TEKLİFİM, ÖĞRETMEN YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME PROJESİ

Eğitimde baş aktör öğretmendir. Gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerdir.     

Milletlerin ruh ve karakterini şekillendirmede önemli rol oynayan öğretmenlerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi eğitim sistemi, ülkemizin refahı ve geleceğimiz açısından çok önemlidir.

Eğitimde; eğitim binaları, yurt-pansiyonlar, müfredat,  öğretim programları, ders ve yardımcı ders kitapları, eğitim teknolojileri olmazsa olmazlardır.  Evet, bunların her biri bir diğeri kadar önemli ve gereklidir. Ancak bunların tamamını eğitim ortamında kullanacak olan öğretmendir.

Romanya’da, 13-17 Kasım 2005 tarihleri arasında, Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika’dan üst düzey eğitimciler ve eğitim politikacılarının katıldığı, “21.Yüzyılda Program Geliştirmede Uluslararası Yaklaşımlar, Küreselleşme, Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, konulu bir çalıştay yapıldı. Çalıştayın, basına açık ve kapalı bölümleri vardı. Bu toplantıya zamanın Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Emin KARİP beyefendi ile birlikte katılmıştık. Çalıştayda “Orta Öğretim Projesi’nde Program Geliştirme Faaliyetleri ile Eski ve Yeni Programların Karşılaştırılması ” konulu İngilizce bir bildiri sunmuştum.

Bu kadar önemli bir toplantıya katılmamım sebebini soracak arkadaşlar için söyleyeyim: O yıllarda Türkiye’de genel mesleki ve teknik ortaöğretimin yeniden yapılandırılmasını, bu okullarda okutulan derslerin öğretim programlarının geliştirilmesini, değişen ve gelişen küresel yaklaşımlara uygun olarak, orta öğretimde ortak bir genel kültür verilmesini, esnek ve modüler program çeşitliliğine sahip, öğrencilere ilgi ve yetenekleri doğrultusunda etkin rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin sunulmasını, kurumsal ve teknolojik altyapısı güçlü ve daha çok talep edilebilen nitelikli orta öğretim yapısına ulaşmayı amaçlayan 80 Milyon Avroluk Dünya Bankası kaynaklı “Ortaöğretim Projesi” nin Direktörlüğü görevini yürütüyor olmamdı.

Toplantı sonuçlardan biri “Ne kadar mükemmel öğretim programı hazırlarsanız hazırlayın, onu sınıfta veya laboratuvarda uygulayacak olan öğretmen kaliteli değilse, hazırlanan müfredat pek işe yaramaz. Önemli olan öğretmenin kalitesidirBu nedenle kaliteli öğretmen yetişilmelidir.”

Uluslararası çalıştayda öğretmenin önemi ve kalitesi bir kere daha vurgulanmış oldu.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya SELÇUK beyefendi ve bakan yardımlarımız göreve başladılar. Bakanımız ve Bakan Yardımlarımız kendilerine bağlı genel müdürlüklerin idari kadrolarını şekillendirme sürecindeler. Kendilerine başarılar dilerim.

Bakanlığımız, “Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Proje” ile yurdun dört bir köşesinde görev yapan öğretmenlerimizin eğitim ve öğretim hakkında birbirinden değerli fikir, proje ve önerilerini Millî Eğitim Bakanlığı’na iletebilmeleri için hazırlanmış dijital bir platform kurmuştur. İnanıyorum ki bu projeden Millî Eğitimin kanayan yaralarında derman olacak önerileri ve projeler çıkacaktır.

