OSMANLIDA HÜSNÜ AHLAK - 2

Fazilet odur ki düşman dahi takdir ede. Osmanlıyı gayri müslimlere takdir ettiren neden güzel ahlaklı olmalarıydı.  Onlar takdire şayan yaşayıp methe şayan oldular. Ram olup ta ahvallarına, ahlaklarına hayran oldular. Osmanlının ram edip te hayran bırakan o muazzam ahlakını daha iyi kavramak için tarihten bir  vaka aktaralım :

Osmanlı devrinde bir köylü diğer köylüden tarla icarlar. Tarlayı icarlayan köylü, tarlayı sürerken bir küp altın bulur.  Hemen altınları alır ve tarla sahibine  götürür, lakin tarla sahibi : Artık tarla sahibi sensin der ve altınları kabul etmez.

Biri vermek ister, diğeri almak istemez.  Sonunda kadıya giderler ve mevzuyu anlatırlar. Kadı ise bu iki  köylüyü birbirine dünür yaparak davayı çözümler.

Böylece bulunan altınlar düğüne harcanır.

İşte tamadan müstağni olan ecdad, hak-hukuka böyle  riayet ederlerdi. Kimsenin mülkiyetine göz dikmez,  kimsenin malına el uzatmazlardı. Çünkü onlar muberra 

bir ahlakla bezenmişler,  hüsnü ahlakla  müzeyyendiler…                                                                                             

Sözle tasvir ne mümkün, anlatmaktan acizim  

Cihan örnek almaz mı, yüksek ahlakın senin

Fransa Kralı,  Kanuni Sultan Süleyman’dan bir elçi ister. Kanuni,  Fransa’ya İncili Çavuşu elçi olarak gönderir.  İncili Çavuş, Fransaya gitmeden evvel üzerindeki sırmalı elbiseleri  çıkarır, yamalı elbiseler giyer  ve bu pejmürde  vaziyette yola revan olur gider. Fransa Kıralı Çavuşun bu pejmürde halini görünce der ki :

Osmanlı adam mı bulamadı da  seni gönderdi ?  İncili Çavuş ona şu cevabı verir : Osmanlı adama göre  adam gönderir…

Onlar mağrurlu sekeş başları böyle nükteyle yere düşürürlerdi. Şan ve şöhretten azade, Allahtan başka kimsenin  takdirini beklemezlerdi.

Uğrumuzda mücadele edenleri elbette yolumuza ulaştırırız (Ankebut 69)…

ilahi fermanının  ışığı altında onuruyla yaşayıp, Rızai Bari’yi maksat edinip,

Maksuda ermenin yollarını kendilerine ilke edinmişlerdi.         

İstanbul’da Fatif camisi yapılırken Sultan Mehmet  2 mermer sutunu üçer arşın kesip kısaltan ecnebi mimarın ellerini hırsızlık yaptı zannıyla kestirmiş.  Mimar da  Sultanı mahkemeye vermiş. Çağ açıp  çağ kapayan koca Osmanlı Sultanı ile Hasmı, kadı karşısında  mahkemede ayaktadır.  Kadı Sultana sorar : Allahın  Fetebeyyenu ... araştırın, soruşturun  emrini duymadın mı?  Sen bu adama sordun mu ki hemen elini kestirdin?  Şimdi kısasa kısas gerek,  senin de  elin kesilecek… 

YORUM EKLE