Suriye’de denge politikası sürüyor…

Dün akşam itibariyle, Rejim güçlerinin Afrin’e girdiği iddiası medyanın gündemine bomba gibi düştü. Gazete Habertürk’ten Çetiner Çetin, bu iddiaların bir adım daha ötesine geçerek, Afrin’e Rejim güçlerinin konvoylar halinde ilerlediğini doğrularken bunların, Rejimin ordusu olmayıp, Esad’ın İran destekli milis güçleri olduğunu söyledi. Dünkü yazımda Esad konusuna dikkat edilmesi gerektiğini, Esad’ın, Afrin’e PYD/YPG unsurlarını temizlemek için mi girdiğini? Yoksa, paramiliter güçlerinin içerisinde PYD/YPG’lilerin de olup olmadığı sorgulanmalı demiştim. Korktuğum başıma geldi.  Şuan da görülen Esad, PYD/YPG’yi desteklemeye gidiyor gibi duruyor. Nitekim, bu milis güçlerin konvoyunu, TSK uçaklarının bombalamasının ardından geri çekildiler. Aslında, Esad kendi başına böyle bir hamle yapamaz. Bu, Rusya’nın planıdır. Bölgede bir denge güden, iki küresel güç olan Rusya ve ABD arasındaki politika savaşıdır. Esad’ı, Türkiye’yle uzlaştırmaya çalışmak istiyor. PYD/YPG’yi de Esad’a bağlayarak, Amerika’dan PYD/YPG kartını çalmanın peşinde. Sizce de öyle değil mi? Bakın, ha Amerika ha Rusya ikisi de küresel güç. Bunlar, bizim iyiliğimizi filan istemez. Daha önce de söylediğim gibi Rusya, PKK’ya en büyük desteği veren devletlerin başında gelmektedir. Rusya’da PKK’nın bürosu vardır. Ayrıca, Amerika PKK’yı terör örgütü kabul edip, PYD/YPG’yi kabul etmezken, Rusya, her ikisini de terör örgütü kabul etmemektedir. Sonuçta, bu iki küresel güç arasında bir denge sürmekte bu coğrafyada.

TİLLERSONLA YAPILAN GÖRÜŞME, RUSYA’NIN TAVRINI ETKİLEDİ

ABD Dış işleri Bakanı Rex Tillerson’ın, Türkiye’ye ziyareti ve sonrasında uzlaşmaya dönük bir neticenin çıkması, Rusya’yı rahatsız etmişe benziyor. Çünkü; Rusya bir küresel güç olarak, buradaki denge politikasında Türkiye gibi bir devleti yalnız bırakamaz. Tıpkı, geçmişte İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası’nın Osmanlı Devleti’ni korumak adına sürdürdükleri “denge politikası” gibi. Rusya, bu bölgeden Amerika’yı çıkarmak istiyor, Türkiye’yi de Esad’la yakınlaştırmaya çalışmak. ABD ise, daha kirli bir oyunun peşinde. Suriye’yi parçaladıktan sonra, Ortadoğu’yu şekillendirmek adına, gözünü Türkiye ve İran’a dikmiş durumdadır. Çok dikkatli olmamız gerekiyor değerli okuyucular! Peki, Türkiye burada nasıl bir politika izlemeli? Dün, Ortadoğu siyaseti adına Türkiye’nin en yetkin isimlerinden biri olarak gördüğüm Yurt gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, Bir süre daha puslu bir havanın olabileceğini söylemiş. Biraz daha beklemeliyiz diye yazmış. Çok doğru. Burada, kimin eli kimin cebinde belli değil. Her an ne olacağını kestirmek imkansız. Burada yürütülecek politika, şu anlık bence iki tarafı da dikkate alarak, çok yönlü bir politikanın izlenmesidir. Nitekim, Dün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’da buna dönük bir açıklama yaptı.

Mert KAPLAN

YORUM EKLE