Vahyin İlahi Sedasıyla Milli Direniş

Ey iman edenler, emanete ihanet etmeyin...(Enfal 27)

Ulul emre (Devlet Başkanına)  itaat edin... (Nisa 59) 

Şanlı tarihimizin her sayfası asırlardır sinesinde gizlediği acı-tatlı hadiselerle doludur.  Bu vahim hadiselerden biri de 15 Temmuz 2016 Cumadır.

15 Temmuz, milli iradeye sahip çıkanların emanete riayeti, demokrasiye kurşun sıkanların emanete ihanetinin  tescillendiği hüküm gecesidir.

15 Temmuz, ezanları susturan darbelerden, darbeleri durduran ezanların destanlaştığı kader gecesidir.

Uğrumuzda mücadele edenleri elbette yolumuza ulaştırırız...(Ankebut 69)  İlahi fermanının ışığı altında onuruyla mücadele edip Rızai Bariyi maksat edinip, İlahi maksuda ermenin yollarını kendisine ilke edinen bu asil millet ezanları susturan darbelerden, darbeleri durduran ezanlarla, doğrudan doğruya Kur’andan alıp ilhamı, asrın idrakine haykırdı İslamı. Zira demokrasi-  ye  sıkılan kurşun karşısında gösterilen milli direniş Vahyin İlahi Sedasının  bir neticesidir.

Fani dünya itibarının hiç kimseye baki kalmadığını sinesinde özümseyen şuheda torunu bu asil millet Vahyin İlahi sedasıyla, şehadetlerin ve dinin nidasıyla uyandı. Şahin yuvasını kargalar sarmadan, insanlık onurunu soysuzluk almadan direniş için kıyama kalktı

Bu ezanlar ki şehadetlerin dinin temeli

Ebedi yurdumun üstünde inlemeli

Asil ecdadın evladı, ezanları susturan darbelerden, darbeleri durduran ezanlar devranını tescilleyip, izzetle ölmeyi  zilletle yaşamaya tercih etti. Vatan hain

lerine karşı doyumsuz bir destan yazdı. Kimi şehit oldu, kavuştu Yüce Cânânına. Kimi gazi oldu, sahip çıktı milli davasına.

Şerefli üniformanın içinde gizlenen kanı bozuk şerefsiz bir avuç çetenin, Hak-Hukuk tanımaz küstah tavırlarından ve kahpe kalkışlarından dolayı yaşadığı

mız  bu zorlu süreçte devletimiz,  asil milletimizin himmeti ve gayretiyle büyük bir sıkıntıdan ve felaket-

ten  son anda kurtuldu. O karanlık gecede kim mazlu-

mun  ve madurun yanında olduysa, Allahın kudreti ve rahmeti de onun yanında oldu.

Şerefli milletimizi sindirmeyi, devletimizin itibarını zedelemeyi hedefleyen hainler rezil rüsva olup, zelil ve sefil oldu. Darbe yapanlar ve darbeden medet umanlar ise yer ile yeksan oldu.

Sonuçta izzeti nefsin ihyasına değil, dini mübinin imarına aşina olan asil ecdadın evladı, devletinin bekası için  anadan yârdan geçip, zilletle yaşamak-

tansa  izzetle ölmeyi şeref sayarım  dedi ve demok-

rasiye  sıkılan kurşuna göğsünü siper etti. Vatan hainlerine dur demek için sokağa çıkma yasağına  rağmen milli direniş için kıyama kalktı. Zira mevzu vatansa gerisi teferruattır.

Millet olarak şanlı tarihimizin en zor, en uzun,

en karanlık gecelerinden birini endişe ile yaşadık.

Millet olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla

ateş çukuruna yuvarlanmaktan son anda kurtulduk.

Lakin bu asil millet cümle azalarıyla ve bütün unsur-

larıyla  kenetlendi, bir oldu, diri oldu. Yüce Allahın,

devlet başkanına itaat edin... emri gereğince emanete

sahip çıktı. Vatan sevgisi imandandır... hadisiyle

milleti merhume uyandı. Sokağa çıkma yasağına rağmen  sokağa aktı. Hainlerin planı bozuldu, vatan

hainleri  deşifre oldu. Vatan ve bayrak sevgisiyle

dolu yürekler namus, şeref ve haysiyet için hanüman-

dan  geçtiler, anadan yârdan ve candan geçtiler.

Ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil  deyip ardında

hoş bir seda bırakma sevdasıyla İslam şiarı olan

şehadetlerin ve dinin temeli olan ezanların susmaması

için  milli bir direnişe geçtiler. Sonuçta şehadet şerbe-

tini  içtiler, vuslata erdiler. Sağ kalan kahramanlar gazi

rütbesiyle şereflendiler.

