Sabır Kurtuluşun ve Huzurun Anahtarıdır

İman eden insanların kurtuluşa erebilmelerinin iki önemli yolu vardır. Bunlardan biri sabır diğeri
de namazdır. Bu hususta Yüce Mevla bizlere şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler; Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyiniz. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi Ayet:153)

“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz) Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” (Bakara Suresi Ayet:45)

“Rasulüm! Kullarıma söyle: Ey iman eden kullarım, Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. (Bu iyilik cennet, sıhhat ve afiyettir) Allah’ın yarattığı yeryüzü geniştir. Sabredenlere mutlaka mükafaatları hesapsız ödenecektir.” (Zümer Suresi, Ayet:10)

“Temizlik imanın yarısıdır. El-hamdü li’llah sözü teraziyi doldurur. Sübhanallah ve’l Hamdü li’llah cümleleri de yerle gök arasını doldurur. Namaz nurdur, sadaka  delildir, sabır aydınlıktır. Kur’an senin lehinde veya aleyhinde şahittir. Herkes sabahleyin işine, gücüne çıkar da iyilik peşinde koşarsa, kendini kurtarır. Fenalık peşinde koşarsa kaybeder” (Hadis-i Şerif, Rıyaz-üs Salihin)

“Herhangi bir Müslümanın başına yorgunluk, hastalık, düşünce, acı, keder ve kaygıdan diken batmasına varıncaya kadar her ne gelirse, Allah bunları o Müslümanın hatalarına keffaret kılar.” (Hadis-i Şerif)

Sabır ibadettir: sabretmeden cennete girmek mümkün değildir. Bu hususu bizzat Allah’u Teala Hazretleri bizlere bildirmekte ve Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız?” (Ali imran 142)

Sabır başa gelen kazalara, belalara, insanların ağız tadını bozan her türlü sıkıntılara tahammül ederek sıkıntıya katlanmak ve içinde bulunduğu durumdan şikayetçi olmamak demektir.

İnsan nelere sabretmelidir?  Allah’ın emirlerini, yasaklarını yerine getirirken karşılaşılan zahmetlere sabretmeli. Allah’ın yasaklarına uyup haramlarından kaçınırken meydana gelen zorluklara sabretmeli. Hayatta insana elem ve üzüntü veren belalara musibetlere sabretmelidir.

Sabır, insanın karşılaşabileceği tüm zorluklara göğüs gererek, Allah’a olan inancını güçlendirir.  Bütün başarıların sırrı sabırdır. Hayatımızda güzel ve yüce hedeflerin elde edilmesi, Allah rızasının kazanılması ve cennete ulaşma sabırla mümkündür.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) İslam’ı insanlara ulaştırmak ve cihana yaymak için dünyadaki hiç bir insanın katlanmadığı eziyetlere ve Mekkelilerin yaptıkları akıl almaz işkencelere tam 13 yıl  süreyle sabretmiştir. Her konuda insanlığa zirveyi gösteren Hz. Peygamber, sabır konusunda da bizlere en büyük örnek olmuştur.

“Bütün peygamberler sabreden kimselerdi” Bunlardan biri de Hz. Eyyüp (A.S.) idi. Hz. Eyyüp seksen yıl huzurlu, mutlu, sağlıklı ve varlıklı olarak yaşadı. Ondan sonra Rabbin sabır sınavına tabi tutuldu. Bütün servetini, çocuklarını kaybetti. Ve yedi yıl hiç iyileşmeden, ayağa kalkmadan hasta yatağında yattı.”

Hz Eyyüp, düştüğü bu durumdan asla şikayetçi olmadı. Kimseye dert yanmadı, belaları hep sabırla ve şükürle karşıladı. Bundan dolayıdır ki, Hz. Eyyüp (A.S.) sabır taşı, sabır timsali bir insan olarak anılmıştır.  Atalarımız, “Sabır başarının yarısıdır. Sabrın sonu selamettir.” demek suretiyle sabrın önemini anlatmışlardır. Sabır aşılmaz dağları aşan güçlü bir silahtır. Sabreden en sonunda muradına erer. Her türlü başarıya ulaşmanın ve zafere kavuşmanın temel şartı sabretmektir.

Kul kendine düşeni yapmalı, her türlü tedbiri almalı; Buna rağmen başına bir kaza, bela ve musibet gelirse ona da sabretmelidir. Sabırla birlikte Allah’a tevekkül etmelidir. Acılar paylaşmakla, sevinçler bölüşmekle, gönüller Allah’ı zikretmekle mutmain olur.

Sabır ve şükürle gönüllerimiz Allah’a yaklaşır. Gözlerden akan riyasız gözyaşları insanın mutluluğunu doruklara ulaştırır. Sabreden kul Allah katında da yükselir hedefine yaklaşır. Sabır kurtuluşun anahtarıdır der Mevlana…

Sabır; bela geldiğinde edep ve ciddiyeti korumaktır, sabır felaket zamanında kalbin sabit kalmasıdır, sabır, aklın ve dinin gösterdiği doğru yolda nefsin aşırı istek ve arzularına gem vurmaktır; sabır, nefsi ve şehveti firenlemek hak yolda ayakları sabit kılmaktır. Sabır ve Namazda huzur bulanlara selam olsun!

Allah sabredenlerle beraber olduğuna göre olgunlaşmak için sabra ihtiyacımız vardır. Bir atasözümüzde: “Sabırla koruk helva olur” yani tatlanıp üzüm olur, olgunluğa erişir denilmiştir. Sabır insanı olgunluğa ulaştırır ve yüzyıllar sonra bile dua ve rahmetle andırır. Allah ise tüm kullarından daha sabırlıdır. Eğer o bize sabretmeseydi, şimdiye kadar yeryüzünde hiç bir canlı kalmazdı. Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. Sabrın sonu da selamettir. Hayırlı Cuma’lar dileğimle…

YORUM EKLE