Türk Lirasının Değeri Niçin Sürekli Düşmekte?

Türk Lirası bu yıl içinde sürekli değer yitirmekte..
Çin’in parası Yuan’a göre, ABD Doları’na göre, Avro’ya göre ve daha başka ülkelere göre de..
Son bir yılda Çin’in para biriminin değeri Türk Lirası’na karşı yüzde 42 artış gösterdi.
Son bir yılda TL dolara karşı yüzde 44 geriledi..
Çin ile Türkiye’nin hem ticari hem siyasi hem de kültürel ilişkilerinin geliştirilmesi elbette güzel.
Geçen yıl Çin’den 23.3 milyar dolarlık ithalat yapılırken, ihracat 2.9 milyar dolarda kaldı. Çin’e ihracat çok az, ama oradan yaptığımız ithalat oldukça fazla.
Yuan’ın değeri son beş yılda yüzde 123, 10 yılda yüzde 330 arttı. Diğer para birimlerine karşı da durum farklı değil.
TL son bir yılda; Brezilya realine karşı yüzde 22, Rus rublesine karşı yüzde 36.2, Meksika pezosuna karşı yüzde 38.8, Hint rupisine karşı yüzde 33.8, Japon yenine karşı yüzde 43.8, Güney Kore wonuna karşı yüzde 31, İsviçre frangına karşı yüzde 41, İngiliz pounduna karşı yüzde 43.5, Avro’ya karşı yüzde 41.5 düştü.

Türk Lirasının değeri sadece Çin ve ABD paralarına göre değil, bir çok başka ülkelerin milli paralarına göre de gerilemiştir.

Peki bu durum hangi etkenlerden ileri gelmiştir?

Düşüşün nedenleri olarak dolardaki küresel güçlenmeyi öne sürebiliriz, ancak, Türkiye ekonomisinin temel sorunları bu durumda daha belirleyici olmuştur.
Sıralama yaparsak şu etkenleri öne sürebiliriz;

1- Son dönemde oluşan belirsizlik ve güvensizlikler.

2. Yüksek enflasyon, artan borçlar ve cari açık

3. Merkez Bankası’nın faiz kararlarının sorgulanması

4. Reel faizlerdeki düşüş ve ABD’de para politikasındaki normalleşme

5. Ticaret savaşları, ABD yaptırımları ve yatırımcının riskli bulduğu gelişen ülkelerden çıkması

Enflasyonun artışının da, TL’nin diğer paralara göre sürekli değer yitirişinin de, işsizliğin artmasının da gerisindeki en temel neden EKONOMİNİN DIŞA BAĞIMLILIĞI dır.
Bu bağımlılık hammadde olarak, aramalı olarak, enerji ve teknoloji olarak hep maliyet enflasyonunu besler.

Sonuç olarak, ekonominin üretkenlik potansiyelini keşfedeci ve harekete geçirici politikalara yönelmek zorunludur.

Kaynaklarımızı, oluşan katma değerlerimizi mutlaka üretken alanlara yöneltmeliyiz.
Aralıksız biçimde ÖZ PEŞİNDE olmak gerek.

Bu öz; yerel kaynaklar, ulusal değerler, iç dünyalarımızın asırlık güzellikleri, tarih ve coğrafyamızın binlerce yıllık yoğrulmuş medeniyet bileşimleri olduğu kadar, gelecek güzel günlere olan umutlar, güneş ülkesi olmamızın aydınlatıcı sevinçleri ve motorları maviliklere sürme bilincimizdir.

YORUM EKLE