Ticarette Mevzu Para İse Gerisi Teferruattır

Johnson & Johnson’ ın, KOVİD aşılarının kan pıhtılaşması riskleriyle ilgili bir çalışmaya katılmaları teklifini sadece aynı dertten mustarip AstraZeneca kabul etmiş.

Pfizer ve Moderna ise aşılarının güvenli olduğu ve bu tür bir incelemenin itibarlarını zedeleyebileceği endişesiyle teklifi reddetmişler.

Şaşıracak bir şey yok.

Pfizer ve Moderna’ nın aşılarıyla alâkalı bir risk durumu ortaya çıksaydı bu sefer de J&J ve AstraZeneca böyle bir işbirliğine yanaşmazlardı.

Çünkü bunlar tek amaçları bilim ve halk sağlığı olan kuruluşlar değil ki hiç çekinmeden işbirliği yaparak meselenin aslının anlaşılması için çaba sarf etsinler.

Asıl maksatları daha fazla ürün satmak daha fazla para kazanmak olan ticari şirketlerden böyle bir yaklaşım beklemek olmayacak duaya âmin demek gibidir.

Tabii ki açıktan söyleyemezler ama bu pıhtılaşma olayının Pfizer’ in de Moderna’ nın da çok hoşlarına gittiğine, kapılı kapılar arkasında ellerini ovuşturduklarına eminim.

Zira J&J aşısı tek doz olduğu ve Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının aksine -80 derecelerde saklanması gerekmediği için koronavirüse karşı mücadelede ezber bozan bir aşı olarak öne çıkıyordu.

Bazı KOVİD aşıları pıhtılaşmaya mı sebep oluyor?

J&J’ ın aşılarının yapılması ikisi klinik çalışmalarda ve yedisi de aşı onaylandıktan sonra beyinde tıpta “cerebral venous sinus thrombosis” (CVST) adı verilen pıhtılaşma olaylarının gelişmesi sebebiyle durdurulmuştu.

Bu vakalardan biri öldü, diğer ikisinin durumu ise kritik.

CDC ve FDA, 50 yaşın altındaki kadınlarda aşılandıktan sonra altı ila 13 gün içinde kan pıhtıları geliştiğinin bildirilmesinden sonra J&J aşılarının uygulanmasının durdurulmasını tavsiye etmişti.

Beyin sinüs kanallarının pıhtı ile tıkanması ve müteakiben kanama ile karakterize CVST genel nüfusta bir milyon kişiden beşinde görülüyor.

CVST, 6 vakadan dördünde trombositopeni yani kan pulcuklarında azalma ile birlikte görüldü.

Bununla beraber şu anda J & J’nin aşısının kan pıhtıları ile bağlantılı veya herhangi bir alt grubun yüksek risk altında olduğuna dair kesin bir delil bulunmuyor.

İşbirliği yapanlar da var ama maksatları ne, buna bakmak lâzım

Pandemi dolayısıyla işbirliği yapan şirketlere bakıp da aldanmayın.

Şubat ayında Fransız ilaç firması Sanofi, KOVİD aşısının üretimine yardımcı olmak için Pfizer ve Alman ortağı BioNTech SE ile bir anlaşma imzaladı.

Sanofi şu anda İngiliz ilaç firması GlaxoSmithKline ile kendi aşısını geliştiriyor, ancak erken klinik deney verilerinin hayâl kırıklığı yaratmasının ardından üretim ertelendi.

Merck & Co de tesislerinden ikisinin J & J’ye tek dozluk aşılarını üretmesine yardımcı olacağını duyurdu.

Bu birlikteliklerinin esas sebebinin ticari olduğunu söylememe gerek var mı acaba?

Gelelim neticeye

J&J’ ın teklifini aynı dertten mustarip AstraZeneca’ nın kabul etmesi ne kadar normal ise böyle bir problemi olmayan şirketlerin hayır demeleri de o kadar normaldir.

Bir şirket diğerinin teklifi veya işbirliğini ancak menfaati varsa kabul eder.

Unutmayalım ki ilaç endüstrisinin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen prensiplerinden biri de “Mevzu para ise gerisi teferruattır” maddesidir.

İşin içinde milyar dolarlar olunca akan sular duruyor tabii ki.

Ve bir de aşıların birkaç şirketin elinde olduğunu düşünün…

Kaynakhttps://www.dailymail.co.uk/health/article-9478707/Johnson-Johnson-asked-rival-COVID-19-vaccine-makers-probe-clotting-risks-WSJ.html

YORUM EKLE