tebliğci bir mehdidir…etrafında her konu da uzmanları olmalıdır…çünkü peygamberimiz çok yönlüydü…esma da çok yönlüdür şafi ismi tıp ordusunu gerektirir..siyasi işler de uzman bir kadroyu gerektirir…iç-dış işler de uzman kadroyu gerektirir akıl ve nakil mehdinin özelliklerini belirtmeye yeterlidir…Ümmette bir mehdi beklentisi hepoldu olacak ama akıl ve nakillere rağmen akıl hastalarına kaldı mehdilik ilahı…kurtarıcılık uzmanlık gerektirir….der akıl nakil ve tarih ve tecrübeler…Ahir zamanda gelecek mehdi de tebliğci olacak ve etrafında uzmanlar ordusu olacak…Uzman oldukları konularda tebliğci olan ihlaslı müslümanlara bu ümmetin ihtiyacı var….mehdi uzmanlar meclidir artık…çünkü bir beyne sığmaz mehdiden beklenenler…ashabı vardı peygamberlerin de…her tarihde…her konunun uzmanlarının örgütleşmiş halidir …Mehdilik…tek kişinin mehdiliğine inana bilmemiz için kadrosuna güven gereklidir…Mehdi bekleyenler böyle bir yapı hazırlamalılar…Mehdiye…Uzmanlar ordusu…veya bu inancı çöpe atmalıdır…çünkü fren oluyor mehdi beklentisi azimli kişilere…uzman kişilere…Naslarda da mehdinin üstün yetenekli ordusu olacağı bilgisi var…

Tebliğci ümmetin babasıdır…Mehdi ümmetin babasıdır…Allah esmasına hadim olan ümmeti babasız bırakmaz…mehdi inancı yersiz değil ve Rahman sıfatının bir gereğidir…müşriklerin eline bırakmaz Allah hakkeden kullarını…bu ümmeti…

Üstün güce sahib olacakar… (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) su üzerinde yürür ve bulutlar üzerinde dolaşırlar…

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat’dan aktarıyor)

…Onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) bütün dünyayı dakikalar içerisinde kat etme gücüne sahiptirler.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat’dan aktarıyor)

Hz. Mehdi (a.s.)) talebeleri üstün ahlaklı eylemli fikirli ..olacaklar.duyguda da üstün olacaklar…

1.    Onun (Hz. Mehdi (a.s.)) talebelerinin tabiatı ari ve kusursuz olacaktır. Riyakarlıktan ve tüm diğer kirlerden arınmış olacaklardır.

(Bihar-ül Envar, cilt 52, Sayfa 35)

2.    Onların (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebelerinin) kalpleri kötülük, kıskankançlık ve husumetten arınmış ve kusursuz olacaktır.

(Bihar-ül Envar, cilt 52, Sayfa 35)

3.    İmam–ı Zaman (Hz. Mehdi (a.s))’ın talebelerinin herşeye Kadir Allaha dair zerre kadar şüphesi olmayacaktır ve O’nu O’nun tanınması gerektiği gibi tanıyacaklardır.

(Al -Bayaan Fi Akhbaar – e -Mahdi Aakher  al -Zamaan ( a .s.) , Bölüm  5; Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

4.    Onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) ilahi korkudan ürperirler.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

5.    Onların (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) ruhları lambalar gibi aydınlıktır ve kalpleride aydınlıktır.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

6.    Onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) herşeye kadir olan Allaha tamamen teslim olacaklar.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 35 & Sayfa 311  Oyoon-o-Akhbaar al-Reza (a.s.)’dan aktarıyor)

7.    Onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) geceleri abid olacaklar ve gün boyunca aslan gibi gezineceklerdir.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

8.    Gecelerini konfor içerisinde geçirmek yerine onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) rablerine ibadet ederek geçireceklerdir.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

9.    Onların (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebelerinin) tamamı samimi ve sadık olacaktır.

(Bihar ül-Envar, Cilt 52, Sayfa 283  Kamaal al-Deen’den aktarıyor)

10.    İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (a.s.))’ın talebeleri aslanlardan daha cesur ve Mızraktan da daha keskin olacaklar.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

11.    Onların (Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebeleri) kalpleri çelikten daha güçlü olacaktır. Onların her biri kırk güçlü adama eşit olacaklardır.

(Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, Sayfa 65)

12.    İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (a.s.))’ın talebeleri soylu, bilgili olacaklardır ve dünyanın yöneticileri olacaklardır.

(Al-Malaahem wa al-Fetan, Sayfa 205)

13.    Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebelerinin ruhları lamba gibi aydınlıktır, onların kalpleri de aydınlanmıştır.

(Mikyal el-Mekarim, Cilt:1, sayfa: 65)

14.    Hz. Ali (a.s) şöyle buyurur: “…Allah Hz. Mehdinin yardımcılarını korur, onlara nişane ve alametlerle yardımcı olur ve onları yeryüzünün tüm insanlarına galip kılar. Böylece insanlar ister istemez hak dine girerler.

15.    O (Hz. Mehdi), yeryüzünü adalet, nur ve apaçık delillerle dolduracaktır. Bütün ülkeler tümüyle ona itaat edecek ve onun karşısında boyun eğecektir. Öyle ki tüm kafirler iman edecek ve tüm kötüler salih kullar (kötü insanlar düzelip hidayet bulup samimi Müslümanlar) olacaktır.”

(İsbat-ul Hudat, c. 7, s. 49)

16.    İmam Muhammed Bâkır (a.s) ve İmam Cafer Sadık (a.s) Hz. Mehdi’nin (a.s) yardımcıları hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar dünyanın doğusunu ve batısını ele geçireceklerdir. Onlardan her birisinin 40 insan kadar gücü vardır. Kalpleri demir gibidir. Öyle ki, LA İLAHE İLLALLAH VE ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH” her yerde yankılanacak ve duyulacaktır.”

(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 340)

17.    Hz. Mehdi (a.s.)’nin yardımcıları asil ve eğitimli olacaklar.

(El-Melahim ve el Fitan, sayfa:205)

Hz. Mehdi'(a.s.)nin talebeleri az sayıda seçkin kişilerden oluşacaktır

O’nun yanına gelenler kaçınılmaz olarak seçilecekler, ayrılacaklar ve elenecekler. Büyük çoğunluğu bu elemeden geçemeyecek.

(Gaybet’ül Numani, Bölüm 12, Sayfa 299)

Allah Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebelerini biraraya getirecektir

Cafer al Juafi, İmam Muhammed bin Ali al Bekir’den şöyle rivayet eder: “Hz. Mehdi (a.s.) çıktığında yanında 313 erkek ve 50 kadın olacaktır, onlar daha önce aralarında hiç bir sözleşme olmadan, farklı bulutların gökyüzünde kümeleşmeleri gibi bir araya geleceklerdir. Bu, Allah’ın “Her nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya getirecektir. Allah herşeye güç yetirendir” ayetinin bir tecellisidir.

(Bihar-ül Envar, cilt. 52, pg. 223)

Tebliğci ümmetin babasıdır…Tebliğ sadece gazetecinin işi değil gazeteci ümmetin gözüdür kulağıdır ama her tebliğci kendi ölçüsünde ümmetin halinden haberdar olmalı ve dert edinmeli ümmeti…

YORUM EKLE