Karbon komünizmi Derken Finansal Komünizmi de Öğrendik

23.3.2009 yılında karbon komünizmi ile ilgili bir yazı yazmıştım.

Çevre ile ilgili konuların çok tartışıldığı bir süreçti. Gelişmiş ülkeler çevre kirliğinin bedelini de diğer ülkelere ödettirmek istiyorlardı.  Kazanırken kapitalist, biriken karbon monoksitin temizleme bedelini öderken eşit paylaşım istiyorlardı. Yani kazanırken kapitalist bedel öderken komünist olalım diye politika oluşturmak istenince, aklıma Karbon Komünizmi başlığı gelmişti.

Duyuyorsunuz. Negatif faiz aylardır tartışılıyor. Burada da büyük bir katakulli var. 30 trilyon dolarlık negatif faiz alınacak servet ortada kalabilir. Kaydi para imhasına neden olabilir.

Negatif faizi hakkıyla anlatabilmek için, bankaların ürettiği kaydi parayı iyi anlamak gerek.

Ekonomiye karşılık gelen paranın hepsini sandığımız gibi Merkez Bankası basmaz. Sadece %10-15’ini Merkez Bankaları basar. Geri kalanını, elektronik olarak ticari bankalar üretir. Bir başka ifade ile kredi vererek alım gücü(para) yaratırlar. Siz aldığınız krediyi faizi ile bankaya geri ödediğinizde, banka sizden faizi ile birlikte aldığı bu karşılığı, Merkez Bankasına faiz almak üzere yatırır.

İşte merkez bankalarının bankalara negatif faiz veriyorum dediği faiz bu faizdir. Yanlış anlamayın siz bankaya gidip 100 lira kredi aldığınızda buna negatif faiz uygulanmaz. Negatif faiz uygularım dediği faiz; ticari bankanın, merkez bankasına yeniden faiz kazanayım diye koyduğu paraya negatif faiz uygulaması başladı. Bizde henüz yok. Biz de Merkez Bankası hala ticari bankalara yüksek faiz ödemektedir.

Finansal komünizm demem odur ki; merkez bankaları diyor ki, parayı bana getirme kredi olarak işverenlere ver. İşverenler yatırım yapsın, istihdam olsun. Gelmekte olan ve nasıl durdurulacağı belli olmayan kaosların önüne geçelim.

Dünyanın finans düzenini elinde bulunduran çok uluslu büyük tekeller kendinden küçük olan bankalara diyor ki; benim düzenimi tehlikeye sokma bedel öde… Kazancın büyünü ben kazandım ama kardan elde edeceğimiz eksikliği (kardan zararı) bölüşürken eşit bölüşelim.

Finansal komünizm kavramına buradan vardım. Çok büyük sermayenin, karlardaki eksilmenin bedelini kendinden küçük sermayeye yüklediği bedel olarak da anlaşılabilir.

Krizler olmazsa kapitalizm olmaz. Krizler kapitalizmin yeni sermaye birikim süreçleridir. Krizlerden daha önce yapılmış olan her şey yıkılır, yeniden yapılır. Krizler kapitalizmin yaşayabilmesi için yaşam iksiridir.

Negatif faiz, kapitalizmin 150 sonra gördüğü en önemli bir değişikliktir.

Kapitalizm yeni bir birikim modeline başladı bile…

Dünya’da kapitalizmden başka bir rejimin olmayacağını bilsek de kapitalizmde, hiç görülmemiş değişiklikler olacağını şimdiden söylemek mümkün.

YORUM EKLE