banner221

Yaz aylarında çocuklarda görülen hastalıklar artıyor

- Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan: - "Yaz mevsiminde en sık görülen hastalıktır. Bulaş, hijyenik olmayan su ve gıda tüketimi ile ya da hijyenik olmayan su ile yıkanmış sebze/meyveler ile, kirli el teması, hatta damlacık yolu ile olabilir" - "Havuz yerine denizi tercih etme, soğuk/buzlu sıvı/buz, dondurma tüketiminden kaçınma, elleri en az 30 saniye süre ile ılık su ve sıvı sabunla yıkama ve havludan ziyade peçete ile kurulamak oldukça önemlidir"

Yaz aylarında çocuklarda görülen hastalıklar artıyor

İSTANBUL (AA) - Bayındır Sağlık Grubu, yaz aylarında artan sıcaklık ve nem nedeni ile çocuklarda bazı hastalıkların görülme sıklığı arttığını bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, yakın temas ve havuz kullanımı da başta enfeksiyon hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa neden olabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Pediatri Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, yaz aylarında artan sıcaklık ve nem nedeni ile çocuklarda bazı hastalıkların görülme sıklığı arttırdığını belirtti.

Mercan, ayrıca yakın temas ve havuz kullanımı da başta enfeksiyon hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa neden olabildiğini aktardı.

Mercan, şunları kaydetti:

"Mide ve bağırsak enfeksiyonları yaz mevsiminde en sık görülen hastalıktır. Bulaş, hijyenik olmayan su ve gıda tüketimi ile ya da hijyenik olmayan su ile yıkanmış sebze/meyveler ile, kirli el teması, hatta damlacık yolu ile olabilir. Viral mide bağırsak enfeksiyonlarında şiddetli ve sık tekrarlı sıvı kaybına yol açabilecek kusmalar, bol pis kokulu sulu açık renkli ishal görülür. Dizanteride (bakteriyel ve amipli) ise ateş, kramp tarzında karın ağrısı, sulu, kanlı, az miktarda dışkılama başlıca şikayetlerdir. Viral bağırsak enfeksiyonları kadar ön planda olmasa da bazen bu şikayetlere kusma da eşlik eder. Bu enfeksiyonlardan korunmak için bebeklerde anne sütü ile beslenme, yemeklerden önce ve tuvaletten sonra elleri yıkamaya özendirme, besinleri uzun süre dışarda bekletmeme ve taze tüketme, temiz su tüketimi çok önemlidir.

Suların kaynatılması ve çiğ sebzeleri sirkeli suda bekletme özellikle amiplerden korur. Kamplarda, kanalizasyon ile karışmış olabileceğinden dereden su içmemeye dikkat edilmelidir. Ayrıca havuz yerine denizi tercih etme, soğuk/buzlu sıvı/buz, dondurma tüketiminden kaçınma, elleri en az 30 saniye süre ile ılık su ve sıvı sabunla yıkama ve havludan ziyade peçete ile kurulamak oldukça önemlidir. Üst solunum yolu enfeksiyonları genelde kış hastalıkları olmasına rağmen yazın da görülebilir. Özellikle adenovirus ve enterovirus virüsleri yazın, kış virüslerinin yol açtığı gripler kadar şiddetli olmasa da burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı, kırgınlık, öksürük gibi şikayetlerle kendini gösterebilir. Bu virüsler mide bağırsak sistemine de yerleştiği için ek olarak ishal de görülebilir."

Enterovirus ailesinden coxsacki virüslerin yaz aylarında el-ayak-ağız hastalığına da neden olabildiğini belirten Mercan, "Yüksek derecede ateş sonrası el ve ayaklarda çıban şeklinde yaralar ve ağız içinde aftlarla seyreden bu hastalık solunum yoluyla ve temas yoluyla, havuzlardan geçebiliyor. Tedavisinde ateş düşürücü ve vücuttaki döküntülere yönelik kremler, ağız içindeki aftlara yönelik aft ağrısını rahatlatıcı ilaçlar kullanılır." değerlendirmesinde bulundu.


- "İdrar tetkiki ve kültürü tanıda yol göstericidir"


Mercan, yazın temizliği iyi sağlanmamış havuzlara giren çocuklarda idrar yaparken yanma, sık idrara gitme, idrar kaçırma, idrarda koku gibi şikayetlerle kendini gösteren idrar yolu enfeksiyonları, genital bölgede kızarıklık, kaşıntı ve akıntı ile kendini gösteren genital bölge enfeksiyonları olabildiğini belirterek, "İdrar tetkiki ve kültürü tanıda yol göstericidir. İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde antibiyotik, genital bölge enfeksiyonlarında ise çoğu zaman sadece kremler kullanılır." ifadelerini kullandı.

Ter bezleri henüz çok iyi gelişmemiş bebeklerde, sıcak ve nemli yaz aylarında ter bezlerinin tıkanması sonucu vücutta minik kızarıklıklar şeklinde kendini belli ettiğini, vücuda yapışık giysilerin giydirilmesi de bunun oluşumunu kolaylaştırdığını belirten Mercan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sıcak bitkinliğinden daha ciddi bir durumdur ve 40 derece üzeri ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, tansiyon düşüklüğü, taşikardi (kalp hızının artması) ve bazen havale ile kendini belli eder. Bu şikayetleri olan çocuk ve ergenlerin acil serviste değerlendirilmesi gerekir. Acil serviste ıslak bir çarşafa sarılıp vantilatör karşısında tutma şeklinden buharlaştırıcı soğutma yöntemi ya da soğuk su dolu küvete konulması şeklinde soğuk suya daldırma yöntemi yapılır. Kasıklara ve koltuk altlarına buz paketleri konulabilir. Damardan sıvı tedavisi verilir. Ateş düşürücüler kullanılmaz.

Havuza giren çocuklarda bu hastalıkların dışında başka bazı bulaşıcı cilt hastalıkları da görülebilir. Cilt mantarı, molloskum kontagiosum hastalığı, siğiller de havuzdan bulaşabilir. Son yıllarda artan molloskum kontagiosum cilt hastalığı, daha çok 10 yaş altı havuza giren çocukların ciltlerinde uzun süredir var olan ortası çökük, içinde peynirimsi bir sıvının bulunduğu parlak pembe ya da cilt renginde minik kabarıklıklarla kendini belli eder. Alerjik cilt hastalıkları olan çocuklarda daha büyük kabarıklıklar oluşabilir. Dermatoloji uzmanları tarafından yapılacak tedavi yöntemleri ile iyileşme gerçekleşir."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER