Vakıf Medeniyetinde Ramazan Ayı Konferansı

- TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan: - "Asıl mesele her şeye devletin girip müdahale etmesini beklemektense bunları kendi içimizde çözebilmek. Vakıflar bunu mümkün kılıyor"

Vakıf Medeniyetinde Ramazan Ayı Konferansı

RİZE (AA) - Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, "Asıl mesele her şeye devletin girip müdahale etmesini beklemektense bunları kendi içimizde çözebilmek. Vakıflar bunu mümkün kılıyor." dedi.

Bilal Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Vakıf Medeniyetinde Ramazan Ayı Konferansı"nda, ramazan ayının önemini ve faydalarını anlatarak, kişinin Kur'an ve ramazanı hayatına tatbik etmesi gerektiğini söyledi.

Ramazan ayında paylaşmanın arttığına işaret eden Erdoğan, bunun sadece para ile olmayacağını, vaktin bile bir başkası için vakfedilebileceğini dile getirdi.

Türkiye'nin bin yıllık bir vakıf medeniyetinin temsilcisi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Vakıflarla bir hayrın dünyada durmasını sağlıyoruz. Her gün bir fakiri doyuracak akar oluşturuyorsunuz. Kalıcı olarak her gün bir ihtiyaç sahibine yardımcı oluyorsunuz. En kolay tabiri ile vakıf budur." diye konuştu.

Geçmişte insanların kuşları düşünerek Göçmen Kuşları Besleme Vakfının kurulduğunu belirten Erdoğan, tarihte bazı vakıflara ise ihanet edilerek hizmet vermesinin engellendiğini anlattı.

Türkiye'de 20. yüzyılda 20 bine yakın caminin, mescidin, medresenin satıldığını, yok edildiğinin bilindiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların hepsinin vakfiyeleri vardı. Bunların hepsinin ahı bizim üzerimizde. Allah affetsin, vebali boyunlarına. Genel Müdürlüğümüz şimdi bunları ihya etmeye çalışıyor. Beş binin üzerinde vakıf eseri son 16 yılda restore edilmiş. Cumhuriyet tarihi boyunca 100 eser restore edilmemiş. 5 bin 250 eser restore edilmiş. Yurt dışındaki Osmanlı, Selçuklu eserleri ayrı."

Bilal Erdoğan, ramazan ayında yapılan çalışmaların vakıflaştırıldığını dile getirerek, Osmanlı döneminde insanların kendini yönettiğini, devletin ise bunları sevk ve idare ettiğini söyledi.

Toplumun kendisini sevk ve idare eden ruhunu yeniden inşa etmek için çalıştıklarını aktaran Erdoğan, "Bugün adliye koridorları, davalardan geçilmiyor. Milyonlarca dava. Bitmiyor ve bitmez. Bir şey olunca hemen dava... Şimdi uzlaşma getirilerek öne alınmaya çalışılıyor ama asıl mesele her şeye devletin girip müdahale etmesini beklemektense bunları kendi içimizde çözebilmek. Vakıflar bunu mümkün kılıyor." ifadelerini kullandı.

Toplum yararına vakıflar yapılması için öncü olunması çağrısında bulunan Erdoğan, Amerika ve İngiltere'de vakıfların yaygınlaştığını, Amerika'nın vakıf kültürünü Osmanlı'dan aldığını belirtti.

Vakıfların her alanda, özellikle ramazan ayında daha etkin olmasının planlanması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Böyle olursa devletin yükünü millet paylaşır hem de devletin vergi yükü hafifler. Hayırsever eliyle yapıldığında çok daha bereketli ve hayırlı olur." dedi.

Konferansa eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Rize Valisi Kemal Çeber, Belediye Başkanı Rahmi Metin, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER