Kitap Kafeler Her İl İlçede Açılmalı

Toplumumuzun okumaya araştırmaya ihtiyacı var. Okumayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Bize ve Türk İslam Medeniyetine Susamış bir dünyamız var. Eee nasıl olacak bu iş? Elbette ki bilimle bilimsel çalışmayla ve okumayla- kitapla olacak…

Biz ne yapıyoruz hızla bilimden, bilimsel çalışmadan ve kitaptan uzaklaşıyoruz. TV dizileri, bilgisayarlar ve cep telefonları bizi esir almış durumda. Peki çağa nasıl ayak uyduracak, insanlığa nasıl umut olacağız? Türk İslam Medeniyeti diye sunacağımız  bu kutlu davayı kutsal düşünceyi nasıl ulaştıracağız insanlığa? Soru çok, sorunlar da çok!

Bu topluma kitabı, Okumayı ve bilimsel çalışmayı sevdirmek zorundayız. Zorundayız dedik de dikkatinizi çekmek isteriz. Bu görevi bize Yüce Yaratanımız  yüklemiş. “Oku seni Yaratan Rabbinin adıyla oku!..” Diye başlayan bu din bizi görevli kılmış. Hiç bilenle bilmeyen bir olmadığına göre biz bilenlerden ve bildikleriye amel edenlerden olmak zorundayız.

Okumayı ve bilimsel çalışmayı sevdirmek için birçok yolu yordamı denemek zor olmasa gerekir öyle değil mi?  Onlardan birisi de  özel kütüphaneleri yaygınlaştırmak ve kitap kafeleri çoğaltmak olmalıdır ne dersiniz?. Özel Kütüphaneler yaygınlaştırılmalı- Kitap Kafeler açılmalı ve kitap okuma farkındalıkları geliştirilmeli.

“Kitap Kafeler” Eskinin deyimi ile kıraathaneler okuma odaları yaygınlaştırılmalı. Köylerde okuma odaları şehirlerde “Kitap Kafeler” yaygınlaştırılmalıdır. Bu alanda projeler yapılmalı, bu projelere devlet teşviki sağlanmalı ve Özel Kütüphaneler desteklenmelidir. “Okuma Seferberliği”  deyip işi orada bıraktık. Devamı? Maalesef devamı gelmedi, gelmiyor bir türlü…

Özel Kütüphaneler ve Kitap Kafeler,  İlgi görür mü diye endişe etmiyorum. Gençler için, hanımlar için, yaşlılar ve emekliler için kitap kafe salonları her mahallede her semtte açılmalı derim.  İlginç ve düzenli toplantılarla buralara dikkat çekilmeli… Kitap okunmalı, kitap teneffüs edilmeli ve hediyeleşmelerimiz de kitap ağırlıklı olmalıdır.

Kitap kafelerde insanlar okumalı, kitabı teneffüs etmeli, kitabı koklamalı, sohbet etmeli zamanlarını kitap okuyarak, sohbet ederek değerlendirilmelidirler. Kitap, gazete, dergi bulundurulmalı ticari hizmetin- para kazanmanın yanı sıra insanların zihinsel gelişimine ve düşünce dünyasına da hizmet etme amaçlanmalıdır.

Bunun devlet politikası haline getirilmesi temel  düşüncemizdir.. Bu Tür müesseseler ve müteşebbisler için devlet öncü Olmalı. Kitap kafe açan, özel kütüphane kuran esnaflar desteklenmeli ve teşvik görmelidir. Vergi muafiyetliği, sigorta indirimi  gibi özel destekler gündeme gelebilir.

Elbette bir çok proje yapılıyor, teşvikler çıkıyor da devlet bu tür projelere öncelik vermeli deriz. Okumayı öne çıkaran çabalara ve bilimsel çalışmayı yapacak olan bilim adamlarına sahip çıkma önceliğimiz olmalıdır deriz. Kahveler de birer okuma salonları gibi çalışmalıdır. Görüntü olsun diye kitap koymak, kitabı süs malzemesi gibi kullanmak işi sulandırmak demektir.

Diyeceğimiz o ki: dernekler sivil toplum kuruluşları kitap okuma ve bilimsel çalışma konularında teşvik edilmeli, esnaf ve müteşebbisler eğitime okumaya yönelik bir çalışma yapıyorsa bunu devlet öncelikle teşvik etmeli, desteklemelidir. Bunu halk yapsın dersek konuyu savsaklamış ve ciddiye almamış oluruz.

” Kitap okuma Seferberliği başlattık ” demekle kimse kitap okumuyor!.. Kitabı sevdirmek için Okumayı teşvik etmek ve kitap dostluklarını geliştirmek için hepimiz, hepimiz bu tür be gayretin içinde olmalıyız.

Bu da yetmez devletin desteğini, Kurumların teşvik ve desteğini de almak zorundayız. Bunu bir ibadet aşkıyla ve görev şuuru ile yapmadıkça okuma adına bir arpa boyu yol alamayız; Okumayı toplumda yaygınlaştıracağız!.. Uyuşturucu ve cehaletle savaşmanın, stres ve depresyonu yenmenin yolu da buradan geçiyor deriz; Okumayan toplumu, okur hale getirmek devlet politikası olmalı deriz. Peki siz ne dersiniz?

YORUM EKLE