BAFRA’DA KAYIN MANTARI YETİŞTİRME KURSU BAŞLADI

Bafra Gıda Tarım ve Hayvancılık ilçe Müdürlüğü, Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü ve Bafra Ziraat Odası işbirliği ile Kayın Mantarı yetiştiriciliği kursu açıldı.

BAFRA’DA KAYIN MANTARI YETİŞTİRME KURSU BAŞLADI

     Bafra Ziraat Odasında 5 gün sürecek olan kayın mantarı yetiştiriciliği kursunun ilk dersi Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ)  Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri   öğretim üyesi Prof.Dr. Aysun Pekşen tarafından verildi.    

      Kurs süresince üretim teknikleri, toprak, mantarhane hazırlığı, kültürel bakım, bitki zararlıları, mücadele yöntemleri ve mantar yetiştiriciliği konularında bilgi verileceğini aktaran Prof. Dr. Aysun Pekşen, düzenlenen kursa 20 kişinin katıldığını söyledi.           

       Eğitimlerin 5 süreceğini aktaran Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ)  Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri öğretim üyesi Prof.Dr. Aysun Pekşen, kayın mantarının lezzetli, protein içeriği yüksek ve tüketim kalitesi oldukça iyi bir besin maddesi olup, organik olarak yetiştirilebilme imkanı nedeniyle katma değeri yüksek bir ürün olduğunu kaydetti. 

            "KAYIM MANTARI ÇOK RAHAT ÜRETİMİ YAPILACAK BİR MANTARDIR"

         Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ)  Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri öğretim üyesi Prof.Dr. Aysun Pekşen,"Toplu eğitimin daha faydalı olacağına inanıyorum. Kayım mantarı için dış koşullarda havanın durumuna göre su oranı ayarlanmalıdır. Doğa size ne sunarsa,siz onu ancak pazarlama yaparsınız. Mantarda bilgileri paylaşmak,üretimin gücü belirlemesine katkısı olur. Fakültemizin araştırma ve uygulama laboratuvarında bu mantarın kültür üretimini yapıyoruz. Beş yıl önce başladığımız kültür üretiminden olumlu sonuçlar aldık. Bu mantar türü lezzeti, yüksek besin değeri ve sağlığa faydalı özellikleriyle dünyada sürekli üretimi artan bir tür" dedi.  

     Özellikle  kestane, meşe, Kızılağaç  ve kayın ağacı gibi yaprağını döken ağaçlar üzerinde bulunan "lentinus edodes" cinsi mantarın hoş kokusu ve lezzetinden dolayı 'imparatorların yiyeceği' olarak anıldığını ve "uzun yaşamın sırrı" olarak kullanıldığını ifade eden Pekşen, şöyle konuştu:

    "Bu mantar Uzakdoğu'da uzun yaşamın sırrı olarak kullanılmakta ve geleneksel düğün yemeklerinde kullanıldığı gibi afrodizyak etkisi olduğuna da inanılmakta.Japonya ve Çin'de binlerce yıldır hem ilaç hem de yemeklik olarak kullanılan bir mantar. İçeriğinde lentinan adı verilen güçlü bir antitümör polisakkarit var. Mantarın konsantre formları akciğer, mide, göğüs kanseri tedavisinde, AIDS ve kalp hastalıklarının çözümünde geniş ölçüde kulanılmaktadır. Kanser türlerinde kemoterapinin türleriyle kombine edilerek esas olarak bağışıklık sistemini destekleyici, yardımcı katkı gibi kullanılmaktadır."

     Mantardaki lentinan maddesinin Japonya'da Amerikan Gıda ve İlaç Yönetimi tarafından antikanser ilacı olarak kulanılmasına izin verildiğini anlatan Pekşen, "Böyle bir mantar türünün bölgemizde kültür olarak yetiştirilmesi ve bölgede yaygın hale getirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı.

     Prof. Dr. Pekşen, yeni mantar türlerinin yaygınlaşmasının Türkiye'deki mantarcılığın gelişmesi bakımından önemli olduğunu, mantarcılık sektöründe çeşitliliğin farklı türlerle geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

                                                                                         NAMIK AZGIN 

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER