Kapıda Ateş Ölçmenin Koronavirüs’ü Önlemede Bir Anlamı Yok

Koronavirüsün kısa zamanda dünya çapında bir salgına yol açmasının bence bir numaralı sebebi virüs bulaşan kişilerin yüzde 80 kadarının hiçbir belirti hissetmemesi veya tablonun hastaneye başvurmayı gerektirmeyecek kadar hafif seyretmesi ama bu kişilerin virüs bulaştırıcı olmalarıdır.

Hakikaten de sağlıkları yerinde ola ve görüntüde de hiçbir hastalık emaresi göstermeyen bu kişileri tespit etmek ancak tüm topluma test yapılmasıyla mümkündür ama böyle bir uygulama İzlanda gibi nüfusu 350 bin kadar olan bir ada devletinde bile yapılamamıştır.

Virüs bulaştırma ihtimali olan kişileri alın tabancasıyla ateş ölçerek veya termal kameralarla tarayarak bulmaya çalışmak abesle iştigaldir.

Üstelik de “ateş testinden” başarıyla çıkanlar kendilerini virüs bulaştırmaz zannedeceklerinden korunma tedbirlerine de dikkat etmeyeceklerdir.

Gelelim neticeye

Ateşli kişileri yakalayarak salgının önlenmesine  hiçbir katkı sağlanamaz.

Bu yöntemleri köpürtenler ateş ölçme tabancası ve termal kamera üreticileridir.

***

T24′ ün haberi:

ABD’li bilim insanları yeni tip Koronavirüs (Covid-19) pandemisi ile birlikte yeni normallerden biri haline gelen restoran, okul, hastane AVM’lerin önünde ateş ölçme faaliyetlerinin hastalığa karşı koruma sağlamada bir faydası olmadığını söyledi. Bilim insanları, ateş kontolünün yalnızca hastalığı ağır semptomlarla geçiren kişileri tespit ettiğini, ancak semptomları olmayan ya da hastalığın ilk aşamasında bulunan kişileri ıskaladığını ve bulaş riskinin yüksek olduğu restoran ve AVM gibi ortamlarda gerçek olmayan bir güvenlik algısı yarattığını belirtti.

Koronavirüs pandemisinin dünyanın gündemine oturduğu mart ayından bu yana hastanelerin, ofis binalarının ve üretim tesislerinin girişlerinde Koronavirüsle enfekte olan yüksek ateşe sahip insanları tespit etmek için termometre silahlarıyla donanmış yeni bir kapı bekçisi kadrosu ortaya çıktı. Bu kapsamda insanların herhangi bir restoranın iç mekanında yiyebilmek, ofisine girebilmek ya da AVM’den alışveriş yapabilmesi için ateşinin 38 derece altında olması gerekiyor.

New York Times’tan Roni Caryn Rabin’in haberine göre, pandeminin başlangıcından itibaren, ateş kontrol etme uygulamaları giderek daha yaygın hale geldi ve kızılötesi temassız termometreler ve vücut ısısı tarayıcılarının satışlarında, etkili olduklarına dair bilimsel kanıtlar bulunmasa da artışa neden oldu.

ABD’de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yapılan yeni bir araştırmada, Covid-19 hastalarının  iki hafta içinde bir restoranda yemek yemiş olma olasılığının diğerlerinden iki kat fazla olduğu bulundu. Bununla birlikte çalışmada, çoğu uzmanın daha tehlikeli olduğunu düşündüğü kapalı ortamda yemek yeme ile açık havada yemek yeme arasında risk açısından bir fark olmadığı belirtildi.

“Tiyatrodan başka bir şey değil”

Uzmanlar Koronavirüsün yayılmasını engellemek için etkili önlemler olarak maskeleri ve sosyal mesafeyi onayladı, ancak birçok araştırmacı ateş kontrolünün anlamsız olduğunu belirtti. Giriş noktalarında vücut ısısını ölçmenin tiyatrodan başka bir şey olmadığını belirten araştırmacılar, bunun Covid-19’la enfekte olan pek çok insanı es geçtiğini açıkladı.

Ateşi olmayan pek çok kişi es geçiliyor

Sıcaklık kontrolleri ciddi şekilde hasta olan kişileri belirleyebiliyor, ancak bu durumdaki insanlar zaten çok fazla sosyalleşebilecek ya da dışarıda yemek yiyebilecek zindeliğe sahip olmuyor.  Bununla birlikte giderek artan sayıda kanıt, Koronavirüsün bar, restoran, avm gibi kalabalık yerlerde ateş ve öksürük gibi belirgin semptomları olmayan kişiler tarafından yayıldığını gösteriyor.

Sahte güvenlik algısı yaratılıyor

Öte yandan araştırmacılar, kapıda ateş ölçümünün yapıldığı yerlerde sanki o mekanın tamamen güvenli bir yermiş gibi sahta bir güvenlik algısı yarattığını belirtti. Girişinde ateşin ölçüldüğü restoranlarda yemek yiyen insanların birçoğunda Covid-19’a saptandığı belirtildi.

YORUM EKLE