Gece Açık Havadaki Yapay Işıklar Diyabet Riskini Artırıyor

Çin’de yapılan araştırmada geceleri kronik olarak dış mekân yapay ışığına daha yüksek düzeyde maruz kalmanın diyabet belirteçleri ve bozulmuş glikoz metabolizması ile önemli ölçüde bağlantılı olduğu tespit edildi.

Shanghai Jiaotong Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Diabetologia isimli dergide yayınlanan çalışmasında uzun vadede geceleri ışığa en fazla maruz kalan bölgelerde yaşayan insanların diyabet prevalansının, en az maruz kalan yerlerde yaşayanlara göre yüzde 28 daha yüksek olduğu hesaplandı.

Daha önce yapılan hayvan çalışmalarında da, geceleri ışığa maruz kalmanın sirkadiyen ritimlere müdahale edebileceğini ve glikoz homeostazını etkileyebileceği ortaya konmuştu.

Uyku sırasında orta derecede iç mekân ışığına kronik olarak maruz kalmanın, loş bir ortamda uyuyanlara kıyasla yaşlı erişkinlerde diyabet prevalansını artırdığının belirlendiği çalışmalar da var.

Araştırma, Çin Bulaşıcı Olmayan Hastalık Gözetim Çalışmasından 98.658 katılımcı üzerinde yapıldı. Katılımcıların yaş ortalaması 42,7 idi.

Analizlerde, gece dış mekân ışığına maruz kalma seviyelerinin, 2 saatlik ve açlık glikoz konsantrasyonları, A1c ve insülin direnci [HOMA] ile pozitif; β-hücre fonksiyonu ile negatif olarak ilişkili bulundu.

Gelelim neticeye

Diyabet riski artışını, yapay ışığın metabolizma ve hormon sentezinin düzenlenmesinde önemli rolü olan vücut iç saatini etkilemesiyle izah etmek akıl ve mantığa uygun olmakla beraber bunun gerçek hayatta ne kadar etkili olduğunu belirlemek o kadar kolay değil.

Bu araştırmaya bakıp da sakın ha “Diyabetin sebebi gece ışıkları imiş, beslenme, hareketsizlik gibi şeylerin önemi yokmuş” sanmayın.

Gece olabildiği kadar karanlıkta yaşamak ve karanlıkta uyumanın sağlığınız için faydalı olduğunu da unutmayın.

Enerjinin bulunmaz ve bulunsa da el yakan fiyatları karşısında bu araştırma ilaç gibi geldi vallahi.

Makale: Outdoor light at night in relation to glucose homoeostasis and diabetes in Chinese adults: a national and cross-sectional study of 98,658 participants from 162 study sites

Kaynakhttps://link.springer.com/article/10.1007/s00125-022-05819-x

YORUM EKLE