banner223

Kelime-i Şehadet ne mi…Evet Problemler Var Şehadetlerimizde…

Kelime-i şehadet ne mi…

Kelime-i şehadet ne mi…  İslamın ilk şartıdır…

Mealciler Allahla muhammedi ayırıyorlar…ama Hz Muhammet aynadır Allaha …örtüşüyor yani…neden ayırıyorsunuz…Hz Muhammede itaat Allaha itaattir dedi Kur’an…

Kelime-i Şehadet söylemenin şirk olduğunu neden mi söylüyorlar! mealciler…Mealcilere göre, müslüman olmanın şartı olan şehadet, bir şirk aracı! Peygamberimize düşman oldukları için, Allah adının yanına Muhammed isminin bulunmasına tahammül edemiyorlar.

Müslüman olmak için “Kelime-i şehadet” söylemek yetmez…Kalp ile tasdik de gerekir…

Allaha rakip üreten müşrik olur…çünkü Kalp tasdiği eksiktir o şehadette…

EVET… “Sadece Kelime-i şehadet söylemek yetmez. Önceki bâtıl dinini terk ettikten sonra, Amentü’de bildirilen altı şarta da inanmak lazımdır.” DENİLMİŞ…

Amentü’de bildirilen altı şart ne mi…mesela”ALLAH GAYBI BİLMEZ” diyen Allahın öğretilerine göre İnanmamıştır Allaha…yani Allaha değil kendi aklındaki Allaha inanıyor… Yani Kur’anın öğretilerini gizliyor  yani kafirdir…

İslami mahkemeler bazı kişiler hakkında MÜRTED cezası uyguladılar tarihde…günümde ise aynı fikir ve duyguda ısrar edenlere yani o mürtedlere mü’min deniliyor…Kime göre mü’min bunlar…

Evet…Kelime-i şehadeti söylemenin dört şartı vardır denilmiştir…o şartlar şunlardır…:
1- Dille söylerken, kalb hazır olmak: Kalb hazır olmadan yani ne söylediğinin farkında olmadan, rastgele Kelime-i şehadet getirmek geçerli olmaz.

2- Mânâsını bilmek: Kalb hazır, fakat ne söylediğini bilmiyor. Bu da geçerli olmaz. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a ve onun Resulü Muhammed aleyhisselama inandığını bilmesi şarttır.

3- Hulus-i kalble söylemek: Kalb hazır, ne söylediğini de biliyor, fakat ihlâslı değil. Söyle dedikleri için, şaka veya bir menfaat için, yani inanmadığı hâlde söylüyor. Bu da geçerli olmaz. Gerçekten inandığı için söylemesi gerekir.

4- Hürmetle söylemek: Bunların hepsi tamam, ama saygısızca, hiç önem vermeden, Müslüman olmak da neymiş dercesine, tazim göstermeden, alaylı bir şekilde söylemek de geçerli olmaz.

Şehadetin zıddı şirktir…Şirk ne mi…”Şirk: Allahü teâlâya bir şeyi ortak koşmak demektir. Şirke birkaç örnek verelim: Puta tapmak, ineğe tapmak, İsa heykeli denilen puta tapmak şirktir.”denilmiş.

Evet…Allahü teâlâyı, yarattığı bir mahlûka benzetmeyeceksin…problemler var şehadetlerimizde…

Allah âleme karışmaz, her şey, vakti gelince kendi kendine olur… demeyeceksin…evet problemler var şehadetlerimizde…

Evet… Çocuklar küçükken, ana, babalarına tabi olurlar. Büluğa erince, ana, babalarına bağlı olarak Müslüman kalmazlar. Bu sebeple ana, babalar, çocukları büluğa erince onlara imanın şartlarını, İslâmiyeti anlatıp iman etmelerini sağlamalıdırlar, aksi hâlde mürtet olurlar…Emek ister islami toplumu korumak…Ve İslami devleti korumak…Allahı razı edecek bir nesil yetiştirmedik…Sabahleyin uykuyu namaza seçkin tutan bir nesil yetişti…

Evet… evet problemler var şehadetlerimizde… Bir kâfir, Kelime-i tevhid söyleyince ve bunun manasına kısaca inanınca, o anda Müslüman olur. Fakat, her Müslüman gibi, bunun da, imkân bulunca;“Âmentü billâhi ve Melâiketihi ve Kütübihi ve Rüsülihi vel Yevmil-âhiri ve bil Kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun, eşhedü en lâilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü” diye Amentünün esaslarını ezberlemesi, manasını ve İslam bilgilerinden kendisine lazım olanları iyice öğrenmesi lazımdır.

