Gıda Mühendisleri Uyanıyor

Aşağıda isminin zikredilmesini istemeyen bir gıda mühendisinden aldığım mektubu okuyacaksınız.

Bu genç kardeşimin satırları bana umut verdi. Ben de bu vesile ile bu mevzudaki düşüncelerimi özetlemek istiyorum.

BİR: Ben gıda mühendisliği tabirini doğru bulmuyorum.

Mühendis kelimesi hendese yani geometri’ den geliyor. Gıda ile geometrinin ne ölçüde alakası var bilemiyorum.

ÜÇ: Gıdalara mühendislik müdahalelerinin yapılmasını doğru bulmuyorum ve hatta pratikte “işlenme” olarak geçen bu uygulamaları gıdalara fiziki ve kimyasal şiddet/saldırı olarak değerlendiriyorum.

Allah’ ın bize sunduğu yiyecek ve içeceklere çok yüksek basınç veya ısı uygulamak, çeşitli maksatlarla kimyasallar eklemek gibi tabiatta benzeri olmayan böyle bir saldırıyı kabul etmiyorum.

Bu tür mühendislik uygulamalarının gıdaların “tayyip” olma hususiyetine zarar verdiğine hatta yok ettiğine inanıyorum.

DÖRT: Günümüzde çığ gibi artan kronik hastalıkların başlıca sebebinin şiddete uğramış gıdalar olduğunu savunuyorum.

BEŞ: Gıdalara mühendislik uygulamalarının neredeyse tamamı endüstrinin işine geldiği için yapılır; insan sağlığı öncelendiği için değil!

ALTI: Gıda uzmanları, gıdaları uyguladıkları şiddeti bırakıp sağlıklı zirai ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesine ve bunların bozulmadan insanlara ulaştırılmasına odaklanmalıdır.

Gelelim neticeye

Genç kardeşimin doğruyu görmesi beni ziyadesiyle memnun etti. Darısı onları yetiştiren hocalarının başına!

***

Gıda uzmanının mektubu:

Hocam kolay gelsin, öncelikle sizin beğenmediğiniz tabirle bir gıda “mühendisiyim”.

Şimdi bu tabir çok doğru gelmiyor bana artık. Gıda uzmanı ya da benzeri bir tabir daha doğru olur. Tabi siz gıdanın uzmanı da olmaz diyeceksiniz;ama burada kast ettiğim mikrobiyolojisi, kimyası gibi teknik ve bilimsel detayları bildiğimiz için bu ismin kullanılmasını doğru buluyorum.

Günümüzde işlendiği şekilde hazır gıdaya, süte, nişasta bombası ekmeğe vs vs.. ben de karşıyım.

Beslenmemiz değişince hastalıklar da arttı. Sizin de sürekli ifade ettiğiniz gibi beslenmemizi düzeltirsek kanserden obeziteye kalp damar sorunlarından diyabete kadar çoğu şeyi hallederiz.

Yazılarınızı/haberlerinizi kaçırmıyorum. Doğru ve mantıklı buluyorum yazdıklarınızı.

Size karşı çıkan meslektaşlarım gibi düşünmüyorum. Gıda alanında doktora yapacağım; ama nereye/nasıl yönelmeliyim?

Endüstrinin işine yarayacak yeni teknikler/metodlar/zehirler bulmayı tabi ki istemiyorum; ama ilmi anlamda da bunu araştırmak istiyorum… hakikaten “ne yerseniz o sunuz”…

Kur’an’ı Kerim de Cenabı Mevlamız insan yediklerine baksın diyor.. yediklerimiz çok önemli.. bizleri hasta ettikleri gibi bizi iyileştirecek olanlar da yine yediklerimizdir..

Tamam, bugünkü anlamıyla ve uygulamasıyla “Gıda Mühendisliği” açıkçası doğru değil; nasıl yapalım?  Mesela sizce gıda araştırmacıları nereye yoğunlaşmalı?  tavsiyelerinizi merakla bekliyorum açıkçası.

YORUM EKLE