VAMPİR AMERİKALILAR KORE VE KIBRISTA-5

Atatürk’ün ölümünden sonra tek parti CHP dönemi ve DP döneminde Truman Doktrini ve Marshall yardımları çerçevesinde ABD ve Türkiye ilişkileri hızlanmış, 1950 öncesinden 1970 yılına kadar yapılan antlaşmaların sayısı 90’ı geçmiştir.

Yapılan antlaşmalar çerçevesinde Türkiye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin çağrısına uyarak, Kore’ye 4 bin 500 kişilik bir askeri birlik gönderir ve Nato’ya girilir. Türk birliği Kore’de destanlar yazar; yazar yazmasına ama en büyük zayiatı da Türk birliği verir: “931 şehit, 2147 yaralı, 234 esir ve 175 kayıp…”

Türk Birliğinin Kore’deki başarısı Birleşmiş Milletler ve dünya milletleri tarafından takdirle karşılanır. Baş Komutan General Mac Arthur’un : “Türk kuvvetleri 8’nci orduyu yok olmaktan kurtarmıştır” demeci dünya basını ve radyolarından yayınlanınca “Türk Ordusu” dünya milletlerinin ilgi odağı olmuştur.

Mac Arthur’un demecinin peşinden Moskova radyosu bu haberi doğrular ve Amerikalılara: “ Sizi bu sefer Türk kuvvetleri kurtardı” diyerek Türk ordusunun başarısını onaylar. Amerikan Genelkurmay Başkanı Collins: “ Türk kuvvetleri, Kore’de yaptığı muharebede ümit edilenin üstünde başarı sağlamıştır, kahramanlarınızla öğünebilirsiniz” der. İngiltere Milli Savunma Bakanı Amenuel Shinwell de: “Binlerce Birleşmiş Milletlerin askerinin çemberden kurtuluşunu ve felaketlerinin önlenişini Türk askerinin kahramanlığına borçluyuz…”

BASINDA TÜRK ORDUSUNUN BAŞARISI:

“4 bin 5oo Türk askeri ateş hattının ortasında harikalar yaratmasını bilmiştir. Türklerin fedakârlığı ebediyen akıllardan çıkmayacaktır.”                                                               Vashington Tribune

“Türk Tugayının kahramanca muharebeleri, bütün Birleşmiş Milletler kuvvetleri üzerinde bir iksir tesiri yaratmıştır.”                                                                                                                                  TİME

“Kore muharebelerinin sürprizi Çinliler değil, Türkler oldular. Türklerin muharebelerde gösterdiği kahramanlığı anlatacak bir kelime bulmak mümkün değildir.”                               Albend POST

“Türkler, Kunuri’de şanlı tarihlerine layık bir kahramanlık göstermişler ve bütün dünyanın hayranlığını kazanmışlardır.”                                                                                                                     FİGARO

KÜFÜR BİR MİLLETTİR… KOREDEN KIBRIS’A YOLCULUK:

Zaman tünelinde 1950’lerin Kore’sinden, 1960’ların Kıbrıs’ına geliyoruz… 1963 yılının Aralık ayı tarihe Kıbrıs’taki soydaşlarımızın katliamı ile “Kanlı Noel” olarak geçer… 20 Aralık 1963 gecesi Lefkoşa’da işlerinden evlerine giden bir grup Türk’ün otomobiline ateş açılır iki kişi şehit edilir, yaralılar vardır.

21 Aralık günü bu saldırıyı kınamak için Lefkoşa Türk Lisesi bahçesinde toplanan Türk öğrencileri “EOKA” çetesi mensuplarınca kurşun yağmuruna tutulur. Diplomatik girişimler fayda vermez, katliamlar artarak devam eder. Tarihi Bayraktar Camii’ni bombalarlar, Rumların saldırdığı bir köyde 50 Türk katledilir, kayıplar vardır!

İktidarda olan İsmet İnönü Hükümeti 13 Mart’ta Makarios’a: “Türkiye müdahale hakkını kullanacaktır” diyen bir nota verir. Amerika, İngiltere ve Yunanistan’ın olaylara seyirci kalması, Makarios’un antlaşmaya yaklaşmaması, Türkiye’yi yalnız başına garantörlük hakkını kullanmaya sevk etmiş, “NATO” kış uykusuna yatmıştır…

Müslüman kanı aktığında hep sağır, dilsiz ve kör olanlar, olaylara seyirci kalırlar. Gelişen olaylarla birlikte 364 Türk vatandaşı şehit olmuş ve 103 Türk köyü boşaltılmıştır. Bu olaylar üzerine 25 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs’ta Türk alayı garnizondan ayrılıp mevzilere yerleşir.

Dönemin ABD Başkanı Johnson 5 Haziran 1964’te İsmet İnönü’ye bunun kabul edilemez olduğunu ve ABD’nin Türkiye’ye sağladığı askeri malzemenin müdahalede kullanılamayacağını belirten bir mektup göndererek “küfrün bir millet olduğunu” göstermiştir. İsmet İnönü de gelişen olaylar karşısında: “YENİ BİR DÜNYA KURULUR, TÜRKİYE DE ORADA YERİNİ ALIR” DER. Sağlıkla kalın!

YORUM EKLE