Nagehan Alçı, Habertürk’ teki yazılarında Dünya Sağlık Teşkilatını (WHO) yere göğe koyamıyor (1, 2).
Dibine kadar ticaret ve siyasete bulanan bu kurumu bağımsız uzmanlardan müteşekkil, toplumun sağlığından başka hiçbir derdi olmayan bir bilim kuruluşu zannediyor.
Gelin durum öyle mi, bakalım.
Kaynaklar:
1. https://www.haberturk.com/yazarlar/nagehan-alci/3163567-artik-yeter-sayin-mehmet-ceyhan-yeter
DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLATI’ NIN KOVİD’ LE İMTİHANI
Çin bu salgının altından kalkamaz (1)
WHO, 14 ocak tarihli tweetinde “Çin’ li otoriteler tarafından yapılan ilk araştırmalara göre yeni koronavirüsün insandan insana geçtiğine dair kesin deliller olmadığını” bildiriyor ve tüm dünyanın yüreğine su serpiyordu. USA’ dan Avrupa ülkelerine kadar tüm dünyada salgının kendiliğinden söneceği, tıpkı SARS ve MERS kadar bile etkili olmayacağı algısı yerleşti.
DSÖ Türkiye/ Dr. Irshad Ali Shaikh: “Virüs küresel bir tehdit oluşturmuyor. Koronavirüste hayvandan insana geçiş oldu” diyordu.
WHO, şubat ayında asemptomatik enfeksiyonların oranı belli olmamakla beraber bunların oldukça nadir olması ve bulaşmada büyük bir rolünün bulunmaması muhtemeldir” diyordu.
WHO Başkanı Dr Ghebreyesus 24 şubatta “İtalya, İran ve Güney Kore’ de vak’alardaki ani artış karşısında derinden endişe duyulduğunu ama şimdilik bu virüsün sınırsız küresel yayılımına ve büyük ölçekli ciddi hastalık veya ölümlere tanık olmuyoruz”
Southampton Üniversitesi tarafından yapılan araştırma durumun vahametini çok güzel ortaya koydu: “Gerekli tedbirler bir hafta, iki hafta veya üç hafta önce alınmış olsaydı vaka sayısı sırasıyla yüzde 66, yüzde 86 ve yüzde 95 oranında daha az olacak ve hastalığın coğrafi yayılımı çok sınırlı kalacaktı”.
Maske bilmecesi (2)
Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) Maria Van Kerkhove Covid-19´un nasıl bulaştığına dair farklı ülkelerden gelen verileri incelediklerini ve asemptomatik kişilerden virüsün bulaşmasının çok nadir olduğunu ifade etti. DSÖ, hükümetlerin semptom gösteren hastalara odaklanmasını istedi.
Bu açıklamaya Harvard Üniversitesi bilim insanları tepki gösterdi. Uzmanlar, DSÖ´yü `kamuoyunu yanlış bilgilendirmek´ ve `kafa karıştırmakla´ suçladı.
Asemptomatik kişilerin de virüsü yayabileceğine dair çok sayıda kanıtın olduğunu ifade eden Harvard uzmanları, DSÖ´nün yorumunun henüz bilimsel toplulukla paylaşılmayan üye devletlerin açıklamasına dayandığını düşündüklerini belirti. Tepkinin ardından DSÖ açıklamasını geri çekerken, Kerkhove, yanlış anlaşıldıklarını ve hiçbir semptomu olmayan kişilerin de hastalığı yaydığını söyledi.
ABD, DSÖ’ den resmi olarak çekildi (3)
Trump, 14 Nisan’da DSÖ’yü Kovid-19 salgınıyla mücadelede başarısızlıkla ve Çin’e yakın durmakla suçlamış, örgüte sağlanan finansal desteği askıya aldıklarını açıkladı.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’a 18 Mayıs’ta bir mektup gönderen Trump, esaslı reformlar yapmaması halinde ABD’nin bu kuruluşa sağladığı fonları 30 gün sonra “kalıcı olarak” donduracağını belirtti.
Amerika’ nın stokladığı ilacın etkisi de emniyeti de meçhul (4)
WHO, remdesivir ile ilgili Çin’de yapılan bir çalışmanın raporunu internet sitesinde kamuya açık klinik denemeler veri tabanında “Remdesivir’in Covid-19 hastalarının iyileşme hızını artırmadığı ve hastaları ölümden korumada etkisiz olduğu saptandı’’ şeklinde açıklamış, ancak rapor ve yazı bir süre sonra yanlışlıkla yayımlandıkları söylenerek internet sitesinden kaldırılmıştı.
