TÜRK GENÇLİĞİ DÜŞMANINI TANI!-3-

                Düşmanını tanımayanlar, düşmanın ellerini öpmeye mecbur; çizmeleri altında ezilmeye de mahkûm olurlar… Düşmanların en tehlikelisi “DOST” maskesi takarak gerçek yüzlerini saklayanlardır. Bu fert planında da, uluslar arası ilişkilerde de değişmez kuraldır!

                 Beyin yıkama operasyonlarında en çok barış, özgürlük, demokrasi, hoşgörü diyalog gibi kimsenin itiraz edemeyeceği kelimeler özel olarak seçilir; muharebe alanlarının öncü birlikleri olarak beyinlerdeki savaş meydanlarına sürülür…

                 BARIŞ GÖNÜLLÜLERİ: 1920’lerde Amerikan misyonerlik yuvası okulları kapatılır. 1961 yılından 1971-1972 yıllarına kadar “Barış Gönüllüleri” adıyla okullarımıza İngilizce öğretmeni olarak gelen misyonerlere yeniden kapılar açılır, meydanı onlara bırakarak aynı delikten sokulmaya talip oluruz. Bunlar ABD dış politikası ve diğer kurumları için birinci elden bilgi kaynaklarıdır…

                Gittikleri ülkenin sosyal, kültürel, ekonomik, etnik, dini ve askeri alandaki bilgilerini toplayıp fotoğrafını çekerler; ABD’leri de bunların verdiği bilgilere göre politikasını belirleyip uygulamaya koyarlar... İşte bu anlamda Doğu ve Güneydoğu da “KÜRDİSTAN” için geleceğin temsilcileri yetiştirilip hazırlanır… Anadolu da inanç yapıları üstünde oynanır, arkasından Çorum, Maraş olayları patlatılır… Karadeniz de “PONTUSCULUK” kaşınır, ABD’leri İslam ülkelerinin her tarafında harekete geçer; Müslüman’a Müslüman’ı boğazlatırlar…

                ABD Başkanı Buch, 2003’te 17-Kürt temsilcisiyle Detroit Michigan’da bir toplantı yaparak onları ” Kürdistan Ulusal Kongresi” temsilcileri olarak ağırlar. Kürtler Bush’a, Iraklı Kürtlerin elde ettiği özgürlükler gibi “TÜRKİYE, İRAN, SURİYEDEKİ” Kürtlerinde aynı hakları elde etme isteklerini iletirler. Bush, bu isteklere “Aranızda olacağım konusunda iddiaya girebilirsiniz,” cevabını verir.  

                ABD’nin “Barış Gönüllülerine” derilen, “Bir fetih savaşına girmiş, askerler olduğunuzu unutmayın,” talimatıdır.” ABD’nin Türkiye’yi bölüp parçalamak, 122 yıllık bir projesidir. 1896 yılında Türkiye’yi eyaletlere ayırıp, Hıristiyanlardan oluşan bir komisyonun seçeceği başkan tarafından yönetilmesi planlanmıştır.

                ABD’nin gönüllü birlikleri incelendiğinde 65- İl merkezi, 48 ilçe Merkezi ve 82 köyde olmak üzere 195 merkezde gönüllü birliklerin çalışmalarına izin verilerek, kendi başımıza kendi ellerimizle çorap örmüşüz.

                MARŞAL YARDIMLARI: ABD Marshall yardımı adı altında ülkeleri borçlandırarak kendine Pazar açmıştır. Marshall yardımını Nelson A. Rckefeller şöyle anlatır:”ABD’nin karşılık beklemeden yardım ettiği ve işbirliğinde samimi olduğu kanaati oluşturulmalı, propaganda ile az gelişmiş ülkeler buna inandırılmalıdır…”

                ABD doğal kaynaklar üstünde egemen olmak için “Ulus Devlet” direncinin yıkılmasının gerektiği inancını pompalar. Bunun için toplum mühendisleriyle çökertme operasyonları yapılıp milliyetçilik, ulusalcılık gibi kavramlar çağ dışılık olarak sunulur.               

                ABD, insanlık âleminin huzur ve refah içinde yaşaması için planlanmış bir proje ortaya koymaz; bunları sadece istismar konuları olarak kullanır…

                EY TÜRK GENÇLİĞİ! SONUÇ OLARAK ŞUNU UNUTMA: ABD, 70 milyon Kızılderililin Kanı ve gözyaşının üzerine kurulmuş “Kan ve gözyaşı İmparatorluğudur…” Kan ve gözyaşıyla beslenir; milletlerin ellerinde bulunan değerleri ele geçirmek için her yolu meşru sayarlar!

                SITRATEJİLERİ: “Savaş olmalı ki silah ve ilaç satılmalı; savaş olursa tabi ki ihtiyaç artacak, silah ve ilaç satılacak; savaş olmazsa satılmayacak, stok olacak. Bir tarafta insanlar ölecek ama ticaret canlanıp Amerikalı para kazanıp zenginleşecek…” İşte gençler, vampirler nesli dediğimiz Amerikalı bu; düşmanını iyi tanı!  

                                                                                                                                                 Sağlıkla, uyanık kalın!

YORUM EKLE