Dini nikah cenaze namazı sadece şehadetinde problem olmayanların hakkı…Uçkurcu…mideci…hakketmez dini nikahı ve cenaze namazını…Mürteddir o…ve nikahı da düşer…mirastan da mahrum bırakılmalıdır…Mürted öldürülür çünkü…suçludur ona miras veremezsin…Miras Allahtan sana emanet…şükür yok olur…günümde malına şükrettiklerini sananların çoğu kendini aldatıyor…

Kur’anın …Mürted hükmünü verdiği kişiye mü’min deme…Kur’nala örtüşmeyeni tevbeye davet et…tevbeden kaçıyorsa mürteddir… Mürteddir yani  müslümanken dini terk eden kişidir o…Kur’anla örtüşme amacı ülküsü olmayan kişidir o…İslama zarar vermesine yeni bir yol açmasına izin verme…yeni bir din uydurmasına izin verme…dini bozmasına izin verme…ekmel tefsire davet et…esmayla örtüşmeye davet et…çünkü tek ölçü esmadır…Esma sudur etti hz Ademden beri kıymetli eyelemler nelerdir belli…kıymetli haller şeçkin fikirler ve duygular belli…çok tartışıp karara bağlanan eylemler fikirler duygular haller belli…Şeytanın eksikliktir yolu ekmel öğretiler belli..ekmel tefsir bir çok konuda belli…Atalar ekmel yolu bulmuşlar…sabah vakti namazı seç…evet problemler var şehadetlerimizde… günah şerbet gibi sevilir olmuş…

Evet problemler var şehadetlerimizde… Kelime-i şehadet ne mi…

Kelime-i şehadet ne mi…iki şartı var…  Dil ile ikrar kalp ile tasdik

Evet…kalp ile tasdik ne mi…yani İslamın kalble tasdiği ne mi yani aklın ve gönlün İslami düşünce ve duygu ile örtüşmesidir…evet…Kalp ile tasdik yoksa kişi münafıktır münafıklığını ilan edene de mürted denir…münafıklığı meşru göstermektir mürtedlik…Tevbe etmedi şeytan …müşrik oldu lanetlendi kovuldu cezalandı…Mürted şeytan gibi cezayı hakkeder…Allahla örtüş…eksik din seçeni…cezalandırdı Allah yani şeytanı cezalandırdı…

Evet problemler var şehadetlerimizde…Adam Amerika ne derse o olsun diyor…EKMEL TEFSİRİN dediği olsun de…İnsanı Allah mı yarattı Amerika mı…insan haklarını Amerika mı Allah mı belirler…Allaha kul ol Amerikaya yani yaratılanın gücüne kul olmak yetmez İslam için kurtuluş için…Allahın cehennemi de var…Kurtuluşu seç…hem dünya cezalarından hem cehannemden…

Evet…Kelime-i şehadetin şartları var…ayetlerden öğreniyoruz bunları…

Evet problemler var şehadetlerimizde…

Evet…Kelime-i Şehâdet’in bir kaç  şartı…

Evet denilmiş ki…Birinci Şart: İLİM

Bunun anlamı: Cehâletle bağdaşmayan, cehâlete aykırı olan ve nefy (red) ve isbât (kabul) yönünden lâ ilâhe illallah’ın anlamını bilmektir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur…

“(Ey Muhammed!) Bil ki, (göklerde ve yerde) Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur.Hem kendin, hem de erkek ve kadın mü’minlerin günahlarının bağışlanmasını dile. Allah, (gündüzleri uyanıkken) dolaştığınız yeri de, (geceleri uyurken) duracağınız yeri de bilir.”(Muhammed/19)

Ve İkinci Şart: YAKÎN

Bunun anlamı: Lâ ilâhe illallah diyen kimsenin, bu sözün delâlet ettiği şeye kesin bir şekilde inanmasıdır.Çünkü kesin bilgi olmaz ve zanna dayalı bilgi olursa, bu bilginin îmâna hiçbir faydası olmaz. O bilgiye şüphe girdiği zaman îmânın hâli nice olur?