BMJ’ de James M Brophy “ABD remdesivir’in dünya hisse senetlerini satın alıyor – dünyanın geri kalanı ilaç kuyruğun arkasında olmaktan neden memnun olmalı?” başlıklı bir yazısı yayınlandı. O da tıpkı benim gibi ilacın küresel stoğunun USA tarafından satın alınmasından ziyadesiyle mutlu!
Bilim insanlarından DSÖ’ye Vuhan çağrısı: Rapor geçersiz sayılsın (5)
Farklı milletlerden bilim insanları, koronavirüsün ilk kez görüldüğü Çin’in Vuhan kentine giden Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanlarının virüsün kökenine yönelik yaptıkları araştırma raporunun geçersiz sayılması çağrısında bulunmuş.
DSÖ uzmanlarının “tam bir sene sonra” salgının nereden başladığını incelemek üzere Çin’ e gitmeleri zaten tam bir tiyatro idi ama Çin buna bile engel çıkartmıştı.
Özel uçakla gelen uzmanları 14 gün karantinada tutulmuştu. Onlara istedikleri değil sadece görmelerinde sakınca olmayan şeyler gösterilmişti. Zaten bu uzmanlardan bazıları, Çin’in salgının nasıl ve ne zaman yayılmaya başladığını belirlemelerine yardımcı olabilecek “ilk vakalara ait ham bilgileri vermediğini” iddia etmişlerdi.
Kovid virüsü hava yoluyla 4 metre uzağa gidebiliyor (6)
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), kovid virüsünün sadece damlacıklar ve temas yoluyla bulaştığında ısrar ediyor.
Öksürük ve hapşırık sırasında oluşan damlacıkların 1 metre içinde etkili olabileceklerini kabul ediyor.
Oysa tüm dünyayı çok kısa bir sürede saran bir virüsün özellikle de öksürük-aksırık şikâyeti olmayan asemptomatik kişiler tarafından yayıldığı hesaba katıldığında hava yoluyla (airborn) bulaşmanın da etkili olması gerektiği ortaya çıkıyor.
Kovid aşısı hiçbir zaman bulunmayabilir
Koronavirüs salgınındaki birçok yanlışı defalarca dile getirilen Dünya Sağlık Teşkilatı’ nın (WHO) Başkanı: “Covid 19 aşısı hiçbir zaman bulunamayabilir” (7).
WHO: Aşıların Kovid-19’a karşı koruduğunu gösteren kanıtımız yok (8)
Aşıların Kovid-19’a karşı koruduğunu gösteren kanıtımız yok.”
“Aşının yan etkisinin olup olmadığını bilmiyoruz.”
“En yüksek risktekiler aşılanmalı.”
“Birleşik Krallık’ taki ve Güney Afrika’daki durum, virüsün iki farklı mutasyona uğramış hali.”
WHO, Kovid salgınında “geç adımlar atmak” ve “çelişkili mesajlar vermekle” suçlanıyor (9)
Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde 1948’de kurulan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında “kafa karıştırıcı” ve “çelişkili” kararlara imza atmakla suçlanmaya devam ediyor.
Salgına karşı gerekli uyarıları zamanında yapmadığı yönünde başta ABD tarafından olmak üzere ağır eleştirilerin yöneltildiği DSÖ, son dönemde “maske takılması konusunda ülkeleri yanlış yönlendirme, ilaç denemelerinde zikzaklar çizme, geç adımlar atma ve çelişkili mesajlar verme” suçlamaları başta olmak üzere yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
Gelelim neticeye
2009-2010 sezonundaki domuz gribi salgınında yaşananları ve içlerinde Dünya Sağlık Teşkilatı’ nın da bulunduğu birçok kurumun yaptıkları yanlışları Bu İşte Bir Domuzluk var” isimli kitabımda anlatmıştım.
Kovid pandemisindeki alavere-dalavereleri anlatmak için çok daha büyük bir hayvana ihtiyaç var, sizce de öyle değil mi?
Kaynaklar:
3. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/07/08/haftanin-haberi/abd-dso-den-resmi-olarak-cekildi/