Bu kapsamda;

  • İngiltere’ de, 1987 yılında Kent Üniversitesi, Canterbury Christ Church Collage’de, “Öğretmenlerin Hizmet İçi Eğitimi Yolu ile Gelişirilmesi, Hizmetiçi Eğitimde Uygulanan Son Metot ve Teknikler” konusunda 6 ay süreyle staj yapmış bir öğretmen eğitimcisi olarak,
  • Hacette Üniversitesinde, Eğitim Programları ve Öğretimi Alanında Yüksek Lisans Özel Öğrenci kredisini tamamlamış ve Bakanlığımızı Orta Öğretim Genel Müdürlüğünde, 1992-1997 yılları arasında ders programlarının hazırlanması, geliştirilmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesi çalışmalarından sorumlu Şube Müdürü olarak yaklaşık 5 yıl görev yapmış bir programcı olarak,
  • Romanya’da Ovidius Üniversitesindeki 1999-2001 yılları arasında, Türkoloji Kürsüsünde Yabancılara Türkçe Öğretimi konusunda 4 yıl okutmanlık yapmış bir eğitimci olarak,
  • Türkiye’de Dünya Bankası kaynaklı 80 Milyon Avroluk Orta Öğretim Projesi’nin Direktörlüğünü yapmış bir projeci olarak,
  • AB kaynaklı “Özellikle Kız Çocuklarının Okullaşma Oranlarının Artırılması Projesi KEP-1” kapsamındaki Hibe Projelerinin İzleme ve Değerlendirme Koordinatörlüğünü yapmış bir izlemeci ve değerlendirmeci olarak,
  • Afganistan’ da Türk Dışişleri Bakanlığına bağlı Cevizcan İl İmar Ekibi-PRT/NATO’ da 2011-2014 yılları arasında, 3 yıl Eğitim Danışmanı (Eğitim Müşaviri) olarak görev yapmış ve bu süreçte Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA ve NATO kaynaklı uluslararası 16 projeyi hazırlamış ve yönetmiş bir projeci olarak,
  • Halen Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünde görevli bir öğretmen olarak
  • Bakanlığımızın bu konudaki çalışmalarına katkı vermek, öneride bulunmak ve Sayın Bakanımızın ve Bakanlığımızın başarılarına katkı vermek isterim.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA, Dünya Bankası raporlarını incelediğimizde,  Türk öğrencileri başarılı gözükmüyor. Öğrencilerimiz maalesef geri sıralarda kalıyor. Türk Eğitim Sisteminde öğrenci başarısızlığı sorunu var. Her proje bir ihtiyaçtan/sorundan doğar. Projeler de mevcut problemin giderilmesini sağlar.

Mevcut eğitim problemini aşmak için kaliteli öğretmen yetiştirmemiz ve mevcut öğretmenlerimizin yeterliklerini geliştirmemiz gerekir. Bunu gerçekleştirebilmek için de “Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirilmesi Projesi” hazırlanmalıdır.

Ülkemiz proje çöplüğüne döndü diyenlere kulak asmayın. Her devletin, her hükümetin,  her bakanlığın, her şirketin rekabet edebilmek, kendilerini geliştirmek, kalitelerini artırmak amacıyla birden çok projeleri vardır. Olmalıdır da…

Öğrencilerin başarısı, öğretmenlerin başarısı ve kalitesine bağlıdır. Öğretmen ne derece kaliteli ve başarılı ise öğrencisi de o derece başarılı olur.

Öğretmenlerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi eğitim sistemimiz ve Türkiye’nin geleceği açısından çok önemlidir.

Bilindiği gibi öğretmenlerin yetiştirilmesi işi üniversitelerin ama görevdeki öğretmenlerin geliştirilmeleri görevi ise Millî Eğitim Bakanlığımızındır.

Peki, nereden ve nasıl işe başlamamız gerekir? Derseniz, Dünya Bankası/ Avrupa Birliği Formatında proje hazırlayabilecek proje hazırlama ekibinin oluşturulmasından işe başlamalıyız.

Proje hazırlanıp finans sağlandıktan sonra projeyi uygulayacak proje yönetim ekibi oluşturulmalıdır.

Her bir donörün mal ve hizmet satın alma şartları, ilkeleri ve süreçleri farklıdır. Bu ilkeleri ve süreçleri bilen proje yöneticisi görevlendirilmelidir.

