Vahdet-i Vücud Gerçek Tevhiddir…Tevilcileri Susturun…

” Cinsel birleşme esnasında hak kadın suretinde ortaya çıkar…dedi…İbn-i Arabı ve İbni arabiyi çoğu çok kınarlar bu sözünden dolayı ama doktor doğum yaptırır kınamazlar bazıları doktor söylese kınamazlar…İbni Arabi vahdet-i vucudçu bakışa bir örnek sunmak için cimadan bahsetse ayıp sayarlar …Vahdet-i vucutcu pencereden bakmış ne güzel işte…

Kınarlar ahlaksız sayarlar onunla da kalmazlar Ve esma zatın özellikleridir …Hak zatı değil zatının bir özelliğidir…ama Allah=Kadın …dedi derler tevilcidir onlar…

Muhyiddin İbn Arabi:

Cinsel birleşme esnasında sevginin yaşanmasını istedi…ödüldür o sevgi …Kadın ve erkeğin esmaya hadimliklerinin ..ve bebek doğar baba- anne onu büyütür…Muhabbet sevgi yaşanır…bebek büyüdükçe sevinç artar bu sevinç bir ödüldür bebeğin büyümesine hadimliğin hazzıdır…Peygamberler  ümmeti artıkça sevinç yaşarlar…fevç fevç İslama girecekler…yani sevinçler yaşayacaksın bu davan sadece çileli değil ey nebi denilmiştir Kur’anla peygamberine…

CİNSEL BİRLEŞME ESNASINDA HAK (hak yani Allahın bir özelliği…Yani bütün esmasının etkileri kadın suretinde ve erkek suretinde meydandadır…sevgi yaşansın diye…esmalarının etkileri olmasaydı kadın erkek diye bir şey de olmayacaktı…Kin ve sevgi duyguları da oluşmayacaktı…Yaşanmayacaktı…İlah -yaratılan sevgisi için de yarattı Allah sevgi için yarattı yani…sevgi için yarattı…kadın erkek muhabbeti de bir sevgidir…Gül-bülbül ilişkisi de…şeytan -adem ilişkisi elzemdi kin duygusunun yani sevginin zıttı olan duygunun yaşanması için…Onları da yarattı…) KADIN SURETİNDE MEYDANA ÇIKAR!

Vahdet-i vucutcu pencereden bak…her hale her eyleme her fikre inanca…bir ağaç meyve verir …Allahla alakasızdır bağımsızdır bu eylem sanma…Allah irade etti de…Arı bal verir…Allah arıya bal sanatını vahyetti öğretti de…bağımsızlaştırma hiçbir eylemi…hangi aynadan yansırsa yansısın arı da ayna “Gizli hazineye” meyve ağacı da..

Evet…her yaratılan ayna yansıttığı eylem ve hal ve fikir bağımsız değil kaynak hep aynı kaynak başakası değil…bağımsız tek o kaynak  yaratılanlar bağımsız değil…yani sade ayna sadece yansıtıcı sadece emanetçi sahib değil…Bağımsız varlık değil ki eylemi hali fikri bağımsız olsun……kaynak hep aynı… her yaratılandan yansıyan eylemin halin fikrin…yani yansıyanın kaynağı o…o dilemeden insan dileyemez…yani aynadır insan sadece yansıtıcıdır dileyici irade  edici o o irade edince insan da irade eder…Her yaradıla n ayna “Gizli hazineye” de…Kur’an gibi…Arif gibi…İdeler aleminin yansımasıdır yaratılan ve onlardan zuhur eden her şey…gül toprağı sanki Allah diyerek çatlatır ve o güzellik bu halindendir…

Gülde dikende gücünü Allahtan alır yani Allahtan izinli…toprağı Allah der ve çatlatır değilse bulut ona hadim olmaz…

Allahtan başka ezeli varlık yok…Kadın =Allah denemez ama Allahtan ilgisiz ve bağımsız bir eylem bir hal bir fikir vuku bulamaz…kadından da erkekten de…evlilikte …kadının her hali de bağımsız değil Allahtan…o dilemedikçe kadın dileyemez …Evliklerde de adl sıfatının etkisi var…

İbni Arabi  Vahdet-i vucutcu pencereden bakar…Kadın erkek de erkek kadında hakkı görür der…yani esmayı görür …esmanın etkilerini görür…bebek anne karnında esmanın etkileriyle gelişir…Allahın zatını görmek mümkün değil…Kadının erkek de erkeğin kadında hakkı görmesi…nasıl tefsir edilmeli mi…Hakkı görür derken zatını görür deme mecazdır bu Allahla ilgisini görür…esmanın etkilerine şahid olur demektir…Allahın izniyle olduğunu anlar…yani kadere inanır…Allahın iradesine inanır…

Sevgi için merhamet için rahmet için yarattı esmasına ayna olunsun diye yarattı…ve olundu…zıtlar var diye kine de hadimlik var sanma…kine hadimlik dolaylı hadimliktir sevgiye…yaratılan sevgiye hadimlik de kenetlenmiş…tevhid  halkası hatta ordusu olmuş tesbih ordusu olmuş tesbihten hadimlik anla aşktanda sevgiden de ululama anla…Allahı ululamakta kenetlenmiş bu varlık…

Sevgi hadimi her gördüğün…ve bu ululamanın ödülüdür hazlar…acılar da aslında ululamaya endirek hadimler…Aşkı gör…Aşk ordusunu hadimler kullar ordusunu ululayanlar ordusunu gör bir mesciddir bir seccadedir bu varlık sarayı…Vahdet-i vücutçuluk penceresinden bakınca…Vahdet penceresinden bak…yaradılanın vücudu zatından farklı çünkü zatında fanilik yok…ama esmasının etkileriyle oluşan yaratılmışların vücuduna fanilik özelliği koymuş…zatım değil o demiş sanki…

YORUM EKLE