…KANATLARIM YOK Kİ…

Sessizlikler içinde yalnızdım ve yalnız mavi gök ve içimin yaman uçurumlarıyla yere bakıyordum.Sessizliğim,sessizliğimden ürktü. Yüzümün,alnımın kırışıklıkları yansıdı gözlerime yerdeki su birikintisinden.Ellerim titremeye başladı.Olduğum yere diz çöküp, dizlerimi kollarımla sararak sessiz sessiz ağladım.Sahi ! Ne çok sessizlik biriktirdim farkına varmadan.O esnada kulaklarıma kırık, kopuk kelimeler,sesler gelmeye başladı.Ruhum başka iklimde gezinirken,aklım o kelimeleri birleştirip, bir mânâ elde etme peşindeydi. Yer ve gök sessizdi.Sessizlik uzadıkça sokak lambalarına daha bir hüzün çöküyordu.Buda kalbimi daraltıyor, boğazımı sıkıyor,gözlerimi yaşartıyordu.Durduğum yerde yüzümde yavaşça büyüyen bir tebessüm oluşuyordu:tıpkı bir bukalemunun gülüşü gibi.Hayatım karma karışık yalanlarla çevrili.Sadık ve günahsız olmak hârika bir şey ama,hayatım bir deniz.Deniz çok geniş ve benim karşıya geçecek cesaretim yok ki.Kanatlarım da yok üzerinden uçabilmek için.Kanatlarım da yok ki…

Kanatlarım…

YORUM EKLE