Bolu'nun tabiat parkları "nilüfer"le bir başka güzel

- Doğal güzellikleriyle ünlü Abant ve Gölcük tabiat parkları ile Yedigöller Milli Parkı'ndaki göller, açan beyaz ve sarı nilüferlerle adeta görsel şölen sunuyor - Nilüfer kopartana Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerince 60 bin 163 lira ceza uygulanıyor

Bolu'nun tabiat parkları

BOLU (AA) - MEHMET EMİN GÜRBÜZ - Bolu'nun doğal güzellikleriyle ünlü Abant ve Gölcük tabiat parkları ile Yedigöller Milli Parkı'ndaki göller, açan "nilüfer"lerle adeta görsel şölen sunuyor.

Temiz havası ve doğal güzellikleriyle ünlü, yüzde 65'i ormanlarla kaplı Bolu'da yer alan Abant ve Gölcük tabiat parkları ile Yedigöller Milli Parkı'ndaki göllerde beyaz ve sarı nilüferler çiçek açmaya başladı.

Nilüferlerin çiçek açmasıyla tabiat parkları ve milli park, ziyaretçileri cezbeden bir güzelliğe büründü. Yurt içinden ve yurt dışından gelen tatilciler, nilüferlerin büyüleyen güzelliğini fotoğraf makineleriyle ölümsüzleştiriyor.

Abant, Gölcük ve Yedigöller'de bulunan nilüferler, Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlileri ile jandarma ekipleri tarafından korunuyor.

Çevre Kanunu'na göre, Abant, Gölcük ve Yedigöller'de bulunan göllerde yetişen nilüferleri kopartanlara 60 bin 163 lira para cezası uygulanıyor.

- Birçok bitki dar alanlara hapsoldu

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada özellikle küresel düzeyde yaşanan iklim değişikliklerinin birçok bitkinin doğal yollardan yok olmasına ya da azalmasına yol açtığına değinerek, bunun dışında şehirleşme ve sanayileşmeyle de bitkilerin dar alanlara hapsolduğunu kaydetti.

Küresel ısınmayla dünyada sulak alanların azaldığını söyleyen Eker, bu dar alanlarda biyolojik çeşitliliği, yapıyı ve canlılar arasındaki ilişkileri korumanın önemini vurguladı.

Bitkinin yok olmasının ekosistemde onunla bağlantılı olarak diğer hayvanların ve canlıların da yok olması anlamına geldiğine dikkati çeken Eker, doğanın korunmasına ilişkin yasal düzenlemelere işaret etti.

Eker, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla o bölgede su kalitesinin düşmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, birtakım mikro ölçekte iklimsel değişikliklere neden olabilir. Cezaların asıl amacı caydırıcılık. Siz istediğiniz kadar kanun koyun, istediğiniz kadar ceza yazın, sonuçta bunu kafasına koymuş insanları yüzde 100 engelleyemezsiniz. Bunun için ne yapılması gerekir? İnsanların biraz daha bilinçli olması lazım. Böyle bir şeyle karşılaştıklarında ilgili mercileri bununla ilgili olarak haberdar etmeleri gerekir. Onlar da gerekli işlemleri yaparlar."

- "Doğaya ait olan onunla kalmalıdır"

Doğa Koruma ve Milli Parklar 9. Bölge Müdürü Erdem Karaağaç da Abant, Gölcük ve Yedigöller'de bulunan nilüferlerin türünün Nymhaea alba (beyaz çiçekli nilüfer) ve Nuphar lutea (sarı çiçekli nilüfer) olduğunu belirterek, tehlike altında ve endemik bir tür olduğuna işaret etti.

Ekosistemleri bir bütün olarak korumanın, devamını sağlamanın çevre sağlığı ve sürdürülebilirlik için gerekli olduğunu ifade eden Karaağaç, şunları kaydetti:

"Ekosistemin parçası olan tüm biyolojik çeşitliliğin korunması maksadıyla düzenlenmiş kanunlar ve cezai yaptırımlar bulunmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. Maddesi, çevrenin korunması ile ilgili olup 'a' bendi tamamen biyolojik çeşitlilikle ilgilidir, 'c' bendi ise koruma statüsü kazanmış olanların plan kararlarına göre yönetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 20. Maddenin 'k' bendi ise idari para cezalarının miktarını hükme bağlamış olup 'a' bendine uymayanlar için 20 bin lira ceza öngörülmüştür. Abant, Gölcük ve Yedigöller korunan alan olduğu için cezalar katlanarak uygulanmakta ve bu rakam 60 bin 163 lirayı bulmaktadır. Sadece nilüfer çiçeği için değil diğer bitki ve hayvan türleri için de anılan cezai uygulamalar geçerlidir. Doğaya ait olan onunla kalmalıdır."


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER