Fındıkkıran Hastalığı

Fındıkkıran hastalığı, yemek borusu düz kasında normal bir sırayla ancak aşırı genlik veya sürede kasılmalar ile karakterize, akalazya ve yaygın yemek borusu spazmı gibi hareket bozukluğudur.

Kasılma hareketleri sırasında basınçların 180 mm Hg’ yı aşması fındık kırma aletindeki basınca benzetildiği için bu tabir uygun görülmüştür. Kaya matkabı (jackhammer) hastalığı adı da kullanılır.

Hem katı hem de sıvı gıdalar yutma güçlüğüne ve ciddi göğüs ağrısına sebep olabileceği gibi hiçbir belirti de olmayabilir.

En çok rastlanan belirti göğüs ağrısıdır; çok şiddetli olabilir. Kola ve sırta da yayılan ağrılar kalp krizi sanılabilir.

Belirtiler aralıklı olarak ortaya çıkar ve her zaman yemekle de alakalı değildir.

Nadiren, hastalar yemek yedikten sonra acil tedavi gerektiren yemek borusunda ani bir tıkanıklık) ile başvurabilirler; buna gıda bolus tıkanıklığı veya ‘steakhouse sendromu’ da denir.

Her yaştan insanı etkileyebilir, ancak 60-70’ li yaşlarda daha sık görülür.

Teşhis, yemek borusu boyunca sıvı veya katı bir gıda aldıktan sonra çeşitli noktalarda basıncı değerlendiren manometre ölçümleriyle konur; endoskopi bulguları ve mukoza biyopsileri normaldir.

Yiyecekler normalde yemek borusu düz kaslarının ritmik olarak kasılmasıyla mideye kadar iletilir ama bu hastalıkta kasılmalar çok kuvvetlidir.

Yemek borusu alt ucunda basıncın 180 mm Hg’ yı aşması ana kriterdir; süresi 6 saniyeden uzun, tekrarlayan iki veya daha fazla kasılmalar ise destekleyici kriterlerdir (Castell kriterleri).

Hastalık ilerlemediğinden ve komplikasyonları da olmadığından tedavi belirtilerin hafifletilmesine odaklanır.

Hastalığın, yemek borusu alt ucundaki nörotransmitter adı verilen kimyasallar veya diğer mediatörlerdeki anormallikler ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Akalazyada görülen nitrik oksit düzeylerindeki anormallikler, birincil anormallik olarak kabul edilir.

Düz kasları gevşeten kalsiyum kanal blokerleri ile hastaların çoğunda iyi netice alınır; fayda görmeyenlerde trisiklik antidepresanlar da etkili olabilir.

İlaçları tolere edemeyenlerde nane yağı fayda sağlayabilir ama bunlara rağmen şikâyetleri düzelmeyenlerde Botoks tedavisine başvurulur.

Hedef risk faktörlerinin azaltılmasıdır. Kilo kaybı ile çok sıcak ve soğuk yiyeceklerden sakınmak fayda sağlayabilir. Reflü ilaçlarının tesirleri belli değildir.

YORUM EKLE