Şanlı tarihimizin her sayfası şahittir ki, garbın elçileri

şeref sayardı özengi öpmeyi. Devletimizin itibarını

zedelemeyi hedefleyen şerefli üniformanın içinde

gizlenen kanı bozuk şerefsiz bir avuç çapulcu çetenin

hesap edemediği bir durum vardı : Bu asil millet

şuheda torunudur. Bu ezanlar, cumalar İslamın sembo

lüdür.  Müslümanlıkla yoğrulan bu yurt zinhar ezansız

kalmaz. Zira bu topraklar asırlardır İslam yurdudur.

Bu şuurda olan  asil ecdadın şuheda evladı sokağa çıkma yasağına rağmen  ülkenin kritik yerlerini

savunmaya gider. Uçak savar mermilerinden demok-

rasiye  sıkılan kurşunlara göğsünü siper eder. Tank-

ların  paletlerine yatar. Milletin silahını millete doğrul-

tan  kanı bozuk satılmış hainlere  vatanını namusunu

zinhar teslim etmez.  3 kuruşluk dünya menfaatı için

vatanını namusunu satmaz. Zira vatan ve nanus kutsal

emanettir satılamaz.

Hz Ömer diyor ki : Ahiretini dünyası için satan cahildir.

Ahiretini bir başkası için satan ise  zır cahildir, yani cahilinde cahilidir. 

Zilletle yaşamaktansa izzetle ölmeyi şeref sayan, şuheda torunu  bu millet, üniformalı cahil cühelanın

karşısında milli direniş kıyamı eder. İzzetle ölmeyi

zilletle yaşamaya tercih eder. Şerefiyle ölür lakin

izzetiyle yüreklere gömülür.

Devlet başkanına itaat edin...(Nisa 59)  İlahi ferman gereğince mazlumun umudu, madurun sığınağı olan

bu asil millet devletinin bekası için her türlü dahili ve

harici düşmanlara karşı  2. İstiklâl Harbini  gerçekleş-

tirdi.  Tıpkı Çanakkale Ruhu gibi, Lazıyla Çerkeziyle

Türküyle Kürtüyle  bir olup  diri olup  ihanet çetesi

çökertildi. İntikam hırsıyla adaletten şaşan öfkesine

kurban olup Haktan Hakkaniyetten uzaklaşan haddini

aşan  Mağrur Serkeş Hainlere   asil ecdadın evladı haddini bildirdi.

Şuheda torunu bu asil millet, adalet ve Hakkaniyet direnişi olan bu soylu direniş Yeniden Diriliş olarak şanlı ecdadı gibi tarihin sayfasına altın harflerle değil

al kanlarıyla yazdırdı.

Ecdad koynunda yattıkça benimsin ey kara toprak

Neler yapmış bu millet  sor tarihe bak... nidasıyla haykıran, hürriyet ve istiklâle sembol olmuş olan bu asil millet, şanlı ecdadını tanıdıkca, destanını okuduk-

ca  daha büyük işler yapmak için kendisinde kuvvet bulacaktır. Zira fıtrat değişmedi, bu kan aynı kandır.

Fani dünya itibarının hiç kimseye baki kalmadağını sinesinde özümseyen şuheda torunu bu asil millet Vahyin İlahi Sedasıyla şehadetlerin ve dinin nidasıyla artık uyanmıştır. Şahin yuvasına kargalar sardırmamış,

insanlık onurunu soysuzlara bırakmamıştır.

Mevzu vatansa gerisi teferruattır...deyip canını vatana

millete feda etmiştir.

Sağ kalan kahramanlarda gazi rütbesiyle şereflenirken

darbe yapanlar ve darbeden medet umanlar yer ile yeksan olmuştur. Bu kahpe kalkış hain darbe girişimi

 bir evin tuğlaları gibi  bizi birbirimize kenetlemiştir. Millet olarak birlik bereberlik ve kardeşlik şuurunu bilinçlendirmiştir. Zira toplu vurdukça yürekleri top sindiremez.

Vahyin İlahi sedasının neticesi olan Halkın Direnişi 

bu asil milletin dirilişine  vesile oldu. Bu asil milletin dirilişine vesile olan  bu milli direniş  kadın erkek

iman sahibi her mikellefe  Devlet Başkanına

itaat edin... (Nisa 59)  İlahi ferman gereğince

dini bir vecibe oldu.

Vatan sevgisi imandandır. Vatana ihanet daima hüsrandır. Tarih şahittir ki  vatana ihanet edenler

zinhar  âbâd olmaz. Zulüm ile âbâd, Allahın kanununa  

daima zıddır. Sonuçta  zulüm ile âbâd olanlar  daima

yer ile yeksan olmaya ve 2 cihanda da  zelil ve sefil olmaya  mahkümdur.  Zulüm ile âbâd olanın sonu

her dem berbat olur.

          

                 

YORUM EKLE