Bakanlığımız bünyesinde uluslararası düzeyde proje hazırlama ve yönetme becerisine sahip yetkin kadrolarımız mevcut. Proje tecrübesi olan, işin ehli, dürüst, çalışkan, “Beyt-ül mal”  hassasiyeti olan projecilerimizi, Bakanlık merkezinde ve okullara görevli öğretmenler arasından temin etmek mümkündür.

Öğretmenlerin mesleki yeterliklerini, bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirerek öğretmenlik mesleğinin etkililiğini, değerini ve kalitesini arttırmak amacıyla hazırlanacak “Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirilmesi Projesi” nin bileşenleri arasında;

  1. Hizmet Öncesi Öğretmen Yetiştirme Bileşeni olmalı ve bu bileşenin sorumluğu YÖK’e verilmelidir.
  2. Öğretmenlerin Hizmet İçi Eğitimlerle Geliştirilmesi Bileşeni olmalı ve bu bileşenin Sorumluluğu Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne verilmelidir.

İlgili Genel Müdürlüklerden/ilgili kurum ve kuruluşlardan paydaşlar olmalıdır. Paydaşların temsilcileri kendi taleplerini aktarmada ve sorumluluklarını yerine getirmede yetkili kılınmalıdır.

Her genel müdürlüğün ve paydaşların öncelikleri farklıdır ve bunlar dikkate alınmalıdır.

Proje kapsamında, öğretmenlerin bireysel ve mesleki gelişimine katkı sağlayacağını düşündüğüm eğitim konularından bazıları aşağıda gösterilmiştir.

  1. Yeni geliştirilen öğretim programlarının tanıtımı öğretmenlere yapılmalardır. Seminerlerde verilen kısmi bilgiler yeterli değildir. Özellikle, programı hazırlayan ekip üyeleri tarafından verilmesinde fayda vardır.
  2. Öğrencilere, yazılı ve sözlü sınavlarda çoğu kez bilgi düzeyinde, az sayıda da kavrama düzeyinde soru sorulduğu görülmektedir. Öğretmenlerimize, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme düzeylerinde soru sorabilme becerisini artırabilmeye yönelik olarak soru hazırlama teknikleri konularında eğitim verilmelidir.
  3. Öğretmenler, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeylerindeki kazanımları ölçebilmeye yönelik olarak, ölçme ve değerlendirme teknikleri eğitiminden geçirilmelidir.
  4. Uluslararası Bilim Olimpiyatlarına, öğrenci hazırlayacak rehber öğretmen yetiştiren eğitici eğitimleri verilmelidir.
  5. Eğitimi sınav odaklı olmaktan çıkarıp, uygulamalı bilim eğitimine (Tabi bilimler Fen-Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik ile sosyal bilimler alanındaki dersler) ağırlık verilmelidir.
  6. Olguları bilimsel olarak açıklayabilen, bilimsel sorgulama yöntemi tasarlama ve değerlendirmesi yapabilen, verileri ve bulguları bilimsel olarak yorumlayabilen öğrencileri yetiştirebilmek amacıyla öğrencilerimizi “Fen – Matematik okuryazarı yapmalıyız” ve “Fen-matematik becerileri kazandırmalıyız” Bu beceriyi öğrenciye kazandıracak eğiticiler yetiştirmeliyiz.
  7. Öğretmenlerin genel ve alan yeterliklerini geliştirici eğitimler olmazsa olmaz eğitimlerdir.
  8. Proje hazırlama ve uygulama sürecinde öğretim daireleri, sektör temsilcileri, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) (Kalkınma Bakanlığı-eski Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) vb. kurum ve kuruluşlarla işbirliğine gidilmelidir.

Ortak akıl, ortak çaba ile Millî Eğitimin problemine çözüm bulabileceğimize, 2023 ve 2053 Hedeflerine ulaşabileceğimize ve Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesi üzerine çıkabileceğimize olan inancım tamdır.

YORUM EKLE