DEVLET KARİYER YERİNE ALAYLILARA TESLİM

         Bu iktidarın “Boncher” diyerek aşıladığı dış işleri, konu uzmanları yerine 40 tan fazla Asala ‘ya şehit vermiş bir kurum bu gün “alaylılara” teslim edilmiştir. Bu nedenle dış ilişkilerde geldiğimiz nokta, aklı başında herkesi ürkütmektedir. Buna karşı, dünyayı tanımayanlar “bekâra karı boşamak kolay geldiği” gibi davranıyorlar. Bu iktidarın başı tarafından uzman olup ta aşağılanmayan bir kariyer sahibi var mı? Merkez bankası, Üniversiteler. Askeri kurumlar hatta "Ezher" Üniversitesi uleması bile azarlanmaktan payını aldı. Bu insanlar bu kariyerlere nasıl geldikleri bu yolda emek sarf etmeyen onları anlamaz. Bu lisan içerde dışarda ülkeye zarar verdi, vermeye devam edecektir. Bu lisanı değiştirmesi gerekenler vaz geçmiyor. Karakter bu olunca ölünce ve yetkiler elinden gidince değişebilir.
         Osmanlıda devlette paye almak için kariyer sahibi olmak gerekmiyordu. Kariyer sahibi Padişahın iki dudağı arasındaydı. Hoşuna gidene kimseye paşa, paye veriyordu. Osmanlı kariyerden ziyade alaylılar vardı. Osmanlının yıkılmasında hak etmeyenlere payelerin verilmesi payı büyüktür. AKP iktidarı Osmanlıya duyduğu duygusal bağla onun alışkanlıklarını devlet yönetimine taşımıştır. Kurum atamanları ve yükselmelere bakarsak liyakatten daha çok duygusal beraberlik ve alaylılar alınmaktadır. Bu durum Özal döneminde çok yapıldı. AKP ile bu yanlış alenileşip yaygın hale getirildi.
         Sen ülkeyi fakirler ve cahillerle mi yönetsin istiyorsun?    

Bugün Dış işlerinin geldiği durum bir acayiptir. Amerikan vatandaşına bile dış işlerinde görev verilmiştir. Rahmetli Erbakan hoca devlet adamıdır. Askerler en fazla Ona zorluk yaşatmalarına karşılık onlara bir olumsuz söz söylememiştir. Devlet adamlarımız, demokrasi ve teknoloji yönünden ileri ülkeler tarafından muhatap alınmıyorlar. Milletten gizlemek için bağırıp çağırarak gizliyorlar. Bu alışkanlık devlete ve millete çok şey kaybettiriyor. Bu üçüncü sınıf siyasete kızan iş adam ve ilim adamları, ülkeden uzaklaşıp başka ülkelere taşınıyorlar. Nüfusa göre dışarıdan en fazla oturma izni alan Türklerdir. Sen ülkeyi fakirler ve cahillerle mi yönetsin istiyorsun?
         Bu dönemde Meri kanunlara uyarak devleti yönetmek isteyenler cezalandırılmıştır. Bu gün yapılanlar ne Meri kanuna ne de devlet geleneğine uygun değildir. Meri kanunlara ve devlet geleneğine göre hüküm verenler cezalandırılmıştır. Hâlbuki bu iktidarın her şeyde acelesi vardır. İktidar değişmeden devleti başka devlete, milleti başka millete dönüştürme derdindedir. Hikâye “ İş ortaklarından biri işleri iş ortağına emanet ederek, Hac ibadetini yapmak için Mekke’ye gider. Geri dönünce dükkândaki buğdayı karıncaların dışarıya taşıdığını görür. Bunu ortağına söyleyip, ortaklıktan ayrılacağını söyler. Çünkü der “Ben Haçça gitmeden önce, karıncalar dışardaki buğdayları dükkâna taşıyordu. Şimdi dükkândaki buğdayları dışarı taşıyorlar” der. Bu AKP kimlerle devlette ortaklık yaptıysa devletin malları ve gizli bilgileri dışarıya taşındı. Birlikte yaptıkları sucu ortaklarının üzerine attı. Kendisi sütten çıkmış ak kaşık gibi bunu herkese kabul ettirdi.

         Tabii muhalefette ne Demirel ne Erbakan var. Bu yapılan yolsuzluk ve hataları millete anlatacak bir muhalefet lideri yok.
         Bu hükümetin dış işlerini alaylara teslim ettiklerinden beri ülke şu “kurt ’un” haline düştü. Kurt ormanda bir demir parçası bulur. Demiri yalamaya başlar. Ağzı kan çanağına döner. Ormanda kendisini izleyen hayvanlara döner, gördünüz değil mi, demiri bile kanatıyorum, bana karşı çıkarsanız sizin de başınıza aynısı gelir. Peygamberimiz” Sopayı evinizde idare ettiğiniz insanların görebileceği bir yerlere asın ki, suç işlemekten korksunlar” buyurdu. Çünkü insanlar paranın ve korkunun kuludur. Sopa suç işleme niyeti taşıyanları engeller.
         Vehim ve hurafeler insanlar ve Ulemada da olur. Bunlar tembel zihinli kıt anlayışlı insanlardır. Bunlar ülkeye fitne soktular. İhtilaf insanın olduğu yerde olur. Ama ihtilaflar milleti parçalar ve tehlikelidir. Bu iktidar Cumhuriyet - Atatürkçülükle ümmetçilik arasında ihtilaf çıkardı. Atatürk’ün vasiyeti şudur. Arapların iç işlerine karışmayacaksınız. Büyük devletin arkasında piyon olmayacaksınız. Rusya ile iyi geçineceksiniz.
         Bu iktidar döneminde dışişleri alaylara teslim edildi. Hariciye ve askerle iktidara gelen siyasilere göre değişmezdi. Çünkü bunlar da geleneğine en fazla riayet edildiği kurumlardı. Hiç bir Devlet adamının ağzından çıkmayan sözler bunların ağzından çıktı. Kindar ve dindar nesil yetiştireceğiz diye ülkede gençler öldü. Kendi gençler yerine ihvanın gençlerini önemsediler.

YORUM EKLE