banner223

Tünaydın Deyimine İlişkin Ulusal Çağrı

Tünaydın demek yok diye başlarım bu sözü duyduğumda hemen.

Biz tavukmuz ki, öğleden sonra tüneyeceğiz.  (Tabi bu işin esprisi)

Günümüz her daim aydın olsun. Unutmayın, bir gün 24 saat, o gün biter yeni gün başlar.

Anlam Bilim:

Tün” terimine etimolojik olarak baktığımızda, Türkçede gece anlamına gelmektedir. Öyleyse neden öğleden sora için kullanıyoruz. Bari gün battıktan sonra kullansaydık.

Tün teriminin batı anlamı da var. Lakin, dilimizdeki çevirilerde, batı anlamından çok gece anlamları sözlüklere yerleşmiş. Günün doğumunu tamamlayıp, batmaya döndüğü anlama gelir. Ne var ki, ilk çıktığından bu yana toplumda yer edememiş, absürt kalmıştır. Bu absürtlüğü devam ettirmek yerine, bir kelime olarak sözlüğümüzde koruyup, kullanımda, “günaydın” sözcüğünü yaygınlaştırmak hız kazanan günümüz yaşamına dilimizin uyum sağlamasına katkımız olur.

Bir de şu açıdan bakın: Tün, terimi gece anlamına geliyor ama ben gecenin saat 11 buçuğunda TÜNAYDIN desem bir grup arkadaşa, yani geceniz aydın olsun desem ne kadar subuk olur değil mi. Ben bu Türk Dil Kurumuna ne diyeyim. Bürokrasi üreteceğinize, doğru dürüst kelime üretseniz, varolanları düzeltip, gereken yeni kelimeler ortaya koysanız, teknoloji yoğun toplumda, teknolojik terimlerin karşılığını yazsanız.

Toplumsal Karşılığı:

Tünaydın terimi, dilimize Hamdullah Suphi TANRIÖVER tarafından yerleştirilmeye çalışılmış. Kendisi öz türkçeci bir edebiyatçımızdır. Bu yönüne (abartmamak kaydıyla) saygı duyuyorum.

Terimin Türk toplumunda bir türlü karşılık bulamamasının bence asıl nedeni, bu terimi önceleri elit kesimlerin kullanması ve halk arasında ucube gibi görülmesi ve asırlık günaydın sözcüğünün baskın (dominant) etkisi bu sözcüğün dilimizden pılını pırtısı toplayın köşesine çekilmesine neden olmuştur.

Yaptığım toplumsal araştırmalarda, terime ilişkin farklı kişilerce ortaya konulan tepkiler şu ifadelerle karşılık bulmuştur.

– iğrenç bir kelime, – zavallı bir kelime, – bana ilkokul yıllarımı hatırlatıyor,  -çoğunlukla ilkokul öğretmenlerinin kullandığı kelime, – bankacılar kullanır, – tünaydın çocuğum olsa o cocuğumu sevmem, – tünaydın bana türkçe öğretmenimi hatırlatıyor,… vs.

Bir sözcüğün toplumsal bellekte yer alabilmesi, tutunabilmesi için, anlam ile algı arasında yakın bağ kurulabilmesi gerekir. Bu anlam ve algı, “tun” tabirinin batı ve günün batmaya dönmesi algısı Türk Toplumunda yerleşmemiş ve/veya yerleşememiştir.

O nedenle orta yol çağrısı öneriyorum.

Orta Yol Çağrısı:

Gelin, günaydın tabirini bütün bir gün boyunca kullanalım.

Bu güzel kelimeyi yarım güne sıkıştırmayalım.

Anlaştık mı arkadaşlar…

Aşina olmamız gereken şey, GÜNAYDINNNNN. Ne zaman için: Bütün 24 saatlik gün boyunca, gününüz aydın yarınların umutlu olsun.

Temel Argümanımız:

Dilde fakirleşmeye neden olmak değil, güzel dilimiz Türkçe’nin küresel diller karşısında ömrünü uzatma çabasıdır.

Sağlıcakla kalınız.

Not: Bu yazıyı, Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği başkanı olarak, yıllarca dil ve toplum konularında hassasiyet göstermekte olan bir fikir işçisi olarak, toplum bilim alanında ve dil/edebiyat ilişkisini sorgulamakta olan bir insan olarak, bir çok bilimsel kültürel antoloji ve edebiyat etkinliklerine aktör, söz mühendisi, konuşmacı ve yorumcu olarak katılan alaylı ve mektepli bir birey olarak kaleme aldım.

YORUM EKLE