İşte ayet…“Mü’minler ancak öyle kimselerdir ki, Allah’a ve elçisine îmân ettikten sonra (îmân konusunda) şüpheye düşmezler, malları ve canlarıyla Allah yolunda savaşırlar.İşte bunlar, (îmânlarında) sâdık olanların tâ kendileridir.”(Hucurât/15)

Ve bir diğer şart…İNKIYÂD (Boyun eğmek)

Bunun anlamı: (Allah Teâlâ’ya ibadet etmek, O’nun şeriatine boyun eğmek, ona îmân etmek ve onun hak olduğuna inanmak gibi) lâ ilâhe illallah sözünün delâlet ettiği şeylere boyun eğmek ve bu söze aykırı olan şeyleri terketmek demektir.

Ve bir diğer şart…SIDK (Doğruluk)

Bunun anlamı: Bu sözü, yalanın zıddı olan doğru bir şekilde söylemektir. Lâ ilâhe illallah sözünü söylerken kalbinin diline, dilinin de kalbine uyacak şekilde doğru ve birbirine uygun olması demektir.

Ve diğer bir şart: İHLAS

Bunun anlamı: Ameli, iyi bir niyetle şirkin her türlü leke ve pisliklerinden arındırmak ve temiz hâle getirmek demektir.

Ve diğer bir şart: MUHABBET (Sevgi)

Bunun anlamı: Bu söze, bu sözün gerektirdiği ve delâlet ettiği şeylere ve bu sözü, şartlarına bağlı kalarak söyleyenlere (mü’minlere) muhabbet beslemek, onu bozan ve ona aykırı hareket edenlere buğzetmek demektir.

İşte ayet…“İnsanlardan bazıları Allah’ı bırakıp birtakım putları Allah’a denk tutarlar ve onları, Allah’ı sevdikleri gibi severler. Ama îmân edenlerin Allah sevgisi, (onların sevgisinden) daha kuvvetlidir.(Allah’a ortak koşarak nefislerine) zulmedenler, eğer (âhirette) azabı gördüklerinde, güç ve kuvvetin hepsinin Allah’a âit olduğunu ve Allah’ın azabının çetin olduğunu önceden bilmiş olsalardı, (Allah’ı bırakıp putlara tapmazlardı.)” (Bakara/165)

Kulun, Rabbini sevmesinin belirti ve alâmeti; kendi arzusuna aykırı olsa bile Allah Teâlâ’nın sevgisini kendi sevgisinden üstün tutması, kendi nefsi ona meyletmiş olsa bile, Rabbinin buğzetttiği şeyleri buğzetmesi, Allah Teâlâ ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in dostluk beslediklerine dostluk beslemek, düşmanlık ettiklerine de düşmanlık etmek,Elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e uymak, O’nun yolundan gitmek ve O’nun dînini kabul etmektir.

İşte bir hadis…Nitekim Enes B. Mâlik’ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Kimde şu üç haslet bulunursa, o kimse îmânın tadına varmıştır: Allah ve Rasûlü’nü herkesten daha çok sevmesi,bir kimseyi sadece Allah rızâsı için sevmesi ve Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmayı çirkin gördüğü gibi çirkin görmesidir.”(Buhârî ve Müslim)

Evet problemler var şehadetlerimizde…İşte alimlerimizin Bazıları bu şartlara  ilâve etmişlerdir…yani Problemsiz kabul görecek bir şehadete erişelim istemişler…

Evet problemler var şehadetlerimizde… Tâğut’u inkâr et…Rakib üretme…örtüş Allahla…

İşte bir hadis…”Kim, lâ ilâhe illallah der ve Allah’ın dışında ibâdet edilen ilâhları inkâr ederse, malına ve canına dokunmak haram olur.Onun hesabı Allah -azze ve celle-‘ye kalmıştır.”(Müslim)

Evet…mürted olmamak için…Kanın (canın) ve malın korunabilmesi için lâ ilâhe illah demekle birlikte Allah Teâlâ’nın dışında ibâdet edilen ilahları -kim olursa olsun-, inkâr etmek gerekir…

Kelime-i şehadet haaangi yükümlülükler yüklüyorsa yüklen… ekmel bir şehadete er…Tevbe edelim  ekmel bir şehadete …Anne baba öğretileriyle yetinmeyelim Kur’anın öğretilerine koşalım…evet problemler var şehadetlerimizde…

YORUM EKLE