Teenni (Hayatın Eni ve Boyu) Rahman’dan, Acele (Hayatın Sadece Boyu) Şeytandandır.

Osmanlı’nın zirve döneminin liderleri Yavuz ve Kanuni’nin veziriazamı Lütfi Paşa’nın yönetim felsefesinin ana meselesi teennidir.

TEENNÎ: “Bir işi acele etmeden iyice düşünerek yapma, temkinli ve ihtiyatlı davranma.”

Bazı âyetlerde eleştiri üslûbuyla insanın aceleci olduğu belirtilmiştir (İsrâ 17/11; Enbiyâ 21/37).

İki âyette Hz. Peygamber’e, kendisine gelen âyetleri unutacağı endişesiyle o sıradaki vahiy henüz tamamlanmadan onları okumakta acele etmemesi, vahyin tamamlanmasını beklemesi öğütlenmiştir (Tâhâ 20/114; Kıyâme 75/16).

Güvenilir olmayan birinin getirdiği habere inanıp mâsum insanlara zarar vermemek için haberin doğruluğunu araştırmayı emreden âyet de (Hucurât 49/6) hüküm vermekte acele edilmemesi ve basîretle davranılması gerektiği şeklinde yorumlanmış, bu âyet indiğinde;

Resûlullah’ın, “Teennî Allah’tan, acelecilik şeytandandır buyurduğu (Tirmizî, “Birr”, 65) bildirilmiştir. (Taberî, XI, 383-384; Şevkânî, V, 70)

Gazzâlî, şeytanın kalbe nüfuz etmesinin yollarını açıklarken anılan hadisi ve acelecilikle ilgili bazı âyetleri kaydedip bu yollardan birinin de davranışlarda acelecilik ve sebatsızlık olduğunu belirtir (İḥyâʾ, III, 33).

Yavuz ve Kanuni’nin Sadrazam Lütfi Paşa; “Veziriazamda garaz bulunmamalı, hak sözü padişaha çekinmeden söylemelidir. Onu fazla paraya meyletmekten ve mal düşkünlüğü ile vebale uğramaktan korumalıdır. Divan’a tedbirli, akıllı ve mal tahsilinden anlayan ağırbaşlı, acele etmeden teenni ile hareket eden defterdarlar atamalıdır” ikazında bulunur.

Günümüz kişi ve şirketlerin en büyük hatası, daha verimli olma arayışında sadece süreçlere, sistem ve teknolojilere odaklanarak hız peşinde koşmalarıdır. İnsanlara odaklanmazsak, sürat ya ele geçmez, ya da bizi yarı yolda bırakır.

“Bütün dualarımızda uzun yaşamak isteği var. Eni olmazsa bir ömrün, boyu olmuş ne çıkar” sözleriyle anlamı çok güzel pekiştirir Arif Nihat Asya.

Hepsinden önemlisi;

Dünya pay, ahiret paydadır.

Ahiretin hesaba katılmadığı bütün iş ve işlemler eksiktir, yarımdır.

Ahiretin, manevi değerlerin hesaba katılmadığı her iş ve işlem bereketsizdir.

Bereket dünya/ahiret hayatının en temel belirleyicisidir.

Bereket yoksa istikrar yoktur, kalite yoktur, sekinet yoktur, rıza yoktur.

Bu sebeple ecdat boydan çok enle uğraşır, sonuçtan çok süreçteki ayrıntıların hakkını vererek yaparlardı işlerini.

Bu berekete inandıkları için hırs göstermez, siftah yaptıktan sonra ikinci müşteriyi komşularına gönderirlerdi.

Evet! Ne kadar ve nasıl yaşarsan yaşa ama,

Mutlaka temiz yaşa.!

İnsanların; “İyi bilirdik” dediği insanlardan ol.

Üç günlük dünya uğruna,

Kimsenin kalbini kırma…

Dilin temiz,

Elin temiz,

Yüreğin temiz olsun…

Rabbim hem eni hem boyu bereketli bir ömür ihsan etsin cümlemize…

YORUM EKLE