banner223

MİLLİ MEB

 
4+4+4!..SBS!..TEOG!..YGS!..LYS!..YDS!..DGS!..
Milli Eğitimde son sistem nedir?
Memleketin evlatları hangi sınav(lar)a girer?.. derken milli eğitimi kaçırmış durumdayız…
Bence sorun bizde değil.
Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Ömer Dinçer, Nabi Avcı derken 11 yılda 4 bakan, 13 kez de eğitim sistemideğişmiş…
Milli eğitim, üzerinde çalışılan bir yazılım projesi olsa sanırım  “Versiyon 4.13” gibi bir şey olurdu.
Aralarında 1 yaş fark olan kardeşler bile ayrı sistemlerde okuyup, ayrı sınavlara girmişler.
Son günlerde haksız/taraflı, yönetici/müdür değişimleri MEB'deki yapıyı öyle bir hale getirdi ki, yeni göreve gelenler bile sistemi kaçırmış durumda.
Milli eğitim…
İşin “milli”sini geçtik sistemli bir eğitim ne kadar var onu da ayrı değerlendirmek gerek…
Eğitimde milli olmakla ilgili olarak öteden beri anlatılan yaşanmış bir hikaye vardır;
Dönemin Başbakanı Turgut Özal…
Türkiye'nin eğitim sistemini incelemek için Japonya'dan eğitim uzmanları gelmiş ülkeye…
Sayın Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunarak sonuç hakkında yorum yaparlar.
İlk sözleri; “Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!” olmuş,
Turgut Özal'ın “Nasıl?” sorusu üzerine şunu anlatmışlar;
 “Biz Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız.
Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir,
Dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir,
Ülkemizin gücünü gösteririz.
Ardından bu yavrularımızı alır, Hiroşima ve Nagazaki'ye götürür,
Orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir deriz ki;
Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çabalamazsanız sonumuz böyle olur.” deriz.
Şeklinde açıklama yapmış…
O sıra, odada bulunan Özal'ın bürokratlardan biri; “Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!” diyerek söze girince…
Japon eğitim uzmanının cevabı tokat gibi yapıştırır;
 “Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!”
Eğitimin…
Milli olan eğitimin…
Kavram ve yönetim karmaşalarından kurtarılarak,
Stabil ve sürdürülebilir bir devlet politikası haline getirilmesi,
Memleketin evlatlarının,
Ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine ulaşması ve onlarla rekabet edebilmesi noktasında her şeyden önce  “milli önem” arz etmektedir.
Japonların çocuklarına uygulamış olduğu “milli şok” olayı, bizde maalesef “şoklanmış milli çocuklar” olarak uygulanıyor…
YORUM EKLE