VUSLAT İLAHİ AŞK - 5

Gönül seni bulmuş ise  Başkasını arar mı hiç 

Ateşine yanmış ise  Başka nârâ yanar mı hiç

Seni bulanlar bulmuştur Akıp akıp durulmuştur

Arif seninle doymuştur Başkasıyla kanar mı hiç

Var eden sensin cihânı Varlığın cânların cânı 

Bulanlar sende ummanı Başka göle dalar mı hiç

Adı her yerde okunan Sinede dertlere derman

Gönülden Ona inanan Başka Rabbi arar mı hiç

İrfan deryasına dalan Ona cânı feda kılan

Cemâline hayran kalan Başka Vara bakar mı hiç

Gönüldeki muhabbet Yüce Allahın Vahdet Sırrıdır. O Yüce Sevgiliden gelen

sevginin bir akisidir. Tıpkı duvara akseden suyun  şulesi gibi, dağlara akseden

sesin nağmesi gibi. Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni... diyor Yunus.

Bunu da sövene dilsiz, dövene elsiz gerek... diyerek yaşıyor.                           

Zira ilahi aşkı bir damla yüreğinde taşıyan aşıklar, nakışı sever nakkaştan ötürü, yaratılanı hoş görür Yaratandan ötürü. Onların zikri de fikride  lütfunda hoş, kahrında hoş, nârın da hoş  nurun da hoştur.  Bu  zikir  bezmi elestte mest olanların parolasıdır.

Seni gören aşık Başka cemâli neylesin

Dostluğuna eren sadık Başka visali neylesin

Kulaklar duymuşsa sesin Duyar mı ağyâr neylesin

Gönüllere sultan sensin Gayri cemâli neylesin

Ağızlara şerbet şeker Gönülde var ise eser

Sevgini tatmışsa eğer Kaymağı balı neylesin

Sensiz  zaman geçmez olur Sensiz Cennet viran olur

Sensiz gönül bitap olur  Firdevsi  âlâyı neylesin

Allahu Azimuşşan, ben bir halife yaratacağım buyurduğunda melekler : Ya Rabbi 

yer yüzünde kan dökecek birini mi yaratacaksın...demişlerdi. Bunun üzerine Yüce Allah,  ben sizin bilmediklerinizi bilirim...buyurmuştu. İşte meleklerin bilemediği sır  Vuslattır  ilahi aşktır. Meleklerin hocası Şeytan bile bu sırra vâkıf olamamıştır.       

YORUM EKLE